HDP, önümüzdeki “Faşizme karşı direniş, halklara demokrasi ve adalet” şiarıyla mücadele yürütecek. Açıklama yapan Parti Sözcüsü Günay, “Faşist ittifakı yenilgiye uğratana kadar, kesintisiz bir eylem sürecini başlatıyoruz” dedi, isyan eden her yüreğe, ezilen tüm işçi ve emekçilere faşizme karşı birleşik mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla yeni dönem mücadele programını açıkladı. Günay, 11 Ekim’de Parti Meclisi (PM) toplantısı ve 2 Kasım’da Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantılarında kapsamlı tartışmalar yürüttüklerini ve yeni kararlar aldıklarını söyledi.
“Mevcut rejim çürümüş ve yozlaşmış bir rejimdir, bu nettir” diyen Günay, “Bu tespiti yaptıktan sonra bizlere faşizmi alaşağı etmeye götürecek mücadele araçları örmek, demokratik direnişi büyütmek ve alternatif bir yönetim inşa etme görevi kalmıştır. Toplantımızda, AKP-MHP ittifakının kurmak istediği rejim için Türkiye’ye derin bir siyasi ve iktisadi kriz yaşattığı, iktidarda kalabilmek için her türlü zor ve hile araçlarına başvurduğu tespiti yapılmıştır” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE HALKLARI NEFESSİZ BIRAKILMAK İSTENİYORUZ’
İktidarın zor ve baskı politikalarıyla ayakta durduğunu söyleyen Günay, “Geçmişte Afrikalılar sömürgecilerin faşizminde nasıl nefes alamadıysa, ABD’de George Floyd son cümlesinde nasıl nefes alamadığını haykırdıysa bugün tüm Türkiye halkları, Saray etrafında toplanan bir ittifak tarafından nefessiz bırakılmak istenmektedir. Evet, nefessiz bırakılmak isteniyoruz” dedi.
DEMOKRATİK EYLEM PROGRAMI
PM ve MYK toplantılarında aldıkları mücadele kararında “Faşizme karşı direniş, halklara demokrasi ve adalet” şiarıyla harekete geçeceklerini ifade eden Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu bir meydan okumadır. Kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, ırkçı ve erkek egemen politikalarla toplumsal muhalefeti ve halkları hedef alan faşizme karşı hayatın her alanını siyasi, demokratik ve meşru barikatlara çevirmek hususunda yeni bir ‘Demokratik Eylem Programını’ başlatma kararı aldık. Bir çağ yangınının içerisinde olduğumuz derin krizlere karşı partimiz üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirme konusunda kararlıdır. Haliyle HDP olarak toplumsal muhalefeti ve halkları hedef alan faşizme karşı daha güçlü, sürekliliği olan toplumsal bir mücadele hattının örülmesi gerektiği kararına vardık.
Bildiğiniz gibi Haziran ayından bugüne kesintisiz bir şekilde eylemler, etkinlikler ve tartışmalar içindeyiz. Şimdi hazırladığımız Demokratik Eylem Programı, 1 Eylül’de açıkladığımız Barış deklarasyonunun bir üst aşamaya taşınmasıdır. Haziran’da yaptığımız demokrasi yürüyüşünü halkın katılımı ile büyütme kararıdır. Temmuz ayında yaptığımız demokrasi buluşmalarını genişleterek faşist bloğu yalnızlaştırma adımıdır.
‘KATLİAMLAR DEVRİNİ KAPATMAK İÇİN’
Bu mücadele programı dumanı tüten acılar istemediğimiz; cezaevleri ve mezarlıkların dolup taşmaması için tencerelerin ve tabakların yemeksiz kalmaması içindir. Bu mücadele, geleceği karartılan çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek bırakabilmek içindir. Emeği çalınan, alınteri görmezden gelinen halkımızın çığlığına sahip çıkmak içindir. Oyun oynar gibi savaşlar çıkaranların, katliamlar gerçekleştirenlerin devrini kapatmak içindir.
‘KARŞIMIZDA ÖRGÜTLÜ BİR ÇETE, ÖRGÜTLÜ BİR KÖTÜLÜK VAR’
Bize saldırının nedenini çok iyi biliyoruz. Bizler bugün topluma daha çok demokrasi dediğimiz için saldırı altındayız. İnkâr ve asimilasyona hayır dediğimiz için, toplumu savunduğumuz için, merkezi devlet anlayışı yerine yerel yönetimlerin, yerel demokrasinin gücünü dillendirdiğimiz için, toplumun talep ve ihtiyaçlarını görünür kıldığımız için saldırı altındayız. Rant ve yolsuzluğa savaş açtığımız için bizler suçlanıyoruz. Mevsimlik işçinin hakkında, anadilin en yasaklı kelimelerinde, korunmak istenen hafızanın merkezinde olduğumuz için tehdit ediliyoruz. Çünkü karşımızdaki anlayış, örgütlü bir çete, örgütlü bir kötülük anlayışıdır.”
‘FAŞİZMİ YENMEK DİRENİŞİ BÜYÜTMEKTEN GEÇER’
Yaşanan sürecin tarihi olduğunu ve bu sürecin HDP’yi ortak mücadelenin öncü gücü olmaya çağırdığını vurgulayan Günay, sürecin aynı zamanda demokrasi güçlerini de daha fazla yan yana durmaya, ortak hareket etmeye zorladığını kaydetti. “İktidar bloko faşist iktidarını sürdürebilmesi, Türkiye’deki demokrasi güçlerinin ve demokratik muhalefetin yetmezlikleriyle mümkün olabilir” diyen Günay, “Bunu aşmanın yolu direnişi büyütmekten geçmektedir” dedi.
‘İSYAN EDEN HER YÜREĞE SESLENİYORUZ: HAKİKATİN SAHİPLERİYİZ’
Günay, Türkiye halklarının adalet, demokrasi ve özgürlük talebini karşılamakta geciktikçe. iktidarın tahakkümünü sürdürmeye ve kalıcılaşmaya devam edeceğine dikkat çekti.
Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Partimizin misyonu uçuruma sürüklenen Türkiye’yi demokratikleştirerek felaketin önüne geçmektir. Faşizme karşı mücadelenin temel dinamiği bir araya gelmek ve toplumu savunmaktır. Faşizm konusunda en esaslı tespitleri yapanlar ve riskleri görenler faşizm kapıya dayandığı zamanlar sessizleşemez, kenara çekilemez. Bu tavır ancak ve ancak kötülüğün yayılmasını hızlandıracaktır. Bu nedenle, tüm demokratik tüm kamuoyuna, vicdan taşıyan her hücreye, isyan eden her yüreğe, sömürülen tüm ezilenlere sesleniyoruz: Bizler umutlular hareketiyiz ve saraylarda değil sokakta sesi olanlarız, cesaretini kaybetmemiş, öfke ve keşfedilmiş hakikatin sahipleriyiz.
‘GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRELİM FAŞİZMİ YENELİM’
Bizler artık bu ülkenin günlük uğraşı haline getirilmiş onursuzca bir ölüme, teslimiyete, merhametsiz bir affa, anlamsız yasalara, yalanlara, sadaka kültürüne çevrilen demokrasiye, diyalogsuz bir barışa, açlığa, yoksullukla terbiye edilmeye, en otoriter grupların elindeki yönetime, ülkenin en sahtekâr insanlarından oluşan diktatöryal-totaliter tarza, şovenist ve popülizme boğulmuş siyasete, demagojiye, dayatılan savaşa ve halkı sömürmeye hayır diyoruz. Faşizmin ittifakına karşı halkların ittifakını ‘Hep Birlikte’ kurmaya çağırıyor, gücümüzü birleştirelim faşizmi yenelim diyoruz. Unutulmamalıdır ki faşizm yaymaya çalıştığı korku kadar aciz ve güçsüzdür.
KESİNTİSİZ EYLEM SÜRECİ
Bu nedenle faşizm karşısında demokratik direniş hattını örerek faşist ittifakı yenilgiye uğratana kadar kesintisiz bir eylem sürecini başlatıyoruz. Bundan sonra her sokak, her ev, faşizmin karşısında güçlü bir itirazın örgütlendiği alanlara çevrilecek. AKP-MHP iktidarını hayatın her alanından çıkarmak için ne sabrımız ne de tahammülümüz kalmıştır. Topluma yayılan bu umutsuzluk dalgasını kırmak seçimleri aşan bir pozisyona geçmek ve demokratik güç birliğini ev ev, sokak sokak örgütleyerek meydanlara taşırmak için yürüyüşümüzü büyütecek ve ittifakımızı genişleteceğiz.”
(ETHA)