Fransa’da öğretmen Samuel Paty’nin kafasının kesilerek öldürülmesini, Macron hükümeti, ırkçılık ve göçmen karşıtı politikalarına dayanak haline getirmek istiyor. Paty’nin katledilmesi sonrası yapılan açıklamalar ve yaşananlar üzerine ACTİT (Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği) bir açıklama yayınladı.
Yayınlanan açıklama;
Halklara ve inançlara dönük gerici kışkırtmalara karşı özgürlüğü savunuyoruz!
16 Ekim tarihinde çeçen asıllı 18 yaşındaki Müslüman bir genç tarafından tarih dersi öğretmeni Samuel Paty isimli öğretmen ve araştırma görevlisini kafasını keserek öldürdü. Paty daha önceki yıllarda mizah dergisi Charlie Hebdo’da yayınlanan Hz. Muhammet karikatürünü “Eleştiri ve Tahammül” gündemli çalışmada gösterdiği için katledildi. 18 yaşındaki genç daha sonra elinde bıçak bulunduğu halde polis tarafında öldürüldü.
DAİŞ’i ve farklı inançlara, uluslara ve kadınlara yönelik dehşetine tüm dünya tanıklık etti. DAİŞ ve DAİŞ benzeri gerici, faşist İslamcı örgütlerin ( Taliban, El-Kaide, El-Nusra) ideolojik olarak eşitliğe, özgürlüğe ve adalete karşı olduğuna tanıklık ettik. Emperyalist ve gerici bölge devletlerin bu örgütlerin var olmasında, gelişmesinde ve bir diğer güç üzerinde maşa gibi kullanılmasında sorumlulukları olduğu açıktır. Sömürgeci faşist bir iktidarın olduğu Türkiye’de Suruç, Ankara, Antep, Reina gibi katliamlar diktatör Tayyip Erdoğan tarafından DAİŞ’e yaptırılmıştır.
DAİŞ sadece Ortadoğu’da değil dünya çapında dehşet saçtığını, yaşadığımız Fransa’da BATAKLAN, CHARLIE HEBDO katliamları hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Fransa’dan 4 bin gencin DAİŞ’e katıldığı biliniyor. Bunu engellemeyen Fransız Devleti DAİŞ barbarlığına karşı Kobanê’de Enternasyonal Özgürlük Taburu saflarında savaşanlara karşı soruşturmalar açmıştır.
Hükümetinin ayrımcılığı, ırkçılığı körükleyen politikaları, göçmen gençliği işsizlik ve yoksulluğun pençesinde gerici İslamcı örgütlerin kucağına itiliyor. Tarih öğretmeni Samuel Paty ‘un katledilmesi sonrası Fransız devleti, farklı inançlardan halklar arasında gerici düşmanlaştırıcı duyguları kışkırtmaya yol açacak İslamofobik açıklamalar yapmaya devam ediyor. İnançları birbirine yönelik güvensizliklerini büyütüyor. Özellikle İslam inancına sahip herkesin suçlu olduğu algısı tüm topluma yayıyor. Paty dönemsel politikalarının bir aparatı haline getiriyor. Bordeaux’da bir camiye yapılan baskın yaşayacağımız tehlikenin işareti gibidir. İltica başvuru hala sonlandırılmamış olan 200’ü aşkın insanın sadece Ortadoğu’dan gelmiş olması sebebiyle sınır dışı edilmesi ilticacılar için başka bir tehlikenin boyutunu gösteriyor. Sınır dışı etme tehditleriyle göçmenler sindiriliyor.
Macron hükümeti, ırkçılık ve göçmen karşıtı politikalarına Paty’in katledilmesini dayanak haline getirmek istiyor. Ev, dernek, lokal ve cami baskınlarıyla toplum terörize ediliyor.
Bizler, inanç özgürlüğünden yanayız. Gerici politik İslamcı, halk düşmanı çetelere karşıymış gibi söylemlerle ezilen göçmenlere dönük ırkçılığı besleyen, çelişkileri gerici temelde kışkırtarak halklar arasında ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı söylem ve tutumların karşısındayız. Biz Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmen emekçiler olarak ırkçı, ayrıştırıcı yasalara ve devlet baskısına karşı; başta diğer uluslardan göçmenlerle ve Fransız emekçileriyle birlikte mücadeleyi yükselteceğiz.
ACTİT
(Türkiyeli Göçmen İşçiler kültür Derneği)