7 Kasım 2024’te Almanya Başbakanı Olaf Scholz (SPD), neoliberal FDP’den Maliye Bakanı
Christian Lindner’in görevden alındığını ve “Ampel Koalisyonu”nun sona erdiğini
duyurdu. Böylece, tarihin en sevilmeyen hükümeti kendini feshetmiş oldu.
Almanya’da her şey giderek daha pahalı hale geliyor: Kiralar, ısıtma giderleri, gıda
fiyatları… Bu listeyi çok daha fazla uzatabiliriz. Ancak maaşlar ve gelirler ya çok az artıyor
ya da hiç artmıyor. Almanya’da insanların yaşam koşulları yıllardır kötüleşiyor. Korona
pandemisi, kapitalizmin yaklaşan ekonomik krizini hızlandırdı. Birçok yerde üretim
durdu, fiyatlar aşırı yükseldi, tedarik zincirleri kesintiye uğradı, demokratik haklar
kısıtlandı, sosyal izolasyon arttı ve ataerkil şiddet yoğunlaştı. Egemenler, kendi sınıflarının
çıkarlarını korumak için ellerinden geleni yaparak, hayat pahalılığının yükünü emekçilerin
omuzlarına yıktılar.
Savaş ölüm ve yoksulluk demektir!
Bu kriz sırasında, Ukrayna topraklarında ABD/NATO ile Rusya arasında emperyalist bir
savaş başladı. Almanya, ABD’nin baskısıyla Rusya ile olan ekonomik ilişkilerini sona
erdirmek zorunda kaldı ve nispeten ucuz gaz ve petrol eksikliğini derinden hissetti. Bunun
sonucunda yeni bir zam dalgası başladı ve emekçilerin yaşam koşulları daha da kötüleşti.
Silahlanmaya para var ama halka yok!
Okullar, hastaneler, kreşler ve daha birçok alan için resmi olarak para olmadığı
söyleniyor. Ancak iş orduyu silahlandırmaya gelince, 100 milyar Euro’luk yeni borçlanma
rahatlıkla yapılabiliyor. Almanya, dünya pazarındaki payını artırmaya çalışıyor.
Silahlanma ve toplumun militarize edilmesi, bizi felakete sürükleyecek tehlikeli
adımlardır. Bu nedenle, toplumun militarize edilmesine karşı her zamankinden daha
kararlı bir tutum sergilemek zorundayız.
Seçimlerden sonra yeni bir yoksulluk dalgası kapıda!
23 Şubat’ta yapılacak seçimlere girecek olan burjuva partilerin gündeminde, yaşam
koşullarımızı iyileştirmeye yönelik bir planlama yok. Seçimlerin ardından yeni bir
yoksulluk dalgasının geleceği çok aşina. Sadece Ekim 2024’te 1.500’den fazla kişi ve şirket
iflas başvurusunda bulundu – bu, son 20 yılın en yüksek rakamı. Son çeyrekte neredeyse
4.000 kişi iflas etti ve bu sayı, 2008/2009 dünya ekonomik krizine çok yaklaşıyor.
Otomotiv sektöründe on binlerce işyerinin kapatılması planlanıyor. Otomobil üreticisi
Volkswagen (VW) en az üç fabrikasını kapatmayı düşünüyor. Ford’un Köln tesisleri
2.000’den fazla işçiyi işten çıkarmayı değerlendiriyor. BMW ve Audi ise çalışanlarının
maaşlarını aşağıya çekmeyi planlıyor.
Scholz, Habeck, Merz, Weidel ya da Wagenknecht? Bize ölümü gösterip sıtmaya razı
olmamız dayatılıyor!
Karl Marx, burjuva seçimlerini alaycı bir şekilde şöyle tarif etmişti: “Dört yılda bir, halkı
parlamentoda ezip sömürecek olan egemen sınıfın hangi üyesinin olacağına karar verme
hakkına sahibiz.” Günümüzde de işçi sınıfının bir kesiminin seçimlerden büyük umutlar
beklediğini gözlemleyebiliriz. Birçok seçmen, “daha az kötü” olarak gördüğü bir partiye
oy veriyor. Ancak faşist AfD dışındaki partilerin “merkez” partiler olduğu yanılgısına düşmek
büyük bir hata olur. SPD, CDU/CSU, Yeşiller ve BSW gibi partiler sistemin bir parçasıdır
ve emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için hiçbir adım atmayacaklardır. Bu
partilerin, göçmenleri ve mültecileri günah keçisi olarak kullanarak gerçek sorunların
üstünü örttüğü açıktır.
