Irkçılık karşıtları geçtiğimiz Cumartesi günü Fransa çapında kitlesel eylemler gerçekleştirdi. 500’den fazla sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi partinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemlerin sayısı 150 yerleşim yerini buldu. Eylemlerin çağrısı Marche des Solidarités (Dayanışma Yürüyüşü) adlı çatı örgütü tarafından yapıldı.
Eylemler, Marine Le Pen’in faşist RN partisinin tehdidini arttırdığı ve başbakan Francois Bayrou’nun neoliberal hükümetinin sosyal hak gasplarına son hız devam ettiği koşullar altında gerçekleştirildi. Gösterilerin, RN’nin kazandığı yerlerde de düzenlenmiş olması bir başka anlam ifade etti. Örneğin Fransa’nın güneyinde 700 nüfuslu bir köy olan ve geçtiğimiz Ağustos ayında bir RN milletvekilinin seçildiği seçim bölgesinde bulunan Riols’da yapılan eyleme yüzlerce Fransız katıldı.
Eylemlere CGT ve Solidaires sendikaları, Jean-Luc Melenchon’un sol kanat LFI partisi de destek verdi. Eylemlerde yapılan konuşmalarda sayıca ırkçı ve faşistlerden her zaman çok olunduğu, ırkçılığa karşı sınıf dayanışmasını dayatacak ve faşistleri mahallelerden ve işyerlerinden kovacak güce sahip olunduğu mesajı verildi.
Bilindiği gibi RN geçen yaz yapılan genel seçimlerde on milyondan fazla oy aldı. Ardı ardına gelen ana akım burjuva parti ve hükümetlerin göçmenleri, mültecileri ve Müslümanları günah keçisi ilan etmesi ırkçı ve faşistleri cesaretlendirdi. Irkçılığın gelişimi için uygun söylemler; atmosfer yaratıldı. Daha birkaç hafta önce faşistler göçmenlere dönük saldırılarını fiziki şiddete taşıyarak 10. Paris’te bulunan ve AVEG-KON’a bağlı faaliyet yürüten ACTIT’e ve sosyalist gençlik örgütü Young Struggle’ın düzenlediği bir etkinliğe dönük organize bir saldırı düzenledi.
8 Mart kapsamında düzenlenen Dünya Emekçi Kadınlar Günü eylemlerine 250 binden fazla kitle katıldı. Faşistler gösteriye katılmaya çalışarak provoke etmeye çalışırken, ırkçılık karşıtlarının boyun eğmez direnişi sonrası alandan çıkartıldılar.
Egemen sınıfların özellikle Filistin dayanışma hareketine yönelik baskının düzeyini yükseltmeleri, milliyetçi ve militarist propagandanın üst düzeye çıkartılmasıyla at başı giderken, son derece istikrarsız ve kırılgan bir hükümet gerçeği, faşist RN için iktidar yolunu döşeyen faktörler oluyor.
Tüm bu gerçekler ışığında değerlendirildiğinde 22 Mart günü Fransa çapında gerçekleştirilen ırkçılık karşıtı eylemler, ırkçı ve faşist politikalara karşı alternatif devrimci politikaların üretimi ve gelişimi bakımından önemli bir rol oynadı. Çok değişik katmanlardaki işçi ve emekçileri bir araya getiren, kendi güçlerinin farkında lığına katkıda bulunan önemli bir gün oldu.
Şimdi ırkçılık karşıtı bu hareketin ırkçı-faşist parti ve politikalara karşı mücadeleyi süreklileştirme görevi var. Bu zeminde yerlisi ve göçmeniyle birleşik bir mücadelenin zeminin çok olduğu, 22 mart eylemleriyle bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Irkçı ve faşist harekete karşı mücadeleyi yerellere yaymak, en geniş birlikteliklerle oluşturulacak komite veya komisyonlarla, günlük planlamalarla işçi ve emekçilere seslenmek, iş yerlerinde ilerici sendika çalışmalarını güçlendirmek, hareketin antikapitalist bir karakter kazanması için ırkçı ve faşist hareketin beslendiği kapitalist sistemin teşhirini sürekli kılmak, harekete öncülük etme iddiasındakilerin önünde duran temel görevler arasındadır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 28 Mart 2025 tarihli Avrupa Gündemi köşesi