15 Mayıs 1948 El-Nakba…
Filistinliler Filistin’den Sürgün Edildi.
Filistin 72 yıl önce bugün İsrail siyonizminin katliam ve sürgününe maruz kaldı. Deyim yerindeyse evleri başlarına yıkılarak, bombaların ve kurşun seslerinin altında çoğu yalın ayak, üst baş perişan sürgün yollarına düşürüldükleri bir tarih. El-Nakba (Büyük Felaket olarak anılır aynı zamanda), bu katliam ve sürgünün künyesidir.
14 Mayıs 1948’de Birleşmiş Milletler (BM) Paylaşım Planı uyarınca Yahudi Ajansı lideri olan David Ben-Gurion tarafından ilk kez İsrail Devleti’nin kuruluşu ilan edildi. İlk İsrail Devlet Başkanı da David Ben-Gurion oldu. Bölgedeki Arap devletleri bu kararı tanımadı ve İsrail’e resmen savaş açarak 24 saat sonra Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak orduları saldırıya geçerek ilan edilen İsrail topraklarına girdiler. Bu savaşta Arap devletleri orduları yenildi. O günden bu güne kadar da İsrail’e karşı hep yenik oldular. 1967 de 6 gün savaşı olarak bilinen savaşı da kaybettiler. Golan Tepeleri’nin işgalini de engelleyemediler. 1982 Lübnan Beyrut işgal saldırısı ile FKÖ bünyesindeki Filistin örgütleri gerilla güçleri Beyrut’tan yine sürgüne gönderildi. Üstelik o dönem bir çok Arap ülkesi Filistin gerillalarını ülkelerine almak istemediler.
14 Mayıs 1948’de İsrail devleti esas olarak nüfusun çoğunluğunu oluşturan Filistinlilerin yaşadığı toprakların üstünde Birleşmiş Milletler kararı ile kuruluşunu ilan etti. ‘Korsan Devlet’ olarak anılması da bundandır. İsrail Devleti ilanından bir gün sonra 15 Mayıs’ta Filistinlilere ‘Büyük Felaket’ de denilen El-Nakba’yı yaşattı.
Kaynayan Ortadoğu’da 72 yıldır kanatılan Filistin yarası böyle başladı.
Ortadoğu devletlerinin ABD ve Siyonizmle uşaklığı ve işbirlikçiliği, sahte gözyaşları ile Ortadoğu’daki özgürlük ve demokrasi güçlerinin, özelde de Filistin devrimci, demokrasi güçlerinin dağınıklığı ile birliktelikten yoksunluğu böylesi zulüm ve katliamlara zemin oluşturan olmakta, katliamcılara cesaret vermektedir.
72 yıldır bu gerçeği yaşıyor Filistin halkı. Ortadoğu halklarının 100 yılı aşkın makus talihi de bu gerçeğe tanıklık ediyor.
72 yıllık işgal ve direnişin, katliam ve Zülme karşı bir mazlum halkın kendi küllerinden yeniden yeniden doğuşuna tanıklık ediyor direnen halkları dünyanın.
Acının, gözyaşının, ve hatta ölümün tanıklığında 72 yıldır “Zafere kadar!” şiarıyla Nakba’ya karşı direnen bir halk Filistin. Davasını satanları, arkadan hançerleyeni, dost görünüp düşman olanı, kirli, karanlık emelleriyle birbirine düşüreni çok oldu 4 parçadaki kürtler gibi. Ebu Iyad, Ebu Cihad, gibi önderleri suikastlerde öldürüldü. Kürtler de Doktor Şıvan, Doktor Abdurrahman Qasimlo gibi. Kürtlerin yazgısı gibi Filistin halkının yazgısı da bölgede.
Filistin halkının mücadele tarihi ders ve deneylerle dolu. Deneyimleyip öğrenmek gerek. En önemli derslerden biri Filistin devrimi bölgenin aynı nehire akan iki devrimci damarından biridir. Bir ikinci ders de Bilinçlere kazınmalı ki, Onca Zulme rağmen, ölümün üstüne üstüne yürüyen, Zalimin yüzüne tüküren Filistin halkının gerçek dostu dünyanın ezilen halklarıdır.
Başka kimse değil.