14 Mayıs’da yapılacak seçimin geri sayımı başladı. İttifaklar netleşti. Meydanlara inen Cumhurbaşkanı adayları, emekçilerin oyunu kapmak için birbirlerini itham eden yalanları ardarda sıralanmaya başladı. Depremin bir felakete dönüşmesini ve on binlerce canın yaşamını yitirmesine yol açan mevcut AKP-MHP Cumhur ittifakı seçim sathına hızlı bir geçiş yaptı. Sahte gözyaşları ve vicdan sızlamaları kısa sürdü. CHP-İYİP Altılı Masa Millet İttifakı, deprem nedeniyle ara verdiği seçim çalışmalarını yeniden canlandırdı, masanın dağılma riskini bertaraf edip adayını belirledi.
İttifak genişletme arayışlarını kadınların, Kürt halkının, emekçilerin geleceği üzerinden pazarlık konusu edilmesini ibretle izledik. İşkenceci katliamcı Hüdapar ve gerici dinci YRP ile kadının kazanılmış haklarını yok sayan, savaşı ve sömürüyü daha da derinleştiren islami-şeriatcı bir düzenin ortaklığında anlaştılar.
Kırk katır mı kırk satır mı siyasetinin diğer tarafında yer alan CHP-İYİ Parti’nin başını çektiği Millet İttifakı da, başta Kürt halkının talepleri olmak üzere, feshedilen İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTİ+ hakları gibi tartışmalı konulara “Mutabakat Metni”nde dolaylı anlatımla yer verdi. Kadınların beklentilerini sözlü vaatlerle geçiştirdi. Ve tüm sorunların çözüm adresi olarak meclisi işaret ettiler. Millet İttifakı’nda yer alan muhafazakâr Saadet ve Gelecek Partisi, aileyi kutsayan erkek egemen politik ilkeleri ağır bastı. Gerici ittifaklar temelinde bir araya gelen her iki cephe, kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarının gaspı üzerine sözleşmeleri imzaladı.
Aralarında nüans farkı olsa da, özünde aynı düzenin devamından yana egemen sınıfların temsilcileridir.
Kadın politikalarında aynı zihniyetin izdüşümlerini taşıyan her iki ittifaktır. Bu iki ittifak, halkları birbirine düşmanlaştıran, kendi bekası için savaşı sürdüren, ırkçı saldırganlığı meşrulaştıran, sömürü düzenin sürdürücüleri olarak yarışıyorlar. 6’lı masanın; faşist baskının önünü açan, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına onay veren, seçilmiş HDP’li vekillerin, belediye başkanın, binlerce muhalif kadının siyaseten hapsedilmesine, kadın derneklerinin kapatılmasına sessizce onay verişleri unutulmadı. AKP-MHP faşist iktidarın arkasına dizildikleri unutulmadı.
Avrupa SKB olarak kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerine yanıt verecek Cumhurbaşkanı adayları olmadığı için, mevcut hiçbir adayı desteklemeyeceğiz.
Kadını boyunduruk altında tutmak isteyen gerici erkek ittifakını sorgulayan, değiştiren dönüştüren kadın özgürlük mücadelesi olacaktır. Eşitlikçi-özgürlükçü bir düzen her şeyden önce kadınların hakkı. Gerici erkek ittifaklar karşısında; kadından, emekten, gençlikten, ezilmiş inanç ve kimliklerden, Kürt halkından, toprağını suyunu doğasını savunan ittifaktan yanayız. Emek ve özgürlük cephesinden yanayız. Dün olduğu gibi bugün de sorgulamaya, değiştirmeye ve dönüştürmeye ihtiyacımız var. Seçim alanlarında; görünmeyen kadın emeğinin görülmesi, çalışma yaşamına eşit bir şekilde katılmak, kadına yönelik erkek devlet şiddetine, siyasette eşit temsiliyet, kadınları güçlendiren ekonomi için pek çok konu kadın taleplerimiz arasındadır. Bir gecede feshedilen İstanbul Sözleşmesinin yeniden imzalanması, kadın çocuk ve aile bireylerini şiddetten koruyan 6284 sayılı yasanın eksiksiz uygulanması, toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTİ+ hakların sağlanması da, biz kadınların olmazsa olmaz çizgisidir.
Avrupa SKB olarak Yeşil Sol Partinin milletvekili adaylarını destekliyoruz.
Avrupa’da yaşayan Türkiyeli, Kürdistanlı göçmen işçi, emekçi kadınlar olarak umutsuz ve seçeneksiz değiliz. Sorgulamaya, değiştirmeye ve dönüştürmeye talibiz. Aklımızla, rengimizle, irademizle dayanışmamızla 14 Mayıs seçimlerinde kendi kadın adaylarımızı meclise taşımalıyız. Meclis, taleplerimizi dillendireceğimiz ve demokratik haklarımızın kazanımının bir alanı olması nedeniyle Yeşil Sol Partinin milletvekili adaylarını destekliyoruz. Kadın dayanışmasının gücü ile ancak eşit özgür bir geleceği örebiliriz.
Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB)