Kurumumuz Avrupa Ezı̇len Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON), “Sivas’ın hesabı mahşere kalmayacak!” başlıklı açıklama yaptı. Acıklamada, “Katliamın 30. yılında, tekçi faşist zihniyete karşı ortak mücadeleyi güçlendirme zamanı. 2 Temmuz günü, katillerin yakalarını elimizden kurtaramayacaklarını gösterelim, hesap soralım!” çağrısı yapıldı.
AVEG-KON açıklamasını aynen yayımlıyoruz:
Sivas’ın hesabı mahşere kalmayacak!
Sivas’ta bundan tam 30 yıl önce 2 Temmuz günü Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılan 33 aydın ve Alevi emekçi kaldıkları otel olan Madımak yakılarak katledildi. Toplumsal hafızamızda politik İslamcı gericiliğin bir vahşeti olarak yer edinen Sivas katliamı sonrasında da Türkiye, Kürdistan toprakları sayısız kez katliamlara tanıklık etti. Gazi katliamından Suruç’a, Ankara gar katliamından Taksim’e defalarca kez halklarımız ölümle ve vahşetle sınandı.
Anadolu topraklarında yaşanan katliamların toplamı bunun bir devlet geleneği olduğunu gösteriyor. İktidarlardan veya isimlerden bağımsız olarak süreklilik kazandığını gösteriyor. Sömürgeci, mezhepçi Osmanlı’dan 1993 yılında iktidarda olan SHP-DYP iktidarına, günümüzde AKP-MHP iktidarına, devletin kurucu kodlarına işlemiş tekçi gelenek devam ettiği sürece katliam geleneği de devam edecektir.
Sivas katliamı, ezilen ve yok sayılan Alevi inancından olan insanların yüzyıllardır yaşadığı haksızlığın devam ettiğinin kanıtıdır. Alevilerin varlığı ve hakları için yürüttükleri mücadele tekçi rejimi her dönem rahatsız etmiş, onun kuruluş kodlarına aykırı sayılmıştır. Sivas katliam davası, suçu işleyen veya suça göz yumarak ortak olan rejimin kendi mahkemelerinde nasıl aklanılacağını göstermiştir. Ölümle sonuçlanan suçlarda uluslararası hukuka göre zaman aşımı yokken, katledilen Aleviler olduğunda zaman aşımı mümkün oluyor. Katiller bir bir dışarı salınırken, gerçek adalet ve eşitlik isteyenlerin her türlü saldırıya uğradığını da tüm katliam davalarında gördük. Katillere dava açılmaması, katillerin aranmaması, tutuklandığı taktirde yakın zamanda olduğu gibi salıverilmesi, katliamdan sorumluluk taşıyanların mecliste olması gerçeğinin yeni saldırıların önünü açtığı ve hatta teşvik ettiği apaçık ortadadır.
Tüm yaşanan haksızlıkların sonucu Alevilere yeni saldırılar örgütlenmesi, kendi öz örgütlenmelerinin sınırlandırılması ve saldırılara maruz kalması, temsilcilerine davalar açılması, evlerinin işaretlenmesi tarihi düşmanlığın devam ettiğini gösteriyor.
Sivas katliamında gerçek adalet sağlanması, Alevi toplumunun sosyalist hareketle birlikte hareket etmesi ve aynı zamanda kendisi gibi ezilen ve yok sayılan Kürt halkıyla birleşik bir mücadele ördüğünde mümkün olacaktır. Faşist rejimin suç karinesi göstermektedir ki; rejimin baskı ve şiddeti altındaki tüm kesimler birleşik ve kararlı bir mücadelede ortaklaşmadıkça devlet katliamlarının hesabı sorulamayacaktır.
Sivas katliamının başta ezilen Alevi inancından göçmenler olmak üzere, faşist devletin gadrine uğramış tüm ezilenler, işçi ve emekçiler olarak sokakları tutarak hesabını sormak zorundayız. Katliamın 30. yılında, tekçi faşist zihniyete karşı ortak mücadeleyi güçlendirme zamanı.
2 Temmuz günü, katillerin yakalarını elimizden kurtaramayacaklarını gösterelim, hesap soralım!
Avrupa Ezı̇len Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON)
AVEG-KON: c/o ACTİT, 54 Rue d’Hauteville, 75010 Paris, France
E-Mail: info@avegkon.org Twitter: https://twitter.com/aveg_kon Instagram: avegkon