İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu 1 Mayıs’ta da tüm kadınları, cins bilinçlerini kuşanarak alanlara çağırıyoruz.
Sadece emeği değil, bedeni ve bilinci de sömürülen kadınları, içinde yaşadığımız bu çağda daha fazla dayanışmaya ve ortak mücadeleye çağırıyoruz.
Faşizm ve gerici sağcı hükümetler, Avrupa’da ve dünyanın farklı bölgelerinde güç kazanmaya çalışırken ilk önce kadınlara saldırıyorlar. Kürtaj hakkının engellenmesi ya da geri alınması çalışmalarından tutunda, kadın emeğinin ücretlendirilmesindeki adaletsizlikleri artırmaya kadar birçok alanda kadınlara saldırmaya devam ediyorlar.
Avrupa topraklarında göçmen ve mültecilere yönelik erkek egemen kapitalist saldırı politikaları son hızla devam ediyor. Sınırları kapama, gelen sığınmacıları başka ülkelerde “toplama kampları”na gönderme ve hızla sınır dışı etme, bu politikalardan bazıları… Mülteci kamplarında binlerce sığınmacı, insanlık dışı koşullarda yaşamaya mahkum ediliyor. Bu koşullardan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Mülteci kamplarında kadın ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüz vakaları gün geçtikçe artıyor.
Dünya hızla sermaye, kar, rekabet hırsıyla 3. Dünya Savaşı’na sürüklenirken, şehirlerde en çok kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Savaş, ölüm, açlık, yoksulluk, Filistin, Ukrayna, Kürdistan, Güney Amerika, Afrika ve Ortadoğu topraklarında kol geziyor.
Savaş ekonomisi ile yönetilen ülkelerde fatura emekçilere kesiliyor. İster evde ister fabrikada olsun, emeği en fazla sömürülen kadınlar her geçen gün daha fazla baskıya ve sömürüye maruz kalıyorlar. Kadın yoksullaşması 2023 yılında en üst seviyeye ulaştı.
Kadına yönelik şiddet hem evde hem sokakta hızla artıyor. Kadın cinayetleri, erkeklerin cezalandırılmaması politikası nedeniyle engellenemiyor. Her dakika dünyanın farklı coğrafyalarında bir kadın ya tacize ya şiddete maruz kalıyor.
Bizler Türkiye ve Kürdistanlı göçmen kadınlar olarak, Türkiye’de faşist AKP-MHP iktidarının İstanbul’da işçilerin 1 Mayıs alanı olan Taksim’in yasaklanmasını kınıyor, Kürt halkının özgürlük mücadelesine, Güney Kürdistan’a yağan bombaları lanetliyor, faşizm değil, halklar, işçiler, emekçi kadınlar kazanacak diyoruz.
İşçi, emekçi kadınların özgürlük mücadelesi, işçi sınıfının, ezilenlerin mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kadın özgürleşmeden, hakkını almadan ne toplum ne de işçi sınıfı gerçek özgürlüğe ve eşitliğe kavuşamaz. Kadınlar mücadeleye katılmazsa, hiçbir özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelesi başarıya ulaşamaz. Bu bilinçle tüm kadınları 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz.
Erkek egemen sermaye düzenine, kadın emeği sömürüsüne, şiddete, ırkçılığa, savaşa karşı 1 Mayıs’ta sokağa!
Birbirimizden güç almak, dayanışmak için sokağa!
İşçi sınıfının üretimden gelen gücünü, kadın emeğinin ve yaratıcılığının gücüyle birleştirmek için sokağa!
Kadınlar 1 Mayıs’ta sokağa!
SKB Avrupa