Beyrut’ta meydana gelen ve her geçen dakika etkisi ağırlaşan patlamada en az 113 kişi yaşamını yitirdi, 4 bin kişi de yaralandı. “Felaket Bölgesi” ilan edilen kentte 2 haftalık OHAL ilan edildi. Liman genel müdürü, patlayıcıyı kaldırın taleplerinin yanıtsız kaldığını belirterek hükümeti suçladı.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Beyrut Limanı yakınlarında büyük bir patlama meydana geldi. Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Avn patlamaya, 6 yıldır liman bölgesinde yeterli güvenlik önlemi alınmadan tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını açıkladı. Lübnan Sağlık Bakanı yaşamını yitirenlerin sayısının 113’e yaralı sayısının ise 4000’e ulaştığını belirtti. Başkentin hastanelerinin yaralılarla dolu olduğu belirtilirken resmi açıklamalara yansımayan çok sayıda kayıp da olduğu bildiriliyor. Lübnan hükümeti, depolama ve güvenliği denetleyen tüm Beyrut liman yetkililerine ev hapsine alınmaları kararını verdi.
Lübnan Komünist Partisi: Sorumlular derhal ortaya çıkarılmalı
Lübnan Komünist Partisi, Beyrut’ta yaşanan patlama ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması ve ulusal felaketten sorumlu kişilerin belirlenmesi için hızlı ve şeffaf bir soruşturma talep etti.
Lübnan Komünist Partisi, Beyrut limanında yaşanan ve çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği patlamalarla ilgili açıklama yaptı. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dilenen açıklamada “Sorumluların ortaya çıkarılması için derhal şeffaf bir soruşturma talep ediyoruz” denildi.
Komünist Parti Siyasi Bürosu imzasıyla yapılan açıklama şöyle:
“Lübnan Komünist Partisi, bugün Beyrut’taki liman patlamasında şehit olan kurbanların ailelerine en derin taziyelerini ifade ediyor ve tüm yaralıların bir an önce iyileşmesini diliyor. Lübnan halkını, özellikle de komünistleri patlamadan mağdur olanlara dayanışma göstermeye, destek sağlamaya ve ihtiyacı olanlara evlerini açmaya çağırıyoruz.
“Kızılhaç kliniklerinde, hastanelerde, sosyal ve yardım kurumlarında ve ihtiyaç duyulan yerlerde kan bağışında bulunulması ve ayrıca, güvenlik prosedürlerini yerine getirerek ve maske takarak, talep edilen gönüllü çalışma ve sosyal yardımın tüm görevlerine katılmaya hazır olma çağrısı yapıyoruz.
“Lübnan Komünist Partisi 5 Ağustos 2020 Çarşamba gününü, zarar gören insanlarla insani dayanışma ve vatandaşlar ile sosyal dayanışma günü ilan ediyor ve tüm kaynaklarını mevcut felaketin sonuçlarıyla yüzleşmek için ortaya koyuyor.
“Parti, gerçeklerin ortaya çıkarılması ve bu ulusal felaketten sorumlu kişilerin belirlenmesi için hızlı ve şeffaf bir soruşturma yapılmasını talep ediyor.”
Beyrut’taki patlamanın tanıkları: Hiroşima gibi
Beyrut’taki patlamanın görgü tanıkları, yaşananları 2. Dünya Savaşı’da atom bombası atılan Hiroşima ve Nagazaki’ye benzetti. Yıkımın iç savaştakinden bile ağır olduğu, kentin neredeyse tüm sokaklarında cam kırıkları olduğu belirtiliyor. Bu arada halk, hükümetin açıklamalarına inanmıyor.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlamada en az 78 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi de yaralandı. Patlama, Beyrutlular için iç savaşın anlarını canlandırırken, patlamayı 2. Dünya Savaşı’nda Hiroşima ve Nagazaki’de yaşananlara benzetenler oldu.
BEYRUT VALİSİ ATOM BOMBASINA BENZETTİ
Kentin valisi Mervan Abud, Beyrut’taki durumu 2. Dünya Savaşı’nda ABD’nin atom bombası attığı Japon kentleri Hiroşima ve Nagazaki’ye benzetti. Abud, “Hayatımda bu boyutta bir yıkım görmedim. Bu, ulusal bir felaket” dedi.
‘KIYAMET’ BENZETMESİ
CNN’e konuşan Bachar Ghattas isimli Beyrutlu, kentteki durumun ‘kıyamet gibi’ olduğunu, patlamanın merkez üssü olan limanın ‘tamamen yok olduğunu’ söyledi. Ghattas, “Bütün Beyrut sokaklarında yaralılar var. Her yerde cam var, arabalar hasar gördü” dedi.
