“Sömürüsüz, Özgür, Eşit Bir Yaşam İçin Daha Fazla Örgütlülük, Daha Fazla Mücadele” şiarıyla gerçekleştirilen Avrupa SKB 8. Kongresi canlı, enerjik tartışma, slogan ve halaylara tanıklık etti.
Pek çok politik perspektifin belirlendiği Kongrede, politik çalışmanın sürekliliği ve odaklı çalışma, politika-örgüt ilişkisinin diyalektiği, örgütsel çalışmada süreklilik, kadın kitlelerini kazanmada birebir ilişkilenmenin önemi, kadınların dünyalarına girmenin, birbirimize dokunmanın olmazsa olmazlığı, mücadele araç ve biçimlerinin zenginleştirilmesi, sosyal medya araçlarının ve bültenin etkin kullanılması gibi başlıklar, delegelerin üzerinde en çok durduğu konulardı. Keza genç kadınlarla ilişkilerin, karşılıklı etkileşimin güçlendirilmesi de öne çıkan vurgular arasındaydı.
Tartışmaların odağında Kongre şiarı durdu. Farklı noktalardan yola çıkıp konunun değişik boyutlarını ele alsalar da delegelerin ortaklaştığı en temel konu, kitleselleşme, geniş kadın kitlelerine ulaşma ve örgütlülük düzeyinin yükseltilmesiydi. Malum, dil ağrıyan dişe gidiyor! Ağrıyan dişimizi tedavi etmek, kitle çalışması ve örgütlenme konularında daha hızlı yol alabilmek için döne döne tartışacağız bu konuları.
Şimdi önümüzde 8. Kongrenin çağrılarını dikkate alarak; kadın kitleleriyle ilişkilerimizi güçlendirme ve örgütlülük düzeyimizi yükseltme görevleri duruyor. İşe, yerellere 8. Kongrenin coşkusunu olduğu kadar karar ve perspektiflerini de taşıyarak başlayabiliriz.
Yerel Kongrelerini henüz yapmayan alanlarda ön hazırlık süreçleri, kongre anları 8. Kongre direktiflerini taşımanın temel zeminlerinden olacaktır. Yerel Kongre süreçlerini iyi planlarsak, örgütlenmemizin güçlenmesine önemli katkılar sunabilir. Çalışmayı kolektivize etmek için işe, kongre hazırlık komitesi kurarak başlayabiliriz. Hazırlık komitesi, kendi içinde kongrenin teknik-pratik görevlerini ve örgütsel hazırlıklarını paylaşabilir. Kongreye davet etmeyi düşündüğümüz kadınların listelerini çıkarıp ziyaretler örgütleyerek yüz yüze görüşmelerle kongreye katılım çağrısı yapabiliriz. Sosyal medya grubu veya sorumlusunu belirleyip kongre çağrısının geniş bir kesime yayılmasını sağlayabiliriz. Yerli ve göçmen kadın örgütleriyle ilişki kuracak bir birim veya sorumlu aracılığıyla katılımlarını örgütleyebiliriz. Genç kadınların süreçle nasıl ilişkileneceklerini birlikte planlayabiliriz. Kongre hazırlık sürecinde ne kadar çok kadına ulaşır ve görev verebilirsek, kongremiz de o oranda başarılı geçer. Hazırlık çalışmalarımızı bu gerçeği bir an dahi unutmadan gerçekleştirebilmeliyiz.
Yakın dönemin ikinci bir odak noktası, yerel kadın kamplarının örgütlenmesidir. Kamp örgütleme süreçleri de tıpkı kongrelerimiz gibi örgütlülüğümüzü yükseltmemize hizmet edeceği gibi ruh birliği yakalamada, sosyal paylaşımlar aracılığıyla kızkardeşliği duygumuzun güçlenmesinde, çevremizdeki kadınlarla ilişkilerimizin derinleşmesinde ve tüm bunlara bağlı olarak kadın özneleşmesinde önemli roller oynayacaktır. Kuşkusuz bu, iradi ve amaçlı bir çalışmanın sonucunda gerçekleşir. Amacımız net olmadığında, farkında olmadan kendimizi teknik-pratik bir organizasyon komitesi pozisyonuna düşürebiliriz. Buna izin vermemeli, enerjimizi, zamanımızı boşa harcamamalıyız. Amacımızdan kopmamalıyız. Temel soru şudur: bu kampla ne hedefliyoruz? Yeni ilişkiler kurmak mı? Verili ilişkilerimizi daha örgütlü bir düzeye getirmek mi? Çalışmalarımıza şu ya da bu düzeyde katılan kadınları daha ileri bir noktaya çekmek mi? Yol arkadaşlarımızla politik bir ortamda, sosyal paylaşımlarımızı arttırmak mı? Katılımcıları bu sorulara verdiğimiz yanıtlara bağlı olarak oluşturduğumuz kriterlere göre belirlemeliyiz.
Gerek kongre hazırlıklarında gerekse kadın kampı örgütlenme süreçlerinde yüz yüze görüşmeler, ev ve işyeri ziyaretleri, dar-geniş ev toplantıları hedef kitlemizle buluşmamızın temel araçları olacaktır. Bu konuda atacağımız tüm adımlar 8. Kongrenin direktiflerinin yaşam bulmasına hizmet edecektir. Başarıyla gerçekleştirdiğimiz Kongrenin gücünü arkalayarak ileri yürüyüşümüzü hızlandırıp Kongre çağrımızı anımsayalım: Kadın örgütleri olmadan kolektif kazanımlar ve özgürlüklerimiz olmaz, erkek egemenliği yıkılmaz!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 28 Mart 2025 tarihli Sosyalist Kadın köşesi