Almanya’nın Karlsruhe kentine bağlı Ellwangen mülteci kampı virüs kaynıyor. Testi pozitif ve negatif çıkanların bir arada kaldığı kapta virüse adeta davetiye çıkarılmış. Gazetemize bilgi veren A.K. isimli mülteci, kamptaki 585 kişiden 300’ünün enfekte olduğu söyledi. Mültecilerin elinde 50 kişinin enfekte olduğuna dair belge de var. Stuttgart Bölge Konseyi Sözcüsü ise 251 kişinin enfekte olduğunu doğruladı. “Bulunduğumuz koşullar adeta bir esir kampını andırıyor” diyen mülteciler, duyarlılık çağrısı yapıyor.
Adeta virüse davetiye çıkarmışlar
Heidelberg’teki mülteci kampında koronavirusü testi pozitif çıkan mültecilerin durumu bilindiği hâlde Ellwangen’daki kampa transferlerinin yapıldığını aktaran, Şırnaklı olan ve üç aydan bu yana Almanya’da bulunan A.K., kamp ve koşulları hakkında şu bilgileri veriyor: “29 Ocak 2020 tarihinden bu yana Ellwangen mülteci kampındayım. Bir odada 3 kişiyle beraber kalıyorum. Kampın genel kapasitesi 585 kişiden oluşuyor. koronavirusü çıktığından bu yana kimse bize herhangi bir bilgi ya da uyarı yapmadı. Hatta salgının yayılmasına yol açacak uygulamalar gelişti diyebilirim. Heidelberg kampında koronavirüs tespiti yapılan birçok kişi pozitif çıktığına dair haber alıyorduk. Fakat bu sıralarda Heidelberg’den bizim bulunduğumuz kampa çok sayıda kişinin transferi yapıldı. Yani oradaki salgın buraya haliyle böyle bulaştı. Ondan sonra Schwenzeg diye bir kamp var onu da kapattılar ve oradaki herkesi bulunduğumuz kampa getirdiler. Çok sayıda transferler yapıldı. Bizde ne olduğunu anlamadık. Daha sonra 40 kişilik bir grubu daha getirdiler ve bir gecelik misafir olarak burada kaldılar. Fakat bu grubun nereden getirdiklerini bilmiyorum. Bu grubu ardından başka bir kampa götürdüler, oradan da virüs çıktığı için tekrardan bizim kampa geri getirdiler. Onların arasında 13 kişi pozitif çıktı ve bunlar da şu an bulunduğumuz kampta bir yerde tutuluyor.
Pozitif ve negatifler bir arada!
Geçtiğimiz hafta 8 Nisan Çarşamba günü genel test yaptılar. Bu tarihten önce bizimle kimse ilgilenmedi, bu salgın yayılınca acilen test yaptılar. Ağız yoluyla bu testi herkese teker teker yaptırdılar. Zaten o tarihe kadar hasta olanlar olmuştu. Cumartesi günü sonuçlar gelmeye başladı. Sonrasında sen pozitif, sen negatif diyerek sonuçları açıkladılar. Daha yeni yeni salgın nedeniyle ayrışmalar yapılıyor. Fakat şu ana kadar negatif olanlar da pozitif oldu diyebilirim. Onlarda hasta, ateşleri çıkmış, başları ağrıyor, ayakları ağrıyor, sırtları ağrıyor. Çünkü şu ana kadar negatif, pozitif iç içe kalıyordu. Doğal olarak negatif olanlarda haliyle pozitif oldu.”
Test sonuçları açıklanmıyordu insanlar ayaklandı
A.K. kampın yarısından fazlasının virüse yakalandığını “Kamptan 585 kişiden yaklaşık 300 kişinin pozitif olduğunu biliyorum” sözleriyle ifade ediyor ve mültecilere karşı olan duyarsızlığıyla örnekleriyle anlatıyor: “Doğrusu pozitif olduğumuza dair bizlere herhangi bir belge verilmedi. Kamptan 585 kişiden yaklaşık 300 kişinin pozitif olduğunu biliyorum. Bu rakam oldukça ciddi bir rakamdır. Test sonuçları açıklanmıyordu fakat millet ayaklandı ve kamp yönetiminin bulunduğu yere doğru yürüdü, ondan sonra test sonuçları açıklamak zorunda kaldılar. Biz kendi imkanlarımızla görüntü çektik ve basına duyurmaya çalıştık yoksa bizimle ilgilenen yoktu. Testleri pozitif çıkanlara herhangi bir sıcak yemek verilmiyor, daha çok kuru ve hazır bandajlardaki yemeklerden veriliyor. Yani rutin kampta verilen kuru yemeklerdir. Bunları da bir araçla getiriyorlar ve verip gidiyorlar. Çay yok, sıcak birşey yok. C vitamini hiç verilmiyor. İki günde bir armut, üç günde bir ise kivi veriyorlar, hepsi budur. Haftada bir portakal çıkarsa veriyorlar yoksa da vermiyorlar. Kendileri vermedikleri gibi dışarıdan da C vitamini getirmek isteyenlere de izin vermiyorlar. Muhtemelen buna da bulaşıcı hastalığı gerekçe gösteriyorlar.”
