Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Coronavirus salgınında son durumu paylaştı. Vaka sayıları yeniden bin sınırını aştı ve 1083’e ulaştı. Ankara Tabip Odası, Ankara’da pandemi hastanelerinin servis ve yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu, hastaların acil servislerde sedye üzerinde takip edildiğini açıkladı. Ankara İl Sağlık Müdürü Mehmet Gülüm başkanlığında yapılan “Pandemi Değerlendirme Toplantısı”nda, Covid-19 hastalarındaki artıştan dolayı hastanelerdeki yatakların en az yüzde 50’sinin Covid-19 yatağı olarak ayrılması, elektif cerrahi alımlarının durdurulması kararı alındı. Ankara Tabip Odası, Covid-19 tanısı konulan sağlık çalışanı sayısının 488’e yükseldiğini açıkladı. TTB Merkez Konseyi, arka arkaya iki hekimin daha Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmesinin ardından, Sağlık Bakanlığı’na Sağlık çalışanlarını korumak için ne yapacaksınız? diye sordu
Vaka sayısı bin sınırını aştı
Türkiye’nin 4 Ağustos 2020 Coronavirus tablosuna göre bugün 18 kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.
Bugün Covid-19 pozitif teşhisi konulan kişi sayısı 1083 olurken, 994 hasta ise iyileşti. Toplam can kaybı sayısı 5 bin 765’e yükseldi. Türkiye’deki toplam vaka sayısı 234 bin 934 oldu.
4 Ağustos’ta gerçekleştirilen test sayısı 46 bin 249 olurken, resmi rakamlara göre bugüne kadar toplam 4 milyon 973 bin 466 test gerçekleştirildi.
Bugün iyileşen 994 hasta ile birlikte Türkiye’de iyileşen toplam hasta sayısı 218 bin 491 oldu.
Bakan Koca tabloyu, “Yeni hasta sayısındaki yükselme ciddi. İki gün arasındaki fark, yakın zamanda ilk kez bu kadar belirgin. Bayram ve tatildeki temas ortamının ağır sonuçlara yol açmasını önlemeliyiz. Hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz. Tedbirde birliğe ihtiyacımız” sözleri ile paylaştı.
Ankara Tabip Odası: Yoğun bakımlarda yer kalmadı
Ankara Tabip Odası, normalleşme süreciyle birlikte Ankara’daki günlük pozitif Covid-19 vaka sayısının bine yaklaştığını, pandemi hastanelerinin servis ve yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu açıkladı.
Ankara Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, Ankara’nın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da dikkati çektiği gibi hep ilk beş il arasında olduğu vurgulandı. Son günlerde yaşanan vaka sayısındaki artışla Ankara’da sadece Covid-19 hastalarına sağlık hizmeti sunan pandemi hastanelerinin servis ve yoğun bakım ünitelerinin yüzde yüz doluluk oranlarıyla hizmet verdiği belirtildi.
COVID-19 HASTALARI ACİLDE
Yoğun bakım ünitesinde yatması gereken hastaların acil servislerde sedyeler üzerinde takip edildiği de bildirilen açıklamada, “Özellikle pandemi hastanelerinde anlık olarak değişmekle birlikte doluluktan dolayı servis ve yoğun bakım üniteleri Covid-19 hastası kabul edemez hale gelmiştir. Klinik olarak semptomu olan ve akciğer tomografisinde yaygın pnömotik infiltrasyonu bulunan hastalara yer bulunamamaktadır” denildi.
BİR ODAYA İKİ COVID-19 HASTASI ALINIYOR
Pandemi hastanelerinde salgının en yoğun olduğu Nisan-Mayıs aylarında dahi her odaya bir pozitif hasta kabul edilirken şimdilerde bu odalara ikişer hasta yatırıldığını açıklayan Ankara Tabip Odası, “Ankara’da kamu özel işbirliği ile işletilen bir hastanede Covid-19 hastalarının kabul edildiği yoğun bakım ünitesinin hasta kapasitesi normal koşullarda 16 iken bu yoğun bakım ünitelerine de 8’er hasta ilave edilmiş, 16 hasta kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde 24 hastaya hizmet verilmeye başlanmıştır” ifadelerine yer verildi.
