2021 yılının G20 zirvesi 30-31 Ekim tarihlerinde İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirilecek. Öncesinde bakanlıklar, milletvekilleri, tekel temsilcilerinin katıldığı ön buluşmalarda ortaya çıkan sonuçlar, bu zirvede en üst düzey temsiliyetlerle yeniden ele alınacak, karara bağlanacak. Dünya ekonomisinin yanı sıra, iklim değişimi ve covid 19 pandemisi de zirvenin gündemleri arasında.
Diktatör Erdoğan’ın da katılacağının açıklandığı zirvede, özellikle Rojava’ya dönük işgal saldırıları için diplomasi turları atacağı, başta ABD başkanı Biden olmak üzere, tüm emperyalistlerden işgal saldırıları için destek isteyeceği kimi gazetelerin sayfalarına hali hazırda yansımış durumda.
Zirve karşıtları; sosyalistler, antikapitalistler, antifaşistler, savaş karşıtları, iklim aktivistleri, başta İtalya olmak üzere Avrupa’nın değişik kentlerinden Roma’ya giderek, zirveyi protesto edecek, engellemeye çalışacak.
Emperyalistler arası çelişkilerden dolayı G7 zirvesinin yerini alan G20, dünyada belli başlı emperyalist ve gelişmekte olan kapitalist ülkeleri kapsıyor. Dolayısıyla daha önceki zirvelerde olduğu gibi, yapılacak bu zirve de esas olarak bir grup emperyalist ülkenin, tekelin çıkarları gözetilerek sorunlara yaklaşılacak. Özellikle de emperyalist ABD’nin gelişen emperyalistler arası rekabette, G20 katılımcılarını kendi politikalarına koşmaya zorlamasına tanıklık edecek.
Dünya ekonomisinin dibe vuruşundan, ya da bir avuç tekelin zenginliğine zenginlik katarken, milyarlarca insanın yoksulluğa mahkum edilmesinin sorumlusu bu güçler nasıl olup da dünya ekonomisine ezilenlerden yana yön verecek? Ya da daha faz kâr, daha fazla sermaye birikimi için dünyamızın yer üstü ve yeraltı zenginliklerini, doğamızı mahvetme pahasına sömüren bu ülkeler mi iklim değişimine gerçek bir çözüm üretecek? Yine başta sağlık olmak üzere, insanı ilgilendiren tüm alanları sermayeye açan, önleyici tıbbi gelişim yerine, kâr odaklı düşünen ve hareket eden bu bezirganlar mı aslında yaratıcısı oldukları kovid 19 pandemisine çare bulacak veya geliştirilen ilaçlara tüm dünya halklarının erişimini sağlayacak?
Tam tersine, tüm bunlara kendi çıkarlarının emrettiği biçimde, yer yer güçlü olanın dayatmalarıyla vb, sonuçlar ortaya çıkartacaklar. Yoksa daha önceki zirvelerde olduğu gibi, bu zirvede de dünya halklarının yararına bir sonuç ortaya çıkmayacaktır.
Liberalizm batağına saplanıp, bu zirvelerde halklar için iyi sonuçların çıkacağına, reformlar olabileceğine kendini inandırıp, bir nevi sistemin değirmenine su taşıyorlar.
Yapılması gereken esas itibariyle ayan beyan ortada. Başta bir bütün olarak emperyalist kapitalist sistem olmak üzere, onun ortaya çıkardığı ve işçi-emekçiler için daha fazla baskı, sömürü, savaş ve yoksullaşma anlamına gelen her türlü emperyalist zirveye karşı durmak, bu zirvelerin dağıtılmasını sağlamaktır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 29 Ekim 2021 tarihli Avrupa Gündemi köşesi