Örneğin, CDU adayı Friedrich Merz seçildiği takdirde sert bir sağ politika izleyecektir.
Yıllarca Almanya’nın bankaları ve büyük şirketleri için güvenilir bir ortak olarak çalışan
BlackRock’un eski başkanı olan Merz, mültecilere karşı nefret politikası güdeceğini ve
sosyal devleti daha da zayıflatacağını çoktan duyurdu. Geçtiğimiz dönemde Federal
Meclis’te AfD ile dolaylı iş birliği yaparak ahlaki bir sınırının olmadığını gösterdi.
Yeşillerin savaş yanlısı politikaları devam edecek. Rus emperyalizmine karşı verdikleri
savaşta ısrarla silahlanma bütçesini artıracaklar. Almanya’nın savunma harcamalarını
ekonomik üretimin %3,5’ine çıkarmayı ve Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatlarını
genişletmeyi hedefliyorlar. Bu ise Ukrayna topraklarında yürütülen emperyalist savaşı
daha da kızıştıracaktır. Yeşiller de emekçilerin ve ezilenlerin sorunlarına çözüm
sunmamaktadır.
Sol Parti (Die Linke), iktidar ortağı olduğu her yerde kapitalist politikaya kolayca boyun
eğdiğini defalarca gösterdi. Berlin’de “Deutsche Wohnen & Co. Enteignen” girişimini
halkın iradesine rağmen boşa çıkarması bunun en net örneklerinden biridir. Scholz’un
SPD’si ise, Cum-Ex skandalında milyarlarca Euro’yu sermaye sınıfına peşkeş çekmiştir.
Bunlar, işçi sınıfına gerçek bir perspektif sunamazlar.
Orta ve küçük burjuvazinin çıkarlarını savunan ve bunu sağ popülist söylemlerle süsleyen
BSW (Bündnis Sahra Wagenknecht) de seçimlerde bir seçenek değildir. Küçük burjuvaziyi
kendine çekmeyi amaçlayan bu “cephe” stratejisi yalnızca sermaye sınıfının çıkarlarına
hizmet eder.
Çözüm sosyalizmde!
Yalnızca eşitlikçi ve halkın ihtiyaçlarına göre şekillenen bir üretim biçimi, kapitalizmin
içinde olduğu krize son verebilir. Bunun için üretim araçlarının kamulaştırılması
gerekmektedir. İnsanların kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde örgütlendiği bir toplum,
bizim en büyük hedefimizdir. Burjuva partilerinin hiçbiri bu hedefi benimsememektedir.
Bu nedenle, Almanya’da (ve başka yerlerde) işçiler, kadınlar, gençler ve LGBTİ+’lar
seçimlerden sonra da baskı ve sömürü altında kalmaya devam edecektir.
Kapitalistlerin bu oyununa karşı, tek seçenek sosyalizmdir. Hiçbir burjuva parti, işçi sınıfı
ve ezilenler için köklü bir değişim sağlayamaz. Bu nedenle, işçi sınıfının ve tüm ezilenlerin
oy verecekleri parti seçim zaferi kazanma olasılığına göre değil, ideolojik duruşlarının
sosyalizme ne kadar yakın olduğu temelinde belirlenmelidir. AGİF olarak, tüm işçi ve
emekçileri, kadınları, LGBTİ+‘ları, gençleri, ırkçı söylem ve politikalardan uzak, tüm
ezilenlerin haklarını savunan, bunun için ortaya bir pratik koyan antifaşist parti ve
adaylara oy vermeye çağırıyoruz.
ALMANYA GÖÇMEN İŞÇİLER FEDERASYONU (A G İ F)
FÖDERATION DER ARBEITSIMMIGRANT/INNEN
IN DEUTSCHLAND e. V.
Kontakt: AGIF, Homarstraße 64 / 51107 Köln
E-mail: agif@gmx.de Web: https://avegkon.com