Bir ayı aşkındır yakalandığı Kovid-19 hastalığıyla mücadele eden Ekim okuru Veysel Akgül, 23 Aralık 2020 gecesi, tedavi gördüğü Frankfurt’taki üniversite hastanesinde yaşamını yitirdi.
Veysel Akgül’ün Alman Demir Yollarında yaklaşık 30 yılı bulan bir işçilik hayatı vardı. Milyonlarca işçi gibi Veysel Akgül de pandemi günlerinde çalışmak zorunda bırakıldı. Çok dikkat etmesine rağmen hastalığa da büyük ihtimalle işyerinde yakalandı.
Akgül’ün yüksek tansiyon dışında kronik ciddi bir hastalığı yoktu. Buna rağmen daha ilk günlerden itibaren virüs onda ciddi belirtilerle ilerlemeye başladı. Öksürük, yüksek ateş, terleme ve kas ağrısı gibi ciddi semptomlara rağmen doktorlar ilk hafta evde kalmasını tavsiye ettiler. Yaklaşık onuncu günden itibaren nefes darlığı yaşaması üzerine nihayet hastaneye kaldırıldı. Hastanede ilk günlerde sağlanan oksijen desteği yetersiz kalınca, suni solunum cihazına bağlandı. On günü aşkın bir süredir suni solunuma bağlı şekilde yaşam mücadelesi veren Akgül dün geceyaşamını yitirdi.
Veysel Akgül, 1961 yılında Maraş-Elbistan’da, Kürt-Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Daha 17-18 yaşlarından itibaren devrimci düşüncelerle tanıştı. 12 Eylül faşizmi yıllarında devrimci faaliyetlerinden dolayı gözaltılar ve haftaları bulan uzun ve ağır işkenceli sorgulardan geçti. Toplamında 6 yılı aşkın, değişik cezaevlerinde hapis yattı. Anne ve babası başta olmak üzere ailesi de bu baskılardan nasibini alırken, babası da kendisi gibi işkencelerden geçirildi ve yıllarca hapis yattı.
Veysel Akgül, 1988 yılında yurtdışına çıktı. Devrimci faaliyetlerine yurtdışında da devam etti. Yaklaşık 25 yıldır örgütlü bir devrimci olarak mücadele veriyordu.
O, bir devrimci işçi olarak, devrim ve sosyalizm davasına hep samimi olarak bağlı, onurlu, başı dik olarak yaşadı.