Atılım Basel
İsviçre’nin Basel kentindeki Claraplatz meydanında Tutsaklarla Dayanışma Platformunun (TSP, Dem-Kurd, Partizan, PDD) çağrısıyla yapılan basın aıçklamasında Türkiye ve Kürdistan hapishanelerinde hasta tutsakların durumuna dikkat çekilerek Hasta tutsakların derhal serbest bırakılması istenildi.
Almanca yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Türkiye ve Kürdistan’daki hapishanelerde ağır tecrit koşulları, sevk ve sürgünler, 30 yıllık cezasını yattığı halde İnfaz ve gözlem kurumu devrimci tutsaklara pişmanlığı dayatarak, tahliye etmiyorlar. Yine 230 tutsağın kendi başına yaşamını sürdüremediği adli tıp tarafından belirtilmesine rağmen serbest bırakmayı bir tarafa bırakalım, tek kişilik hücrelere koyuyorlar. Yeni çıkarılmak istenen infaz yasasında da devrimci tutsaklar devre dışında bırakılarak, Anayasanın eşitlik ilkesine ters bir yasa çıkaracaklar. İslamcı faşist zihniyetten bundan ötesi de beklenmemeli,
“On binlerce politik tutsağın bulunduğu Türkiye hapishanelerinde 2 bin civarında hasta tutsak bulunmaktadır. Türk devleti hasta tutsakların tedavilerini engellediği gibi, tahliye de etmeyerek, hapishanelerde öldürme politikasını sürdürmektedir. Hapishanelerden tutsak cenazeleri çıkmaya devam etmektedir. Kanser, kalp, akciğer hastalıkları veya başka kronikleşmiş hastalıkları olan hasta tutsakların yüzlercesi yaşlı ve yaşamını tek başına devam ettiremeyecek, hatta yatalak durumdadır. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2018-2023 yılları arasında toplam 2.258 tutsak ve 2024 yılında Kasım ayına kadar hapishanelerde 709 kişi yaşamını yitirmiştir. Her türlü demokratik hak ve özgürlük mücadelesine saldıran sömürgeci faşist diktatörlük, hapishaneleri ölüm evlerine çevirmiş bulunuyor.
Açıklamada bazı Hasta tutsakların durumları hakkında şu bilgiler verildi:
“UĞUR OK: 2015’de Suruç katliamında aldığı akciğer yaralanmasına bağlı olarak ciğerlerinde kalıcı hasar olan Uğur Ok, Kronik Bronşektazi hastasıdır. Solunum güçlüğü, kanlı balgam, göğüs ağrısı, halsizlik gibi ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır. 24 Ocak’ta 34 yoldaşı ile birlikte tutuklanan sosyalist Ok, adeta durumunun iyice kötüleşmesi için 8 Mart’ta Marmara F Tipi Hapishanesinden Kuyu Tipi tecrit hapishanelerinden olan Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün edildi.
“SOYDAN AKAY: Hasta tutsak Soydan Akay’ın kanser, eklem romatizması, hepatit B ve kalp spazmı gibi birçok hastalığı bulunuyor. Marmara 9 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tek kişilik hücrede tutulan 30 yıllık tutsak olan Akay’ın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 10 Şubat’ta dördüncü kez engellendi. Bu haldeyken bile iktidarın aleti durumunda olan Adli Tıp Kurumu (ATK) ‘hapishanede kalabilir’ raporu vererek, tahliyesini engellemiştir.
“BESRA EROL: Suruç katliamında katledilen oğlu Evrim Deniz Erol’un mezarı başında yaptığı konuşmadan dolayı 4 yıldır Elazığ Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutsak olan Besra Erol, sinüzit, fıtık, bacak ağrısı ve tansiyon gibi birçok sağlık sorunu olmasına rağmen tahliye edilmemektedir. FATMA TOKMAK: Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan Fatma Tokmak kalp hastasıdır, iki kalp kapakçığı yerine yapay kapakçık takılmıştır. Mide ve tansiyon hastasıdır. Tüm vücudunu kaplayan varisleri var.