‘BİRKAÇ SANİYELİĞİNE SAĞIR OLDUM’
Patlama sırasında arabasında olan görgü tanığı Hadi Nasrallah, yaşadıklarını BBC’ye şu sözlerle anlattı: “Yangını gördüm. Bu sırada bir patlama olacağını henüz bilmiyorduk. İçeri girdik. Bir anda duyamamaya başladı. Belli ki [olay yerine] çok yakındım. Birkaç saniyeliğine sağır oldum. Bir anda arabanın camları, etrafımızdaki arabaların, dükkanların, binaların camları kırıldı. Her yerden camlar düşüyordu. Beyrut’un her yerinden, kilometrelerce öten insanlar birbirlerini arıyordu ve aynı şeyi yaşıyorlardı: Kırılan camlar, sarsılan binalar, yüksek sesli bir patlama. Şoke olduk çünkü genelde böyle bir şey olduğunda sadece bir bölgede hissedilir. Bu kez Beyrut’un her yerinde, hatta dışında da hissedildi.”
2 KİLOMETRE UZAKTAKİ AVM’NİN BİLE CEPHESİ YOK OLDU
Gazeteci Sunniva Rose, Beyrut’ta patlamanın ardından tam bir karmaşa yaşandığını, sokakların tamamen camla kaplı olduğunu söyledi. Rose, “Gece geç saatlerde bile hâlâ duman çıkıyordu. Bütün kent simsiyahtı. Sokaklarda kan içinde insanlar vardı” derken, Beyrut’un simgesi olan yığma binaların birçoğundan sokaklara taşlar düştüğünü söyledi. “Yıkımın boyutu çok büyük” diyen Rose, patlama noktasına 2 kilometre uzakta bulunan bir alışveriş merkezinin bütün cephesindeki camların bile kırıldığını anlattı.
THE GUARDIAN: YIKIM İÇ SAVAŞTAKİNDEN FAZLA
The Guardian gazetesinin kıdemli Ortadoğu muhabiri Martin Chulov ise ‘kıyametvari bir yıkım’ benzetmesi yaptı. Dört kilometre uzaktaki binaların bile camlarının kırıldığını, ağaçların kökünden söküldüğünü ve patlamanın Kıbrıs’tan duyulduğunu belirten Chulov, patlamayla ortaya çıkan mantar şeklindeki bulutun yarım saat boyunca görünür olduğunu ekledi.
‘PATLAMALARI KANIKSAYAN BEYRUT İÇİN BİLE YENİ BİR ŞEY’
Chulov, patlama noktasına yaklaştıkça gördüğü yıkım için “İç savaşın zirve noktasında bile, haftalar süren sürekli havan topu aynı ölçüde bir hasara yol açmamıştı” ifadelerini kullandı. İngiliz gazeteci şöyle devam etti: “Bombaların altında geçmişte düşen ve kalkan Beyrut’u sarsmak zordur. Fakat patlamaları kanıksamış bir kent için bu yeni bir şeydi. Ekonomik bir patlama ülkeyi uçurumun eşiğine getirmişti. Şimdi de, boyutunu pek fazla insanın idrak edemediği yıkıcı bir patlama…”
‘BURADA HİÇBİR ŞEY SEBEPSİZ YERE OLMAZ’
The Guardian’a elinden kanlar akarken konuşan 20’li yaşlarındaki bir Beyrutlu ise yaşadığı karamsarlığı “Biz lanetliyiz” diye aktarıyor ve ekliyordu: “Bu bir kaza bile olsa, başa çıkabileceğimiz son şey.” Kentin lüks bir caddesinde enkaz üzerinde yürümeye çalışan Sobhi Shattar ise “Burada hiçbir şey sebepsiz yere olmaz. Bu, herkese geri çekilmeleri için bir mesaj olabilir” diyordu.
‘EN AZ BİR MİLYON CAM KIRILDI’
Bir mühendis olan Riyadh Haddad ise evindeki yıkımı göstererek, “Şuna bakın. Nasıl toparlanacağız? Kentte en az 1 milyon pencerenin camları kırıldı ve dertlerimizin en küçüğü bu. Para, iş, elektrik, yakıt yok. Ve şimdi de bu” diyerek isyan ediyordu.
HALK HÜKÜMETE İNANMIYOR
The Guardian, Lübnanlı yetkililerin patlamaya limanda depolanan amonyum nitratın yol açtığını açıklamasına rağmen, halk arasında söylentilerin dinmediğini de yazdı. Habere göre birçok Lübnanlı başta İsrail olmak üzere ‘fail’ arayışına girmiş durumda.
Filistin’de Lübnan için yas ilan edildi
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Beyrut’taki patlamada hayatını kaybeden Lübnanlılar için ülkede bir günlük yas ilan etti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin halkı ve devletinin Lübnan ile dayanışmasını ortaya koymak adına bir günlük yas ilan etti. Kararla birlikte ülkedeki tüm bayraklar yarıya indirildi.
Abbas ayrıca Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile yaptığı telefon görüşmesinde, patlamada hayatını kaybedenler için taziyede bulundu.
