Erdoğan faşizmi, SİHA’larla Şengal halkı ve güçlerini, hastanelerini bombalayabiliyorsa, IŞİD jenosidinin devamını uyguluyorsa, hava sahasını açan ABD de, saldırılara ses çıkarmayan KBY ve Irak yönetimi de suç ortağıdır.
3 Ağustos, 73. Ferman’ın ve Êzidî soykırımının yıldönümüydü.
Değişik güçler açıklamalarıyla herbiri kendi çıkarları yönünde etkide bulunmaya çalıştı. Fakat bölgeye ortakça hakim olan emperyalist ABD, Irak yönetimi ve KDP, IŞİD’in gerçekleştirdiği Êzidî halkın soykırımını neden engellemediklerine değinmediler.
Êzidî soykırımını doğrudan yöneten ve yönlendiren Erdoğan ve tetikçileri ise Êzidî halkına yeni askeri saldırıları sürdürdükleri için konuşmayarak suçlarını örtmeye çalıştılar.
ABD ve Türkiye, Suriye-Esad rejimini yıkmak, Irak yönetiminde İran yandaşlarının tekelini zayıflatmak için IŞİD’i silahlandırıp büyüttüler, Suriye ve Irak’a saldırttılar. IŞİD’in Êzidî halkına soykırım gerçekleştirmesinin birincil suçlularıdırlar. Erdoğan faşizmi ayrıca Sünni burjuva partiler ittifakının yönetici Tarık Haşimi’yi IŞİD saldırılarına yardım etmede yönettiği için soykırımın pratik örgütleyici suçlusudur da. Devamında IŞİD’i Kobanê’ye saldırtarak, IŞİD’in Êzidî kadınları cinsel köle olarak satmasının pazarı olarak Türkiye illerini IŞİD’e açmaya, onları korumaya devam ettiği için Êzidî ve Rojava Kürt halkına IŞİD üzerinden saldırıların suçlusu olarak günahlarını daha çok büyüttü.
KDP ve Irak yönetimi, yönettikleri Şengal’den kaçtıkları ve IŞİD’in soykırımını engellemedikleri için suç ortaklığı yaptılar.
Fakat sürecin devam eden kritik olgusu ise, Türkiye’nin Şengal’e yönelik hava saldırıları ve suikastleridir. Erdoğan faşizmi 9 yıl boyunca bu saldırıları sürdürdü. En son 2023’ün Şubat ayında YBŞ komutanı Pir Çeko ve yoldaşlarını katletmesi, saldırılarını arsızca ve IŞİD yenilgisinin intikamcısı olarak sürdüreceğini gösteriyor.
ABD ve Türkiye denetiminde Irak ve Kurdistan Bölge Yönetimi suçlu-güçlü pozisyonunda Şengal halkına ve öncülük eden YPŞ, YPG ve Ezidxan Asayiş’e karşı tasfiye üzerine anlaşarak 9 Ekim 2020 Anlaşmasını kotardılar.
Şengal’in özerkliğini ve Şengal’in kurtuluşçusu/koruyucusu savunma güçleri olan YBŞ, YBJ ve Ezîdxan Asayiş’i tasfiyeyi amaçlıyorlar.
Irak ve Kurdistan halkları, Şengal’in özerkliği ve özsavunması hakkının, demokratik özyönetim hakkı olarak tanınmasını benimsemeli, Şengal ve Êzidî halkının yönetim ve savunma örgütlerinin devamını savunmalıdır. Êzidî halkının soykırımına sessiz kalma “suçu”nu giderecek bu demokratik dayanışma duygusunu sesi ve eylemiyle gösterebilmelidir.
Rojava devrimi güçlerinin devrimin devamı olarak Şengal’i kurtarmasının, IŞİD’i Şengal’de ve Kuzey Suriye’de yenmesinin, IŞİD’in kan dökücü vahşi saldırganlığı tehlikesinden Kurdistan ve Irak halklarını kurtarmasının kardeşçe karşılığını vermelidir. Bu karşılık, özyönetim hakkı anlayışına dayanan Özerklik ve özsavunma hakkını tanıma ve desteklemektir.
Madolyonun bu yüzünü tamamlayan diğer resim, ABD, KDP ve Irak yönetiminin, Türkiye’nin Şengal’deki hava ve kara saldırı ve suikastlerine ses çıkarmayan suç ortaklığıdır. Hava sahası ABD’nin kontrolü altındadır. Erdoğan faşizmi uçak ve SİHA’larla Şengal halkı ve güçlerini, hastanelerini bombalayıp katillik yapabiliyorsa, IŞİD jenosid’inin devamını uyguluyorsa, hava sahasını açan ABD de, saldırılara ses çıkarmayan KBY ve Irak yönetimi de suç ortağıdır.
Irak ve Kurdistan halkları bu suç ortaklığına karşı da seslerini yükseltmeli.
Madolyonun diğer yüzünde Türkiye halklarının, Erdoğan faşizminin Şengal’de işlediği ve devam ettirdiği suçlara karşı çıkma görevi var.
İşçi sınıfı ve ezilenler, Şengal Êzidî halkıyla dayanışma mücadelelerine az ilgi gösterdi. Erdoğan faşizmi ve diğer şovenistlerin, Kürt düşmanlığını yükseltmelerinin etkisi bu sonuçta elbette baskın rolü oynuyor.
Kürt hareketi ile sosyalist hareket, IŞİD’in Êzidî soykırımında Erdoğan faşizminin aktif suçuna karşı mücadelede yalnız kaldı. Özellikle Türk halkının yalnız bırakması, kendisini de Erdoğan faşizmine, saldırganlığına, işgalci savaşçılığının yolaçtığı yoksullaştırmaya mahkum etti.
9.yıldönümünde, işçi sınıfı ve ezilenler, Erdoğan faşizminden kurtuluş mücadelesinin ve enternasyonalist kardeşliğin bir gereği olarak, Erdoğan’ın soykırımdaki yöneten, yönlendiren, Türkiye’de soykırımcıları üslendiren ve kölelik pazarı sunan suçlarına karşı sesini yükseltmeli, şovenizmi reddederek enternasyonalist mücadeleye katılmalıdır.
Soykırıma bir daha asla izin vermemek bu yolla sağlanabilir.
(ETHA)