“ERGİN AKTAŞ: İstanbul/Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan Ergin Aktaş’ın iki eli yok. Koah hastası ve yaşamını tek başına idame ettiremiyor. 5 kez Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) “tek başına yaşamını idame ettiremeyeceği” yönünde rapor aldı. Son yıllarda kan kusma boyutuna varan ve günde 10 ilaç kullanarak aylarca tedavi gördüğü tüberküloz hastalığı var. Ayrıca bel ve romatizmal hastalıkları da var.
“DELİL BOZKURT: Kanser hastası ve yüzde 80 engelli olan Delil Bozkurt’un hastalığı tüm vücuduna yayılmaya başlamış ve ayakta duracak durumu bile yok.
“FIRAT NEBİOĞLU: Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta tutsak Fırat Nebioğlu’nun böbrek yetmezliği, ağır görme ve işitme kaybı var. Nebioğlu, felç geçirmiş ve % 92 engelli raporuna sahiptir.
“BARIŞ İNAN: Kocaeli/Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Barış İnan’ın kronik akciğer rahatsızlığı var.
“Türk devletinin hapishanelerde tutsaklara yönelik saldırıları ve hak gaspları sürmektedir. İşkence, çıplak arama dayatması, hastaneye sevk edilmeme, ağır tecrit, kelepçeli muayene dayatması, telefon hakkının engellenmesi, yemeklerin az ve kalitesiz olması, süreli süresiz yayın, kitap ve mektup yasağı, havalandırma süresine kısıtlama getirilmesi, tahliyelerin engellenmesi, infaz yakmalar gibi hak ihlalleri yaygınlaştırılmaktadır.
“ALİ GÜLMEZ: Kırıklar 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde ağır izolasyon ve tecrite tabi tutulan Gülmez, 26 yıldır sürekli farklı hapishanelere sürgün edilerek teslim almaya çalışıyorlar. Uzun zamandır ciddi hastalıkları olmasına rağmen tedavisi engellen Ali Gülmez ailesine haber verilmeden ameliyata alınmıştır. Sol kroner iki damarında yüzde 60, sağ kroner damarında yüzde 30 daralma bulunan Ali Gülmez İzmir Şehir Hastanesi’nde anjiyo oldu ve iki damarına stent takıldı.
“İSMAİL YILMAZ: Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan 67 yaşındaki ağırlaştırılmış müebbet olan İsmail Yılmaz beyin damarlarındaki kanama sonrası hastaneye kaldırılmış ve birkaç gün hastanede tutulduktan sonra hapishaneye geri gönderilmiştir. Kalp rahatsızlığı, prostat, görme bozukluğu, yüksek tansiyon hastalıkları bulunan Yılmaz durumunun giderek ağırlaşmıştır.
“S ve Y Tipleri kapatılsın, tecride son! Hasta tutsakların tedavi edilmemesi ve katı tecrit birbirini bütünleyen iki saldırı yöntemidir. Tüm politik tutsaklara uygulanan katı tecrit politikası ile tutsakların sosyal ilişkilerinin yok edilerek kimliklerine, kişiliklerine yabancılaştırılmaları ve ruhsal yıkıma sürüklenmeleri hedeflenmektedir. Son yıllarda giderek yaygınlaştırılan S ve Y Tipi hapishaneler, tutsakların sağlığını bozacak şekilde tasarlanmış mutlak tecrit hapishaneleridir. Tutsaklar açlık grevleriyle bu ‘kuyu tipi’ hapishaneleri protesto etmekte ve kapatılmasını istemektedirler. Yaygınlaştırılan tecrit ve hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesi, faşizmin hapishanelere doldurduğu politik tutsakların yaşam hakkının ihlal edilmesidir. Bizler insan hakları savunucuları olarak ‘Türk devleti hasta tutsakları Tahliye etmeli ve derhal tedavilerini yapmalıdır” diyoruz. Türk devletinin İntikam politikasını, hasta tutsakları tahliye etmeyerek öldüren bu politikasını protesto ediyor, tutsaklar üzerindeki baskılara son verilmesini istiyoruz.
Açıklama, “Hasta tutsaklar derhal serbest bırakılsın! Tecrit işkencedir ve tecride derhal son verilsin! S ve Y Tipi hapishaneler kapatılsın!” şiarlarıyla son buldu.