1 Haziran’dan itibaren yedi sağlık çalışanının daha hayatını kaybettiği, sağlık çalışanlarının enfekte olmaya devam ettiği açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ne yazık ki gelinen noktada salgın kontrolsüz bir şekilde, gayri ciddi ve bilimsel veriler dışındaki yönetsel kararlarla bastırılmaya çalışılırken tüm sorumluluk bireylere yüklenmektedir. Öte yandan sadece Covid-19 hastası kabul etmesi gereken pandemi hastaneleri sağlık kurulu hizmetine de açılarak günlük 100’ün üzerinde Sağlık Kurulu hastasına hizmet verilmeye başlanmıştır. Yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların, Covid-19 hastalarıyla aynı ortamda sağlık hizmeti almaları büyük bir risk oluşturmaktadır. Söz konusu yoğunluk, pandemi hastanelerinde sosyal mesafe ve hijyen önlemlerinin de geri plana itilmesine ve uzayan kuyruklarda bulaş riskinin çok fazla artmasına sebep olmuştur.”
Ankara’da hastanelerdeki yatakların yüzde 50’si Covid-19 için ayrıldı
Ankara İl Sağlık Müdürü Mehmet Gülüm başkanlığında, “Pandemi Değerlendirme Toplantısı” yapıldı.
Toplantı sonrası hastanelere gönderilen yazıya göre, Covid-19 hastalarındaki artış yaşandı. Hastanelerin klinik servis yatağı sayısının en az yüzde 50’sinin Covid-19 yatağı olarak ayrılması, boş yoğun bakım yataklarının tamamının Covid-19 yoğun bakım yatağı olarak ayrılması, elektif cerrahi vaka alımlarının durdurulması, elektif dahili yatışların ertelenmesi, izolasyon uygunluğu için Enfeksiyon Kontrol Komiteleri’nden sürece etkin olarak katılımının sağlanması kararı alındı.
Bu bağlamda Meslek Hastalıkları Hastanesi mali olarak Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlanacak, Covid-19 dışındaki tıbbi ekibin Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevlendirilecek, sadece Meslek Hastalıkları Hastanesi’ndeki Meslek Hastalıkları Poliklinikleri görev yapmaya devam edecek. Ancak bu polikliniğe başvuran hastalardan hastaneye yatması gereken olursa Atatürk Gögüs Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatış yapacak. İlçe devlet hastaneleri, Covid-19 hastalarının tedavisini kendileri yapacak.
Ankara’da 488 sağlık çalışanına Covid-19 tanısı kondu
Ankara Tabip Odası, kentte koronavirüs taşıyan sağlık çalışanı sayısının 4 Ağustos 2020 tarihi itibariyle toplam 488 olduğunu açıkladı.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından ulaşılan ve teyit edilen Covid-19 pozitif tanısı alan sağlık çalışanlarının alanlarına göre dağılımları ise şu şekilde:
-Uzman Hekim: 94
-Hemşire: 81
-Temizlik İşçisi: 68
-Asistan: 55
-Acil Tıp Teknisyeni: 29
-Aile Hekimi: 27
-Tıbbi Sekreter: 16
-Mutfak Çalışanı: 7
-İdari Personel: 6
-Eczacı: 6
-Diş Hekimi: 4
-Güvenlik: 4
-Röntgen Teknisyeni: 2
-Laborant: 2
-İşyeri Hekimi: 1
-Fizyoterapist: 1
-Anestezi Teknisyeni:1
-Mutemet: 1
TTB’den Sağlık Bakanlığı’na: Sağlık çalışanlarını korumak için ne yapacaksınız
TTB Merkez Konseyi, arka arkaya iki hekimin daha Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmesinin ardından, Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu koşullara dikkat çeken bir yazı gönderdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, arka arkaya iki hekimin daha Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmesinin ardından, Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu koşullara dikkat çeken bir yazı gönderdi.
Maraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nde görev yapmakta olan psikiyatri uzmanı Dr. Mustafa Özlü’nün 3 Ağustos 2020 ve Diyarbakır’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Halil Yücel Kutun’un 4 Ağustos 2020 tarihinde aramızdan ayrılmasıyla, Covid-19 nedeniyle yitirilen hekim sayısının 26’ya, sağlık çalışanı sayısının ise 52’ye ulaştığına yer verilen yazıda, “Acımız büyük, üzüntümüz tarif edilemez düzeydedir” denildi.
Erken “yeniden açılma” ve tüm uyarılara karşın yapılan hatalar nedeniyle salgının ağırlaşarak ilerlediğine dikkat çekilen yazıda, hekim ve sağlık çalışanlarının sağlık, yaşam ve çalışma hakları konusunda ciddi sorunlar yaşandığı vurgulandı. Yazıda “Sonbahardan itibaren salgınla ilgili tablonun daha da ağırlaşacağı ortadadır. Bakanlığınızın ağırlaşması beklenen tabloda sağlık çalışanlarını korumak üzere yeni önlemler alıp almadığını, çalışanlarını korumak için neler yaptığını/yapacağını bilmek istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Altaylı: Güvendiğim bir hekimi aradım ‘Sağlık sisteminin çökmesine ramak kaldı’ dedi
Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın yayımlanan bugünkü yazısının ilgili kısmı şöyle:
Sağlık sistemi çökmek üzere
Corona ile mücadelede ilk günden beri ön cephede savaşan tanıdık bir doktor aradı dün.
“Bakan’ın açıklamalarını 6 ile çarpmışsın” dedi.
“Mehmet Ceyhan hocamızın verdiği oranlardan yola çıkarak istatistiki bir sonuç elde etmeye çalıştım. Hata mı yapmışım?” diye sordum.
“Yapmışsın elbette. Bana sorarsan 6 ile değil 10 ile çarpman lazımdı” dedi.
“Dalga mı geçiyorsun benimle” dedim.
“Hayır çok ciddiyim” dedi.
Üstelik bu kez tek merkezli değil, daha yaygın bir artış olduğunu söyledi.
“Pek çok ilden çok yüksek sayılar duyuyoruz.”
Kısa süre sonra çok güvendiğim bir dostumdan bir mesaj geldi.
O da önemli bir hastanedeki başhekim dostundan aldığı güvenilir bilgiyi aktardı.
“Günlük hasta sayısı 8-9 bin civarı. “
Bu bilgiler gelince asabım bozuldu.
Çok güvendiğim bir hekimi aradım.
İşin tam göbeğinde olun birini.
Aldığım bilgileri aktardım.
“Bildiğin ne?” diye sordum doğal olarak.
“Bildiğim şudur. Nisan, Mayıs ve Haziran baskılarını çok rahat atlatan sağlık sistemimiz zorlanmaya başladı. Daha açık söylemek gerekirse şu anda sağlık sisteminin çökmesine ramak kaldı. Git dolaş bakalım hangi hastanede kaç yatak kaldı, kim hasta kabul edebiliyor bir bak.”
Derin bir nefes aldı.
“Ve daha bayram etkisini görmedik. Halkımız bu sorumsuzlukla davranmaya devam ederse 15 gün sonra İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da gördüğümüz tablolarla karşılaşmaya başlarız.”
“Ölü sayılarında mı?”
“Kaç kaybımız olur bilemem. Ama hastane bahçelerinde yatanlar, yollarda devrilenler, evlerde ölüp birkaç gün sonra ulaşılabilenler. Bu olasılık giderek güçleniyor. Şaka değil. İran gibi oluruz. Bak ben ve arkadaşlarım 5 aydır gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bir tek hayat kurtarmak için kendimizi riske atıyoruz. Buna karşılık tek beklentimiz halkın da bir maske takması, birbirine çok yaklaşmaması. Bunu bile yapmayan bir millete biz ne yapalım.”