Koronavirüs salgının AKP/MHP iktidarının politikaları nedeniyle hız kazanarak yayıldığının altını çizen HDK, toplumu kıyıcılığı kanıtlanan bir iktidarın vicdanına bırakmayacağını kaydetti. HDK, fiziki mesafeler artarken, sosyal mesafelerin kısaltılarak dayanışmayla mücadelenin yükseltileceğini vurguladı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), koronavirüs salgınının AKP/MHP iktidarının politikaları nedeniyle her geçen gün daha fazla yayıldığını kaydetti. Hükümetin gerekli önlemleri zamanında almadığı belirtilerek, salgınla ilgili bilgilerin tüm şeffaflığıyla paylaşılması gerektiği kaydedildi.
Salgına karşı Batı’da gösteriliyor gibi yapılan hassasiyetin, Kürdistan’da bu boyutlarda bile söz konusu olmadığının altı çizilen açıklamada, tüm dünya salgınla mücadele ederken bunu fırsata çeviren iktidarın HDP belediyelerine kayyum atadığı hatırlatıldı.
‘İKTİDAR, SALGINI RANT VE İRADE GASPI İÇİN FIRSAT OLARAK GÖRÜYOR’
“İktidar, salgını rant ve irade gaspı için fırsat olarak görüyor” denilen açıklamada, “AKP/MHP hükümetinin salgına karış açıkladığı ‘destek paketi’ ise kime hizmet edildiği ve kimin gözden çıkarıldığını gösterdi. 100 milyar lira olduğu ilan edilen paketten, desteğe muhtaç emekçi aileleri için ayrılan kısım paketin sadece yüzde 2’sini oluşturdu. Bu destekten faydalandırılacak 1,8 milyon aileye, bir yıl boyunca ödenecek yardım miktarıdır sadece 1.100 TL idi. Pakete bu rakama en düşük emekli maaşının 1500 TL’ye çıkarılması gibi küçük bir ek yapılmıştı” diye kaydedildi.
‘CEZAEVLERNİ KISMEN BOŞALTMAK YERİNE İNFAZ YASASI DEĞİŞİKLİĞİ GETİRİLDİ’
Öte yandan konut kredilerinin oranının yükseltilmesi, işçilerini ücretsiz izne çıkaran veya düpedüz işten atan patronların yerine asgari ücretin yüzde 60’ı kadar desteği devletin karşılaması, patronlara sicil affı getirilmesi, böylece kredi kullanabilir hale gelmeleri, kamu bankalarının kredi musluklarını bire kere daha açması gibi önlemlerin, başta iktidara en yakın 5 müteahhit firma olmak üzere sermayeye hizmet paketinin asıl gövdesini oluşturduğu vurgulanan açıklamada, “Aynı tarafgir politika, kapasitenin üzerinde tutuklu bulunan ve bu nedenle salgın koşullarında büyük bir tehlike altında bulunan cezaevlerini kısmen boşaltmak üzere hazırlanan ‘infaz yasası’ değişiklik teklifinde ortaya kondu” ifadeleri yer aldı.
‘MÜLTECİLER SALGININ HEM KURBANI HEM TAŞIYICISI OLDULAR’
İktidarın mültecileri salgına terk ettiği kaydedilen açıklamada, umreden dönenlerin yanısıra her türlü sağlık hizmetinden yoksun olarak devlet zoruyla oradan oraya sürüklenen mültecilerin salgının hem kurbanı hem de muhtemelen taşıyıcısı olduğu vurgulandı.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE ÇOCUK İSTİSMARI EVDE KAL ÇAĞRILARIYLA YÜKSELDİ’
“Salgın süresince dünyada yapılan araştırmalarda kadına yönelik şiddet vakalarının ve çocuk istismarının ‘evde kal’ çağrılarıyla eşzamanlı olarak yükseldiği konusunda bir veriyle karşı karşıyayız” denilen açıklamada, kadın kurumlarıyla birlikte yapılan araştırmalarda salgın süresince sığınaklara mevcut durumda yalnızca çok yüksek can güvenliği riski olan kadınların alındığının ortaya çıktığı belirtti. Bu kriterlerin şeffaf olmadığı için kadınlar sığınma evlerine giderken hangi koşulların gerektiğini bilmediği söylenen açıklamada, “Yine sığınma evlerine gitmek için darp raporu ve korona testi isteniyor ve bunlar polis aracılığı ile yapılıyor. Kadınlar bu yollara başvurma konusunda tedirginlik yaşıyor” denildi.
‘TOPLUMU, KIYICILIĞI KANITLANMIŞ BİR İKTİDARIN VİCDANINA TERK EDEMEYİZ’
“Toplumu, kıyıcılığı kanıtlanmış bir iktidarın vicdanına terk edemeyiz” diyen Halkların Demokratik Kongresi (HDK) fiziki mesafeyi genişletirken, bütün gücüyle sosyal mesafeleri daraltmaya, toplumsal dayanışma ağlarını oluşturmaya ve geliştirmeye, mevcutlara eklemlenerek yaygınlaştırmaya devam edeceğini vurguladı.
İktidara seslenen HDK, şu taleplerin yerine getirilmesini istedi:
– “Devlet özellikle gıda tedarik zincirinde bir kopma yaşanmasına karşı tedbirli olmaya zorlanmalı, zaruri ihtiyaçlar dışındaki üretim faaliyetleri durdurulmalı, toplumun fiziksel hareketliliğinin asgari düzeye indirilmesi için kamu emekçilerine, işçilere ücretli izinler verilmeli ve serbest meslek sahipleri ekonomik teşviklerle evde kalmaya özendirilmeli ve özel hastaneler dahil bütün hastanelerde salgınla ilgili sağlık hizmetleri herkes için parasız olmalıdır.
– Cezaevlerinde bulunan bütün tutuklular, tutuksuz yargılanmak üzere derhal salıverilmelidir.
– Kadınların ve çocukların ev içi şiddete ve istismara daha çok ve daha yoğun uğrayacağı göz önünde bulundurularak şiddetle mücadeleye yönelik daha etkili ve çok dilli mekanizmalar kurulmalı ve var olan mekanizmaların etkinleştirerek kadınların başvuru yapmasının önü açılmalıdır.”