Dışardan yapılan yardımlar kabul edilmiyor
Dışarıdan yardımlara kamp yönetimi tarafından izin verilmediğini de belirten A.K. konu ile ilgili şunları ifade ediyor: “Örneğin FCK (Federasyona Civakên Kurdistanê) kurumundan bizlere yardım etmek için bir arabaya C vitamini alabilmemiz için meyve ve gıda getirmişlerdi. Fakat bizlere verilmedi ve kimseninde yaklaşılmasına izin verilmedi. Kaldı ki, kamp dışına çıkıp markette de alış veriş yapamıyoruz. Yasak koymuşlar ve kamp etrafı polis ve güvenlikçiler tarafından korumaya alınmış, yani burada izole edilmişiz.
Gülerek, ‘Sen pozitifsin’ dediler
Şu an içinde bulunduğumuz koşullar adeta bir esir kapmını andırıyor. Şu ana kadar Almanya da herhangi bir yetkili kurum burayı ziyaret etmediler. Sadece beş maske kısıtlı olarak verildi, onun dışında hiçbir şey verilmedi. Düşünün bulunduğum odanın kapısına geldiler ve gülerek, ‘Sen pozitifsin’ dediler. Ben de bu salgına yakalandım, kendi imkanlarımla kendime baktım. Hala ağrılarım var ve çok üşüyorum. Ama bir kaç gün öncesinde çok kötüydüm. Ben bu hastalığın yüzde seksenini atlattım. Fakat burada Tufan Alimzad adında bir Afgan fenalık geçirdi ve bayıldı. Onu hasteneye kaldırdılar. Sabah onu tekrar kampta gördüm. Bende ona sordum neyin vardı ve ne oldu; ‘Ben hastanedeyken bana kalbin sıkışmış dediler ve testim de pozitif çıkmış’ dedi. Onu tekrardan bulunduğu kampa getirdiler ve içimizde yaşıyor, geziyor, dolaşıyor. Şu ana kadar herkes beraber yemekhanede yemek yiyordu. Ortalama en az 200 kişi bir arada yemek yiyor. İlk kez dün öğlenden sonra pozitifliler ayrı, negatifliler ayrı yerlerde yemek yediler. Personeller çok iyi korunuyor fakat bizi koruyacak hiçbir önlem yok.”
Kamu ve sivil toplum kurumlara çağrı yaptık
FCK Kriz Masası ve Dış İlikiler Komisyonu’nda yer alan Seval Gümüş ise mülteci kamplarına ilişkin yürüttükleri çalışmaları değerlendirdi: “Biz haberi duyduğumuzda hemen harekete geçtik ve kampta kalan Kürdistanlılarla iletişime geçtik. Maalesef çok üzücü bir tabloyla karşılaştık. Ortalama 580 kişinin kalabildiği bir kamp ortamında hiçbir önlemin alınmadığını öğrendik. Tatil nedeniyle devlet ve kamu kurumları kapalı olduğundan dolayı biz kriz masası olarak yaklaşık 50 resmi kuruma buna gazete ve televizyonlar dahil olmak üzere yaşanan tedbirsizliğin önünü alınması açısından gerekli önlemlerin derhal alınması temelinde e-posta yazdık. Bazıları bize dün sabah döndüler ve teşekkür ettiler, bazıları da kendi resmi sayfalarında konuyla ilgili yer vererek bir dizi haber geçtiler ve duyarlılık çağrısında bulundular. Elli kurumun arasında sadece 2 kurum bize dönüş yaptı durumun vahameti açısından acil önlem alınması gerektiren hayati bir mesele olduğundan dolayı özenle üzerinde duruyoruz ve takip ediyoruz dedi.
Bu bile başlı başına büyük bir skandaldır
Edindiğimiz bilgilere göre, test yapılmış ve test sonuçları kişiye yazılı verilmemiş, tam tersine bir belgeye koronavirüs testi 50 kişide bulunmuş ve bunları ayrı bir bölüme alacağız denilmiş. Yani bir yer ayarlanmış ve her bir kişi bir odaya alınacak ve ihtiyaçları oradan karşılanacak. Günlük 3 öğün yemek artı ilaçlar ve ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda zil olacak basacaksınız size yardım gelecek, bir nevi tedavi olacaksınız denilmiş. Fakat bu durum tersi işlemiş, bu kişilere konulan testler sonrası negatif olanların yanına tekrardan getirilmiş ve orada kendi hallerine bırakılmışlar. İlginçtir ki, kampın yarısı pozitif ve sadece 50 kişinin test sonucunu içeren toplu bir belgede pozitif vaka var deniliyor. Bu bile başlı başına büyük bir skandaldır.”
