Başbakan Viktor Orban gelecekte parlamentoya tek başına hükmedebilecek, basın emekçileri bağımsız gazeteciliğin sonlanmasından endişe ediyorlar.
Viktor Orban geçtiğimiz pazartesi günü, tartışmalı Korona OHAL yasasını olağanüstü oturumla Parlamentonun gündemine koymaya çalıştı. Ancak muhalefet bu yasaya onay vermeyerek, Orban ve sağcı ulusal partisi Fidesz gerekli dörtte beşlik çoğunluğa ulaşamadı. 30 Mart Pazartesi yapılan oyalamada ise, Orban’ı tam yetki veren tartışmalı OHAL yasası, sağcı iktidardaki hükümet partisi Fidesz’in oylarıyla üçte iki çoğunluğa ulaşarak parlamentoda kabul edildi. 199 üyeden 138’i kanun teklifine evet oyu verdi, 53’ü ise yasayı kabul etmedikleri yönünde oy kullandı.
Planlanan düzenlemeler hem büyük ölçüde güçsüz Macar muhalefetinden hem de uluslararası düzeyde sert eleştirilerle karşılandı. Sebep: Zaten güçlü olan başbakanın, bundan böyle, yönetmeliklere dayanan herhangi bir parlamento denetimi olmaksızın ve sınırsız bir süre için yönetmesini sağlamalıdırlar. Hükümet istisnaları onayladığı sürece seçimlerin veya referandumların yapılması da olası değildir.
Milletvekillerine yaptığı konuşmada Orban, yasayı anti-korona mücadelesinin vazgeçilmez bir parçası ilan etti ve militarist dilinden vaz geçmeyerek “Her zamanki uygulamalarla, Macaristan’da bu salgına karşı savaşman mümkün olmazdı” dedi
YASADAKİ BOŞLUKLAR DİKKAT ÇEKİCİ
Yeni OHAL yasası ile birlikte salgın sırasında hükümetin çalışmalarını zora sokacak “yalan haberler” yapanlara hapis cezası verilebilecek. Hukuk uzmanlarına göre bu karar ile bağımsız gazeteciliğin yapılamayacağı belirtiliyor.
Son dönemde çeşitli haber kaynaklarının Macaristan sağlık sisteminin krizle başa çıkmak için gereken kapasitenin sadece onda birine sahip olduğu haberleri gündeme damgasını vurmuştu. Basın emekçileri bu iddiaları hükümete sorabilecekleri bir olanağın olmamasından şikayetçiler ve yeni OHAL yasası ile birlikte artık bu ihtimalin de ortadan kalktığını düşünüyorlar.
444.hu online dergisinden Daniel Renyi de aynı düşünceleri paylaşarak geçtiğimiz cuma günü düzenlenen online basın toplantısında, “Örneğin, hükümet enfekte olanlar hakkında daha ayrıntılı bilgi vermeyi reddetti. Ülkenin hangi bölgelerinde salgının yaşandığını veya enfekte olanlar arasındaki yaş ortalamasının ne olduğunu bilmiyoruz.” dedi. “Ama enfekte olanların milliyetleri hakkında her zaman bilgi veriliyor” diyerek korona krizinde de ırkçı söylemlerin sürdüğünü belirtti.
HVG adlı basın kuruluşunda çalışmalarını yürüten başka bir gazeteci Gergely ise salgının başlangıcından beri Orban hükümetinin salgın ile ilgili haberlere karşı bilinçli tutum aldıklarını bağımsız medya kuruluşları hariç salgın ile ilgili sağlıklı haber alınamadığını ifade etti. Gergely salgının göçmenlerden dolayı olduğu havası yaratılarak ırkçı bir panik ortamı yaratılmak istendiğini söyledi.
Kabul edilen yeni kanun ile birlikte süresiz OHAL ilan edilirken, KHK’lerle Orban tüm ülkeyi idare edebilecek. Seçimlerin iptalini de kapsayan yeni OHAL yasası ile birlikte, meclis devre dışı kalırken, karantina kurallarına uymayıp evlerini terk edenlere 8 yıla kadar hapis cezası ile dava açılabilecek.