Eylül ayında başlatılan ve günümüze kadar yürütülen Umudun 30. Yılı kampanyası son haftasına girmiş bulunuyor. Bugüne kadar bir yandan güncel gelişmelerle iç içe, diğer yandan da kampanya gündemli eylem ve etkinliklerle ele alınmış bu kampanya, Aralık ayı süresince de, başta 19 Aralık hapishaneler katliamı olmak üzere, Maraş ve Roboski katliamlarının yıldönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecek toplantı ve sokak eylemleriyle de birlikte ele alınarak sürecek.
21 Aralık’ta gerçekleştirilecek Festival ise hem kampanyanın Avrupa açısından ana gündemi olarak, hem de bir yönüyle kampanyanın finalini sembolize etmesi bakımından önemli bir yerde duruyor. Dolayısıyla komünistlerin yaklaşık üç aydır birçok Avrupa ülke ve kentinde sokak sokak, ev ev ördükleri festival çalışmalarının son etabına girmiş bulunuyoruz. Bu nedenle kalan zamanı en verimli, kolektif veya kişisel hedefleri yerine getirecek şekilde değerlendirmek festivalin başarısını garantilemek için elzem bir yerde duruyor.
Bu çalışma zarfında komünistler yerli ve göçmen binlerce işçi ve emekçiyle, genç ve kadınla yüz yüze geldi. Çağrıları, afişleri, sokak ajitasyon ve propaganda çalışmaları, panel ve toplantıları; Kasım ayı boyunca sürdürülen ölümsüz anmaları, anıt mezar açılışları binlerce insana 30 yılın onur ve coşkusunu taşıdı. Kapitalizmin insanlığı çürüten sömürü koşullarına karşı devrim ve sosyalizme bağlılık ve inanç bu 30. Yıl çalışmalarının ana ideolojik değerini oluşturdu. Yürek ve bilincinde bu değere yer açanlar hep biri iki yapma, daha fazla insana umudu taşıma gayreti içerisinde oldu.
Aynı süreç içerisinde çok sayıda kişi değişik biçimlerde dayanışmalarını ortaya koydu. Kendi başına çok değerli olan bu yaklaşımın, gerçek anlamını ancak festival ortamında bulunmakla bulacağı ise bir başka gerçek. Bu nedenle festival çalışmalarının son etabında dikkat merkezimizi toplam süreç içerisinde yüz yüze geldiğimiz, bir biçimiyle bize evini, yüreğini açmış tüm emekçilere, bir kez daha festival hatırlatmasını yapmak, katılımlarını örgütlemek için yapılacak görüşmeler oluşturmalıdır. Süreç içerisinde adresini aldığımız, telefonuna ulaştığımız işçi ve emekçilerle sadece festivale katılımlarını örgütlemek amacıyla hızlı ve kısa görüşmeler yapma görevi bizleri beklemektedir. Bunu genel bir çağrı olmaktan ve kendiliğindencilikten çıkartmak için mümkün olan alanlarda isim listelerinin çıkartılması ve bu listelerin çalışmayı yürütecek yoldaşlar arasında zimmetlenmesi önemli rol oynayacaktır.
Festivale gelecek kitlenin taşınması sorunu bir başka dikkat merkezini oluşturmaktadır. Festival alanının dışındaki hemen hemen tüm alanlarda otobüs, minibüs ve arabalarla yapılacak taşımaların zamanında ve eksiksiz yapılması için gerekli ön çalışmaların en kısa zamanda sonlandırılması, araçların kalkış yer ve saatleri, yolculuk için gerekli ihtiyaçlar listesi vb. bugünden tüm katılımcılara bildirilmesi; belirlenmiş disiplin içerisinde hareketin dışına çıkılmamasına özel önem verilmelidir.
Tüm kolektif alanların olduğu gibi, kolektif yolculukların da verimli bir biçimde değerlendirilebilmesi için gerekli planlamalar bugünden yapılmalıdır. Araç sorumluluları başta olmak üzere, tüm katılımcılar yolculuk boyunca değişik siyasal sohbet ve değerlendirmelerin, eğlencenin parçası olabilmelidirler.
Festival anında ise ev sahibi olarak tüm komünistler, 30 yılın coşku ve kararlılığıyla hareket etmeli, festivalin coşkusuna katkı sunar biçimde kendilerini konumlandırmalıdırlar. Atılacak kolektif sloganlardan söylenecek marşlara, irili ufaklı tüm görevlerin devrimci disiplin içerisinde yürütülmesi festivalin başarısını garantileyecektir.
Hepimize kolay gelsin!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 13 Aralık 2024 tarihli Perspektif köşesi