Ivana Yoldaş 19 yıllık hayatına mucizeler sığdırdı. Togolu bir baba ve Alman bir anneyle büyürken mahallesinin neşesi oldu çocuk yaşlarında. Duisburg’ta genç sosyalistlerle tanıştığında atıldı kavgaya. Görev ayırmadı, yeri geldi derneğinde yoldaşlarıyla beraber yemek yaptı, yeri geldi eylemlerde en ön sırada slogan attı. Attığı her adım mücadele içindi. Ve içindeki bu devrim ateşi onu mücadelenin her yerine götürdü. Hatta İstanbul’a gelen delegasyon ekibi ile birlikte gazetemiz Atılım’ı İstanbul’un sokaklarında halkla buluşturmuştu. Ama yoldaş nereye giderse gitsin, adını duyduğu ilk andan beri kalbi Rojava için atmaya başladı. Ve en sonunda partisinin çağrısı ile direkt devrim safları için kendini öne attı. Partisine yazdığı mektupla, onun devrimi savunma çağrısını ilk cevaplayanlardan oldu. Rojava’da DAİŞ karanlığına karşı savaşmakta kararlıydı ve devrimin kalbine giden yolda önce Medya Savunma Alanlarına gitti. MSA’da eğitim alırken her anını Rojava’yı düşleyerek geçirdi. Eğitimi bittiği zaman Avaşin’leşti ve Rojava topraklarına adım attı. Halkla beraber hem Kürtçesini hem ideolojik yapısını geliştirdi. Hüseyin Demircioğlu yoldaşın “İlk ben olmalıyım” sözlerini kendine yol biçti ve politik islamcı faşist çetelerle Til Temir’de girilen çatışmada, 2015’in 7 Mart’ında ölümsüzleşti. Her tanıştığı insanda bir iz bırakan yoldaşın ölümsüzleşmesinin ardından binler kalktı yerinden. Kimi öfke kimi hüzün ile. Rojava’daki enternasyonal mücadelenin sembolü oldu Ivana. Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar gençliğin umudu oldu.
Biz Avrupa gençliği ise Ivana yoldaşın adımlarından ders çıkararak ilerlemeliyiz. Onun bıraktığı mücadeleci miras ile, onun ölümsüzleşmesinin yarattığı öfkemizi devrimcileştirerek düşmana karşı daha kararlıca yürüme görevini üstlenmeliyiz. Ivana yoldaş ve ondan önce ölümsüzleşen yoldaşların yükselttiği devrim bayrağını en tepede dalgalandırma görevini üstlenmeliyiz. Sosyalist, kadın özgürlükçü gençlik olarak Ivana’yı anlama, onu ve onun değerlerini anma, onu anlatma görevini üstlenmeliyiz.
Ivana’nın enternasyonalizmini anlamak, onun eylemlerini ve eylem saflarına nasıl geçtiğini anlamaktan geçiyor. Şu kesindir ki Ivana’nın enternasyonalizmi, İspanya’da Franco faşizmine karşı savaşan enternasyonallerin pratiğinden gelen mirasın yıllarca ateş ile dövülmesiyle ortaya çıkmıştır. Ivana içindeki devrim ateşini şekillendirmiş, birliğin önemini kavramış ve enternasyonalleşmiştir.
Bayram Namaz yoldaşın söylediği gibi, “Şehitlere bağlılık, değerlere bağlılık, partiye bağlılık somut bir şeydir. Lafzi değildir, eylemlidir.” Avrupa’da sosyalist gençler olarak Ivana’nın ölümsüzleşmesinin 10. yılında onu bulunduğumuz her alanda anmak, sokakları zapt etmekten geçer. Ivana’nın kenti Duisburg’da 7 Mart’ta sokaklar tekrar Ivana’nın sesini haykıracak. Anma etkinlikleriyle, yürüyüşlerle Ivana’yı anlamaya, anlatmaya devam edeceğiz.
Ölümsüzlerimizin izinde, Ivana’nın yarattığı enternasyonalist ruhla, devrimin kızıl bayrağı ile örgütlenelim, faşizme karşı olan bu mücadeleyi yükseltelim!
Ivana yoldaş yaşıyor, Avaşin savaşıyor!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 7 Mart 2025 tarihli Sosyalist Gençlik köşesi