2025 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, diğer adıyla COP30, 10-21 Kasım tarihlerinde Brezilya’nın Belem şehrinde gerçekleştirilecek. Amazon’da düzenlenecek ilk BM iklim konferansı olan COP30 son birkaç yıldır iklim bilimciler, çevreciler ve bu alanda çalışan akademisyenlerin zaten gündeminde yer aldı.
Bilindiği üzere Amazon bölgesi dünyanın en büyük tropik ormanı; gezegeni ısıtan sera gazlarını büyük miktarlarda depoluyor ve bu da onu iklim değişikliği konusunda çok önemli bir yere oturtuyor. Ancak beklentilerin ötesinde, COP30’a gidecek olanlar Belem’e vardıklarında ne yağmur ormanlarıyla, ne temiz nehirlerle ne de yemyeşil bitki örtüsüyle karşılacaklar. Tam tersine yoksulluğa mahkum edilmiş, suça sürüklenmiş, 2,5 milyonluk yerel Belem halkının çoğunluğunun gecekondularda yaşadığı bir kentle karşılacaklar.
COP30’a adım adım yaklaşılırken emperyalistlerin baş temsilcisi Trump da her fırsat bulduğunda iklim krizinin bir “safsatadan” ibaret olduğunu söylemeye devam ediyor. Dünyanın bir yokoluşa doğru gidişi hem bilimsel verilerle hem de günlük yaşamın pratik verilerinde sabit olmasına rağmen, gerçeklerin inkar edilmesi varoluş krizi içerisindeki kapitalizmin en üst temsilcileri eliyle her gün burjuva medyada kendisine geniş yer buluyor. Bu da çevre/iklim krizi yaratıcılarının eliyle düzenlenen sözkonusu zirvelerle sorunun üstesinden gelinemeyeceğini net bir biçimde gösteriyor.
Ancak kapitalist ikiyüzlülük işin bir tarafı. İşin diğer tarafında ise iklim krizini görüp, kabul etmekle birlikte; iklim krizine karşı mücadeleyi esas hedefe yöneltmek gerektiği gerçekliğini görmeyen anlayışın toplam harekete hakim oluşu var.
Dünyanın pek çok ülkesinde gittikçe güçlenen çevre hareketi, sermayenin yeniden üretimi ve kâr güdüsüyle emek ve doğa sömürüsünü katmerlendiren, doğayı ve tüm canlıların yaşam koşullarını ortadan kaldıran, mali ve ekonomik sömürge ülkelerde yürüttüğü eko-kırımcı savaş, işgal politikalarıyla ekolojik çöküşün sorumulusu olan emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadele programı ve pratik politika hattından yoksun olmaya devam edyor.
Bugün dünyada ekoloji mücadelesinin antikapitalist, antiemperyalist mücadele programından yoksunluğu onun en temel sorunu iken, ekoloji mücadelesini ‘siyasetler üstü’ görme anlayışı onun zaafı ve sınırıdır. Burjuva siyasetin son derece stratejik ekolojik yıkım siyaseti olmasına karşın, dünya çapında çevre/ekoloji hareketlerinin “proje karşıtlığı” dışında bir ekolojik siyaseti yok. Oysa ihtiyaç olan, bir bütün yaşamın, ekonominin, tarımın, kentleşmenin, siyasetin ekolojik bakış açısıyla sıfırdan kurulması. Bu da antikapitalist, antiemperyalist bir mücadele programı ve bu temelde bir politik hat ile yaratılabilir.
Şüphesiz ki ekoloji mücadelesini sınıf mücadelesinin parçası yapacak pratiğe ihtiyaç var. Bu da ancak ve ancak sokağın etkin bir biçimde kullanılmasıyla olabilir. Geniş kitleleri salt protestoculuktan çıkartacak güçlü örgütlülüklerin yaratılması, açığa çıkartılması gerekiyor. Bugün için harekette genel olarak hakim olan kooperatifçilik, komüncülük vb. şeklinde dar örgütlenmelerdir. Bu da ayrışma, doğru zeminde duranlarla ittifaklar ve birleşik mücadeleyi kuşulluyor.
Unutmamalıyız ki ekoloji mücadelesi doğrudan sınıf mücadelesinin bir sahası, politik özgürlük mücadelesinin bir alanıdır. Bu mücadelede partilerin, doğrudan politik öznelerin varlığı olmazsa olmazdır. Ekoloji mücadelesini örgütlü mücadeleye mesafe koymanın aracına, siyaset üstü bir pozisyona dönüştüren yaklaşımlar karşısında özgün araç ve biçimlerle ekoloji mücadelesinin içinde olmak günün acil ihtiyacı.
Burjuva çözüm programlarının karşısında işçi sınıfı, emekçi köylülük ve ezilenlerin ortak mücadele birliğinin yaratılmasına odaklanarak, iklim krizini yadsıyanlara, “yeşil yeni düzen” ve “yeşil mutabakat” gibi burjuva safsatalara karşı mücadeleyi yükseltmek gerekiyor. 14 Kasım’da tüm ülkelerde sokağa çıkacak, “İklim Grevi”ne girecek harekete bu anlayışla katılmak dönemin devrimci görevidir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 17 Ekim 2025 tarihli Perspektif köşesi