FCK: Yardımlarımız kabul edilmiyor
FCK Eşbaşkanı Sait Öztürk ise konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve kurdukları kriz masalarının mülteci kamplarıyla ilişkide olduklarını vurgulayarak şunları belirtti: “580 kişinin bulunduğu kampta 80 dolayında genç ve 10 Kürdistanlı aile bulunmaktadır. Ailelerin tümü Rojavalı olurken geri kalan 80 genç ise Kürdistanın dört parçasında yaşayan Kürt gençleridir. Bu salgın hastalığına yakalandıklarına dair herhangi bir belge verilmiyor. Fakat ‘sizler bu hastalığa yakalanmışsınız’ denilerek isimler okunmuş. Biz FCK olarak devreye girdiğimiz gibi başta ANF ve Medya haber olmak üzere konuyla ilgili haberdar ettik. Bundan sonrası da Kriz Masamız tarafından kimi girişimler sonucunda Alman kurumlarına konuyla ilgili e-posta adreslerden yazışmalar gerçekleştik ve kısmen de olsa bir gündem oluştu.
Yapılanlar akıl işi değil
İlginç olan bir durum var ben dün sabah tekrardan iletişime geçtim öğrendim ki, pozitif ve negatif olaların bir bütünü bu sabah beraber yemekhanede yemek yemişler. Yani böylesi hassas bir meselede gerekli önlemlerin alınmaması akıl işi değil. Bizler de kriz masalarımızı harekete geçirdik ve hafta sonu her yer kapalı olduğundan dolayı Almanya’da yaşayan yani Baden-Württemberg eyaletinde yaşayan Kürdistanlı aileler kendi aralarında topladıkları yardımları bir araçla kampa götürdük. Fakat kamp yönetimi yardımlarımızı kabul etmedi. Yani kamp etrafı polis ve güvenlik görevlerince izole edilmiş ve dışardan gelen yardımlar alınmıyor. Tekrardan yardımlarımızı teslim etmeye gideceğiz fakat kabul edilir mi bilemiyoruz. Bu temelde kriz masalarımız konuyla ilgili gerekli temaslar halindeler ve konuyu yakından takip ediyoruz.’’
Acilen harekete geçilmeli
KON-MED Eşbaşkanı Tahir Köçer ise “Almanyada şu ana kadar 20 Kürdistanlı Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitirdi. 40 kişinin durumu ağır ve 600 üzerinde kişinin ise, testi pozitif çıktığı yönündedir. Kamplardan gelen bilgiler de endişelerimiz arttırıyor” dedi. Alman devletinin kamplara ilişkin hızlıca adım atması gerektiğini belirten Köçer, “Alman devleti ve kurumları sağlık bakanlığı konuyla ilgili gerekli ilgi ve alakayı göstermesi gerekir” dedi. “İnsanların kamp köşelerinde bu denli bir acı ile yüz yüze bırakılması kabul edilir gibi değil” diyen Köçer, kurum olarak, kriz masaları ve sağlık komiteleriyle de üretilecek çözümlere katkı sunmaya hazır olduklarını ifade etti. Kamplardaki insanlık dramına karşı sorumluları acilen hareket etmeye çağıran Köçer, “Konunun peşini bırakmayacağız” dedi.
Resmi açıklama: 251 kişi pozitif
Stuttgart Bölge Konseyi Sözcüsü salgının bu kadar hızlı yayılmasının “şaşırtıcı” olduğunu söyledi. Mart ayının başından beri gerekli tüm önlemlerin alındığını, mültecilere çok dilli bilgilendirmeler yapıldığını söyledi. Mart’ta yeni gelenlere test yapıldığını söyleyen Sözcü, “Enfekte olan, test edilen ve temasta bulunduğu kişileri ayrı yerlerde konaklamalarını sağladık. Ancak 14 günlük karantinanın yerine getirilip getirilmediği kesin belirtmem mümkün değil” dedi. Sözcü, iki hafta önce yapılan test sonucunda pozif çıkan kişinin izole edildiğini, dün (Salı) yapılan test sonucuna göre ise 251 kişinin Covid-19 testinin pozitif çıktığı bilgisini verdi.
Stuttgart Bölge Konseyi Sözcü Thomas Deines ise SWR’eye yaptığı açıklamada “Pozitif ve negatif test edilenleri ayrı yerleştirdik. Yine yemekhaneleri de ayırdık” dedi. Yeni yapılan bu düzenlemede geçtiğimiz hafta Pazartesinden itibaren karantina bölgesinin kurulduğunu kaydeden Deines, enfekte olanların ya hiç ya da çok hafif semptomları olduğuna dikkat çekti. Deines, kimsenin hastaneye sevk edilmediğini de belirtti. Bölgede sokağa çıkma yasağı olduğu ve bu yasağa kamptaki herkesin uyduğunu söyleyen Deines, bu salgının yayılmasının bir sebebinin de semptomlarının görülmemesinden kaynaklı olabileceğini savundu.
(Deniz Babir – Yeni Özgür Politika)