Atılım Brüksel
Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türkiye’de “Kuyu tipi” S, Y ve Yüksek Güvenlikli hapishanelerin kapatılması, yeni projelerin iptal edilmesi talebiyle başlatılan açlık grevi bir söyleşiyle sonlandırıldı.
3 gün süren açlık grevi, sabah bildiri dağıtımı başladı. Öğleden sonra ise, “Hapishaneler ve direnişler Tarihi” başlıklı bir söyleşi ile devam etti. Söyleşinin ardından açlık grevi sonlandırıldı.
İnter aktif bir şekilde düzenlenen söyleşide, “Kuyu tipi” diye adlandırılan S ve Y tipi hapishanelerin fiziki ve psikolojik etkileri bakımından ne anlama geldiği üzerine bir sunum yapıldı. Sunum, hapishanelerde bulunan tutsaklara selam yollanarak başladı. Bugün itibariyle kapasitesinin çok üstünde mahpusun hapishanelerde bulunduğuna vurgu yapıldı. Konuşmada “Devlet her dönem devrimcilerin, Kürtlerin, muhalif kesimlerin iradesini kırmak için bir savaşım içerisinde olmuştur. Toplumsal muhalefetin en diri kesimi, politik tutsaklar üzerinde uyguladığı teslim alma politikası ile, hem onların iradesini kırma hem de topluma gözdağı verme amacı taşımıştır. Ağır tecrit koşulları aynı zamanda mahpusun ailesi ve arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerini sınırladığına” vurgu yapıldı.
Yakın geçmişe bakıldığında, devletin ‘80 sonrası hapishane politikalarına karşı devrimciler, Kürt mahpuslar boyun eğmediler, direnişle yanıt verdiler. F tipi hapishanelere geçişte açlık grevi eyleminde yer alan ve uzun yıllar hapishanelerde yatan ve direniş süreçlerinde bulunan yoldaşlar da söz aldı. Konuşmacılar; ‘96 açlık grevi ve ölüm orucu direnişini ve o günkü siyasal konjonktüre vurgu yaptılar. Dışarıdaki toplumsal mücadele ve dayanışmanın kendilerine güç verdiğini belirttiler. “Kayıplar versek de kazanan biz olduk. Devlete geçici olsa da geri adım attırdık” dediler.
Avrupa merkezlerinde sürdürülen açlık grevleri, bir bakıma onların sesi olmada, kamuoyu oluşturmada önemli bir yerde durduğu belirtildi.
Söyleşide, açlık grevinde yer alan grevcilerin duygu ve düşünceleri ile devam etti. Grevciler; Hapishanelerde; hasta tutsakların bulunduğunu, 30 yılı aşan mahpusluk hallerinin uzatıldığını, tahliye edilmedikleri için hayati ölümle yüz yüze olduğuna dikkat çekildi. Onların sesi olmak, maddi manevi dayanışmada bulunmak için mektup yazmanın önemli olduğunun altı bir kez daha çizildi.
Süryanı derneği yöneticileri, İspanya Barınma Hareketi temsilcisi, Belçika Clas Contr Clas temsilcisi Açlık Grevi eylemine dayanışma ziyaretlerinde bulundular ve söyleşiye katıldılar ve başarı dileklerini ilettiler.
Açlık grevi, söyleşinin ardından alkışlarla sona erdirildi.