DSÖ çalışanlarının Ebola salgını sırasında Kongo’da 50 kadına yönelik cinsel tacizine ilişkin örgütün gerekli tepkiyi göstermediğini kaydeden 53 ülke ortak bir bildiri yayınladı. DSÖ’nün daha güçlü ve örnek liderlik sergilemesini istedi.
Ebola salgını sırasında Kongo’da görev yapan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) personeli en az 50 Kongolu kadını taciz etti. Öte yandan erkek personel, cinsel birlikteliği reddeden kadın çalışanları iş akdini feshetmekle de tehdit etti.
2018 ile 2020 tarihleri arasını kapsayan cinsel taciz iddialarının araştırılması için daha önce 7 kişiden oluşan bir bağımsız soruşturma komisyonu oluşturulmuştu. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün genel toplantısında yaptığı açıklamada, “iddialardan çok rahatsız olduğunu” belirterek, konunun araştırılacağı sözünü vermişti.
Ancak herhangi bir gelişme olmadı. Bunun üzerine DSÖ’ye aralarında ABD, AB, İngiltere ve Japonya’nın da bulunduğu 53 ülke yayınladıkları ortak bir bildiriyle tepki gösterdi.
Bildiride, “Dünya Sağlık Örgütü, Kongo’da vuku bulan taciz vakalarından haberdardı ama harekete geçmedi” yönündeki iddiaların ardından örgüt yönetiminden cinsel istismarı önleme konusunda “daha güçlü ve örnek liderlik” sergilemesini talep edildi.
AP ajansının aktardığı bir haberde, BM ajansının iç yazışmalarında DSÖ yönetiminin 2019’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki cinsel istismar iddialarından haberdar olduğunun anlaşıldığı yer almıştı. Diğer ajanslarda da, Kongo’da baş gösteren Ebola salgını sırasında bu ülkeye gönderilen DSÖ ve sağlık alanında faaliyet gösteren diğer kuruluşların erkek personelinin en az 50 Kongolu kadını taciz ettiği yer almıştı. Ayrıca erkek personelin kendileriyle cinsel birlikteliği reddeden kadın çalışanların iş akdini feshetmekle tehdit ettikleri ortaya çıkmıştı.
Ortak bildiriyi yönetime sunan Kanada’nın DSÖ Temsilcisi Büyükelçi Leslie Norton, “Yaklaşımın tonu tepeden belirlenmeli. 53 ülke konuyla mücadelede ve sorunun çözümünde inandırıcı sonuçlar istiyor” dedi.