Lübnan resmi ajansı NNA, dün Beyrut Limanı’nda patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıktığını ve ardından şiddetli bir patlamanın meydana geldiğini duyurmuştu.
Lübnan Kızılhaçı, Beyrut’ta meydana gelen patlamada 100 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 bin kişinin ise yaralandığını açıkladı.
Liman genel müdürü hükümeti suçladı: Patlayıcıyı alın demiştik
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın sebebi olarak gösterilen 2 bin 750 tonluk amonyum nitrat hakkında yeni açıklama geldi. Limanın genel müdürü Hassan Koraytem, patlayıcının mahkeme kararıyla burada tutulduğunu, kaldırılması taleplerinin yanıtsız kaldığını söyledi.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta en 78 kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına neden olan patlamanın yaşandığı Beyrut Limanı’nın genel müdürü Hassan Koraytem, yaşananlardan devleti sorumlu tuttu. Koraytem, infilak eden amonyum nitratın limandan çıkarılması yönündeki taleplerin yanıtsız bırakıldığını söyledi.
‘GÜMRÜK YETKİLİLERİ KALDIRILMASINI İSTEDİ’
Yerel televizyon kanalı OTV’ye konuşan Koraytem, 2013 yılında durdurulmuş bir gemiden geriye kalan patlayıcının, altı yıl önceki bir mahkeme kararıyla limanda depolandığını söyledi. Koraytem, gümrük ve devlet güvenlik yetkililerinin bu malzemenin ülkeden çıkarılması veya yerinin değiştirilmesi için yetkililerden talepte bulunduğunu anlatıp “Fakat hiçbir şey değişmedi” dedi.
MACRON BEYRUT’A GİDİYOR
Öte yandan, eski sömürgeci olarak Lübnan’la yakın ilişkilerini sürdürmeye çalışan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yarın dayanışma için Beyrut’a gidecek. Fransa Cumhurbaşkanlığı, Macron’un Lübnanlı liderlerle bir araya geleceğini açıkladı.
Son 6 yıldır limanda çalışanlar hakkında ev hapsi
Beyrut’ta en az 100 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan patlama nedeniyle, limanda son 6 yıldır depolama ve korumadan sorumlu olan herkes hakkında ev hapsi kararı verildi.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta en az 100 kişinin yaşamını yitirdiği patlama nedeniyle, son 6 yıldır depolamadan ve korumadan sorumlu herkes hakkında ev hapsi kararı verildi.
Lübnan Gümrük Genel Müdürü Bekir Zahir, Beyrut Limanı’ndaki patlayıcı maddelerin oluşturduğu tehlike için 6 kez yargıya başvuruda bulunduklarını açıklamıştı.
Lübnan Sendikalar Federasyonu: Lübnan gerçek bir felaket yaşıyor
Beyrut Limanı’ndaki patlamayla açıklama yayımlayan Lübnan Sendikalar Federasyonu, “Binlerce bina yıkıldı, sokaklar harap oldu. Şehrin tarihsel mirasları zarar gördü” dedi.
Lübnan Sendikalar Federasyonu (FENASOL) Beyrut Limanı’nda yaşanan patlama ile ilgili açıklama yayımladı.
Lübnan Sendikalar Federasyonu tarafından yayımlanan “Lübnan gerçek bir felaket yaşıyor” başlıklı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Beyrut’ta binlerce yaralı, yüzlerce şehit ve kayıp var. Binlerce bina yıkıldı, sokaklar harap oldu. Şehrin tarihsel mirasları zarar gördü.
Limana depolanmış tonlarca amonyum nitratın patlamasıyla limandaki depolar ve binalar yıkıldı, yüzlerce araç hasar gördü. Çok sayıda ev ve bina tamamen yok oldu. Şehir merkezindeki dört hastane kullanılamaz hale geldi. 15 km genişliğinde bir alan zarar gördüğü ve liman çevresindeki işyerleri yıkıldığı için çok sayıda işçi işsiz kaldı.
Bu felakete 2014 yılındaki hükümetin ihmalleri sebep oldu. Patlayıcı maddeler limana o tarihte yerleştirilmişti. Hükümetin liyakatsizliği ülkemizi felakete sürüklüyor. Sorumlular işledikleri bu suçun hesabını vermelidir.
Sendikalarımız ve üyelerimiz ilk andan itibaren gönüllü olarak yardım çalışmalarına katılmıştır. Özellikle sağlık ve belediye iş kollarındaki üyelerimiz patlamanın kurbanlarına destek olmak için çalışıyorlar.
Felaketin sadece başlangıcındayız, maddi zarar ve can kaybı henüz tespit edilemedi. Lübnan Sendikalar Federasyonu merkezi de patlamadan zarar gördü. Limanda bulunan Nakliyat Sendikası binası tamamen yıkıldı.
Bütün kardeş sendikalarımızı ve kardeş halkları Lübnan halkına destek vermeye çağırıyoruz.”