Sosyalist gençlik örgütü Young Struggle’ın bu sene Fransa’da gerçekleştirdiği geleneksel yaz kampı sona erdi. Her türlü eksikliği ve başarısıyla kamp, sosyalist gençliğin son bir senede yaşadığı örgütsel, ideolojik ve politik gelişiminin genel bir tablosunu çiziyor.
Kampta öne çıkan belki de en çarpıcı nokta, bu seneki kampa yaklaşık iki yüz gencin katılması. Son yıllarda artma eğiliminde olan katılımcı sayısı, bu sene iki yüze yaklaşarak yeni bir düzey yakaladı. Farklı uluslardan, toplam yedi ülkeden kampa katılan gençler, Young Struggle’ın Avrupa örgütü olma iddiasının da bir dışavurumu oldu. Bu sayıda gencin katıldığı bir kampı örgütlemenin lojistik/teknik görevlerini atılganlıkla üstlenen sosyalist gençlik, bu durumu bir engel olmaktan çıkararak bir artı haline getirdi. Bu “artıyı” önümüzdeki dönemin gelişim temeli, Avrupa örgütü olma iddiasını gerçekleştirebilmek için potansiyel sıçramaların trambolini yapma görevi, bir bütün olarak sosyalist gençliğin önünde temel bir görev olarak duruyor.
Kampa katılan iki yüz gencin farklı uluslardan olmaları, farklı ülkelerde yaşamaları, farklı dilleri konuşmaları, kimisinin liseli, kimisinin üniversiteli, kimisinin genç işçi olması, sosyalist gençliğin bugün içinde bulunduğu örgütsel durumu da göz önüne seriyor. Göçmen gençlerle Alman, Fransız veya İngiliz gençleri aynı örgütte buluşturabilen, hem liselilere hem de genç işçilere ulaşabilen, hem üniversitelerde hem de okul önlerinde çalışma yürütebilen örgütsel gerçeklik, kampta da sonuçlarını açık bir şekilde gösterdi. Farklı alanların farklı yoğunlukta gençlik kesimlerini barındırması, örneğin bir alanda daha çok üniversiteliler bulunurken, diğer başka bir alanda liselilerin önemli bir bölüm oluşturması, örgütün halk gençliğinin farklı kesimlerine ulaşabildiğini işaret ederken, bütünlüklü ve ortak yöne bakan bir gelişim çizgisini oturtabilmek için, alanlar arası deneyim alışverişini gerekli kılıyor.
Geçen sene olduğu gibi bu sene de gençlik kampının öne çıkan noktalarından biri, LGBTİ+ gençlerin kampın önemli bir kısmını oluşturmasıydı. Düzenledikleri farklı oturumlar ve toplantılarla kampa sadece aktif bir katılım sergilemekle kalmayan LGBTİ+ gençler, aynı zamanda bir bütün olarak kampın gidişatını ve örgütlenmesinde belirleyici bir rol oynadılar. Özerk LGBTİ+ örgütlenmesi yolunda, geçtiğimiz sene boyunca önemli adımlar atan LGBTİ+ gençler, bu seneki kampta bu adımların sonuçlarını görmüş oldular. Ayrıca önümüzdeki dönemin örgütsel ve politik gelişimi yolunda somut adımları atmaya da şimdiden başladılar.
Kampın bu seneki programı, faşizm ve neofaşizm, kadın devrimi programı mı feminizm mi?, sosyalizmin deneyleri ve yeni insanı yaratmak gibi farklı konuları içerdi. Eğitimlerin yanında çeşitle tartışmaların da örgütlendiği kampta, sosyalist gençlik kendini ideolojik ve teorik düzeyde geliştirmeye devam etti. Gençliğin kampta örgütlediği bu eğitim çalışması, esasında sene boyunca yürüttüğü farklı siyasal gündemlerin ve ideolojik/teorik tartışmaların tamamlayıcısı oldu. Bütün eğitim ve tartışmalarda sosyalizmin öne çıkan nokta olması, bu bakımdan da tesadüf değildi.
Her bir günü dolu dolu geçen, her bir saatinde farklı düzeylerde niteliğin biriktirildiği bir haftalık bir gençlik kampının değerlendirmesi, tabi ki derinlemesine işlenilmesi gereken önemli bir konu. Bu yazının da kampın her bir yanını derinlemesine analiz etme iddiası da yok. Fakat kampın öne çıkan yanlarının, sosyalist gençliğin örgütlediği bu bir senelik gelişimin bir yansıması olduğu, su götürmez bir gerçek. Sosyalist gençlik, devrimci iddialarını büyüterek, gençliğin dinamizmini atılganlığını arkasına alarak büyüdü, büyümeye de devam ediyor. Günün görevi, yeni devrimci görev ve sorumlulukları aynı devrimci ciddiyetle üstlenmektir. Kampın eksik yanları eleştirel bir analize tabi tutulmalı, ortaya çıkan devrimci olanaklar, sonuna kadar değerlendirilmelidir. Ancak böyle bir yolla yaz kampı, gerçek hedefine ulaşacak, önümüzdeki dönemin atılımlarına temel olacaktır.
Yeni kazanımlar, büyüyen iddialar, gelişen bir örgüt için, ileri, daha ileri!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 4 Ağustos 2023 tarihli Avrupa Gündemi köşesi