Atılım-Paris
SKB üye ve aktivistleri, Avrupa’nın farklı ülkelerinden Paris’te bir araya gelerek, kadın özgürlük mücadelesinin yönü, Kadın hareketinin gündemleri, 1 Mayıs, örgütlenme sorunları ve kadın kitle çalışması üzerine tartışmalar yürüttü.
AVEG-KON’a bağlı faaliyet yürüten Türkiyeli göçmen İşçiler Kültür Derneği’nde (ACTIT’te bir araya gelen SKB üye ve aktivistlerinin toplantısı devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşen kadınlar için yapılan saygı duruşu ile başladı. SKB yürütmesinin yönettiği toplantıda gündem başlıkları hakkında bilgilendirme yapıldı.
İlk söz alan SKB Yürütme Kurulu üyesi, kadın özgürlük mücadelesinin yönü, Kadın hareketlerinin gündemleri üzerine bir sunum yaptı. Sunumda yaklaşan 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramının gündemlerini kadın cephesinden ortaya koyarak kadın ve erkek işçi arasındaki ücret eşitsizliği, istihdam ve üretim sürecinde kadın emeğinin yoğunluğu, kadınların sendikalaşma oranı üzerinde durarak, Avrupa’da sendikal mücadele sonucu elde edilen haklardan tüm işçi ve emekçilerin faydalandığının altını çizdi.
“1 Mayıs bağlamında konuştuğumuzda kadın işçilerle bağlarımız çok güçlü değil. Kadın örgütlerinin sendikalarla ilişkileri zayıf. Bunu 8 Mart kadın grevi hazırlıkları ve gününde daha net gördük. Bu nedenle işçi kadınları örgütlemek önemli bir yerde duruyor” diyen konuşmacı kadın örgütlerinin bu konudaki yetersizliğine vurgu yaptı.
Savaş ve kadın üzerine de yoğunlaşılan sunumda “Afganistan, Irak, Lübnan ve şimdi de Ukrayna savaşı var ve devam ediyor. Rusya emperyalizmi başlattı bu savaşı. ABD, AB emperyalist rekabetin devamı ve özelikle Avrupa’da kışkırtıcı bir tarz izleniyor. Bu süreçte savaş karşıtı eylemler küçük kaldı. Olması gereken düzeyde bir karşı duruş olamadı. Antiemperyalist savaş karşıtı mücadelesinde kadınlar da zayıf kaldı” denildi.
Bazı sözde sol partiler ve siyasilerinde de savaşı destekleyici açıklamalar yaptığını belirten konuşmacı, “İşçi ve emekçi kadınlara çağrımız yoksulluğa, emperyalist savaşa karşı sokakta olmaktır.” dedi.
ROJAVA DEVRİMİ TASFİYE EDİLMEK İSTENİYOR
Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenler olarak güney Kürdistan’daki savaşın acil durum ile ilgili de konuşan SKB Yürütme Kurulu üyesi şunları belirtti:
“Öne çıkarılması gereken Güney Kürdistan ve Rojava’ya yönelik saldırılardır. Savaş alanı dışındaki bölgelere yönelik hamleler var. NATO da Rojava’da özerklikten vaz geçin diyor. Rojava ve Şengal’de kurulan demokratik eksenli yönetimin tasfiyesi amaçlanıyor. Bu saldırı stratejik bir saldırıdır. Savaş ve kadın eksenli görevlerimiz kapsamında üzerimize düşen faşizme yıkma ve savaşın derhal son bulması eksenli olmalıdır. Önümüzdeki süreçte daha aktif bir şekilde SKB olarak eylemlerimizi güçlendirmeliyiz. Kürt kadınlarıyla dayanışma içinde olmalıyız.”
Konuşmada, “Kadına yönelik şiddet, İstanbul Sözleşmesi, kadın kurumlarına yönelik saldırılara karşı mücadele içinde olmalıyız. Avrupa devletlerinin bazı adımlar atması bizlerin mücadelesi sonucudur. Demokratik kadın hakları mücadelesinde kadınların özsavunma hakkını daha fazla öne çıkartan bir hareket tarzı izlenmeli. Yasal hakkı olması noktasında talebimiz olmalı” diye kaydedildi.
Faşist hareketlerin Avrupa’da gelişiyor oluşuna da değinen konuşmacı, kadınlar açısından büyük bir tehlike teşkil etiğinin altını çizdi.
Dünya Kadın Konferansı hazırlıkları ve gündemleri hakkında bilgilendirme yapıldıktan sonra
katılımcılar, sunulan başlıklar hakkında görüşlerini ifade etti, sorular sordu ve tartışmalar yürüttü.
Tartışma bölümünde 8 Mart kadın grevinin daha etkili olmasının yöntem ve araçları, talepleri üzerine yoğunlaşılarak ülkeler bazından örnekler verildi.
KADIN CİNAYETLERİ AVRUPA’DA ARTIYOR
ZORA ve SKB üyesi, Kadın cinayetleri sayısının Avrupa’da yükseldiğini söyleyerek kadın hareketinin bu gündem karşısındaki zayıflığına değindi. Özellikler kadın cinayetlerine karşı örgütlü faaliyet ve duruşun zayıf olduğunu belirterek “Almanya’da ZORA ve SKB örnek bir çalışma yürüttü. Özsavunma, kadın cinayetleri ve örgütlenme üzerinde yoğunlaşıyoruz. Örgütsüzlük propagandasına karşı örgütlülük çalışması yürütüyoruz” dedi.
Örgütlenme sorunları ve kadın kitle çalışması üzerine yapılan sunumda ise, ülke ve kent örgütlerinin yaşadığı eksiklikler aktarıldı. SKB’nin üyelik çalışmaları, SKB bülten ve yayınların dağıtımı, eğitim çalışmaları üzerine pratikte yürütülen faaliyetler üzerine tartışmalar yürütüldü.
Quir feminizm üzerine sunum yapılarak sosyalist ve komünist kadın örgütlenmesi, feminizme karşı ideolojik mücadele üzerine tartışmalar yürütüldü.
FEMİNİZME KARŞI GÜÇLÜ İDEOLOJİK MÜCADELE YÜRÜTÜLMELİ
“Quir feminizmi iyi tanımlayıp güçlü mücadele yürütülmeli” diyen konuşmacı, Kadın Devrimini, Marksist ideolojiyi derinlemesine kavramanın önemine vurgu yaparak Avrupa’da Marksizm ve Leninizme karşı var olan ideolojik bir saldırının bir parçasının da feminizm olduğu belirtilerek güçlü bir ideolojik mücadelenin aciliyetine vurgu yapıldı.
Toplantı karşılıklı yürütülen tartışmaların ardından sonlandırıldı.