Kurumumuz AVEG-KON’a bağlı Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), göçmen işçi ve emekçilere, “Emperyalist savaşa ve kapitalist sömürüye karşı 1 Mayıs” alanlarına çağırdı.
AGİF açıklamasını aynen yayımlıyoruz:
Emperyalist savaşa ve kapitalist sömürüye karşı 1 Mayıs’a
Rus emperyalizmi Ukrayna’ya karşı işgal savaşı başlattı. Rus ordusunun başlattığı işgal ve ilhak savaşı emekçi Ukrayna halkının temel ulusal ve insani haklarına saldırı anlamına geliyor ve kuşkusuz mahkum edilmelidir.
NATO devletleri, Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte kendilerine barış sever ve savaş karşıtı görünüm vermeye çabasına girmiş olsalar da kendilerinin yayılmacı siyaseti sonucu savaşı kışkırtan ve sebep olan taraf oldular. Ukrayna savaşı, NATO ülkeleri ile Rus emperyalizmi arasında keskinleşen çelişkilerin sonucu olarak gelişti. Savaşın başlamasıyla birlikte NATO ülkeleri Ukrayna’ya askeri destek sunarak ve kendi dış sınırlarına askeri yığınak yaparak savaşı daha fazla kızıştırdılar. NATO Ukrayna’ya silah sevkiyatı yaparak ve kendi iç militaristleşmesine dönük Rus emperyalizmini tehdit edecek düzeyde kararlar aldılar. NATO ülkelerinin saldırgan savaş politikaları Rus emperyalizmiyle özünde farkları yoktur. NATO ülkeleri de geçmişte ve günümüzde benzeri saldırılarda bulundular ve insanlık suçları işlediler, sayısız faşist diktatörlüğe dayanak oldular ve destek sundular. Günümüzde kendi emperyalist ve jeopolitik çıkarları için yeni olası dünya savaşı tehdidini dahi göze alabilecek kadar saldırganlaştılar. Kaybeden taraf emekçi Ukrayna halkı oldu. Onların evleri bombalanıyor ve yıkıma uğruyor, onların insanları sadece emperyalistlerin çıkarına hizmet eden bir savaşta katlediliyorlar. Göçe zorlanıyor ve her şeyini kaybediyorlar. Aynı oranda emekçi Rusya halkları da bu savaşın bedelini ödemeye devam etmektedir.
Ukrayna savaşı, Almanya’da gıda ve akaryakıt fiyatlarının artırılmasına ve burjuvazinin daha fazla sermaye elde etmesine vesile oldu. Ham petrol fiyatları savaş öncesi seviyesine tekrar düşmesine rağmen benzin fiyatları yüksek tutuluyor. Yüksek tutulan akaryakıtın fiyatları ise genel olarak tüm gıda maddelerin fiyatların arttırılmasına sebep oluyor. Almanya’da mart ayında resmi enflasyon rakamı % 7,3 olarak belirtildi, ancak süpermarketlerde fiyat artışları % 20 ile 100 arası hissediliyor. 2020 Aralık ayındaki benzin fiyatıyla günümüzdeki benzin fiyatı arasında % 100 artış farkı var.
Toplu sözleşmelerde ise yapılan anlaşmalar işçi sınıfının ve ezilenlerin reel ücretlerinin düşmesinin ve emeklerinin değer kaybına uğraması anlamına geliyor. Pandemi döneminde en ağır koşullarda çalışan işçiler verdikleri emek karşısında daha iyi bir ücret beklerken, karşılaştıkları daha düşük ücret oluyor. Elektriğe, akaryakıta ve temel gıda maddelerine daha fazla para ödemeleri ve ciddi fakirleşmeyle karşı karşıya gelmeleri anlamına geliyor. Bu saldırılara karşı 1 Mayıs’ta cevabımız elbette sokakta öreceğimiz kararlı ve birleşik mücadelemiz olmalıdır.
Almanya’nın yakın tarihçesi, dış ve iç siyasetin militaristleşmesinin emekçilerin yaşamını daha zorlaştıracaktır. Ancak burjuva basını militaristleşme, silahlanma ve dolayısıyla savaşa dahil olma istemleri yeni felaketlerin olasılığını artırıyor. Gelişen şovenist dalgayla birlikte Rus göçmenlere karşı gelişen yeni ırkçılığı mahkum etmemiz gerekiyor. Kürdistan’ın işgalinde veya Filistin halkının bombalanması gibi olayları gözardı edilip görmezlikten gelen aynı burjuva basını şimdi kendi burjuvazisin çıkarları için daha fazla silah ve ölüm istiyor. Onlar savaşı kışkırtan tutumlarından dolayı gelişen ırkçılıktan sorumluluk taşıyorlar. Yarattıkları siyasi atmosferden dolayı ücretlerin düştüğü, eğitim ve sosyal alanda kısıtlamaların yoğunlaştığı bir dönemde Alman ordusuna 100 Milyar Euro değerinde silahlanma kararının çıkmasından sorumluluk taşıyorlar. Oysa Alman iç ve dış siyasetin militaristleşmesi ezilen ve sömürülen yığınlara her daim daha fazla sömürü, baskı, savaş ve ölüm getirmiştir. O yüzden 1 Mayıs’ta taleplerimiz:
Militarizme hayır!
Emperyalist savaşa karşı mücadele!
Artan enflasyona eş güdümlü ücret artışları!
Savaşa değil sosyal ihtiyaçlara yatırım!