Le Monde’de yayınlanan yazıda, “yıl sonundaki yeniden yükselişle birlikte 2020 yılına damgasını vuran salgının yol açtığı yoksulluk verilerinin endişe verici” olduğu belirtiliyor. Yazıda, Fransa’da mutlak yoksulluk verilerinde büyük bir patlamanın olduğunu ve bunun 2021 yılında da devam etme ihtimalinin yüksek olduğuna vurgu yapılıyor.
Sağlık krizinin doğrudan bir sonucu olarak sosyal güvencesizliğin artması 2020 sonuna doğru 1 milyon kişinin daha yoksulluğa düşmesine neden oldu ve artık bu istatistiklerde de görünür durumda. Şu ana kadar yoksulluğun arttığı, ancak alandan gelen gıda yardımları ve Aktif Dayanışma Gelirine (RSA) başvurulardaki ya da kira ödeyememedeki artışlar gibi farklı sinyallerde görülüyordu. 23 Aralık Çarşamba günü Araştırma, İnceleme, Değerlendirme ve İstatistik Müdürlüğü (DREES), sosyal yardımlara başvurunun yükseklişi üzerinden Fransızların bir kısmının yoksullaşmasını sayılarla gözler önüne serdi. (…)
2017’den bu yana stabil olan ve tek kişi için aylık 564 avro, bir çift için 847 avro ve iki çocuklu bir çift için ise 1186 avro olan Aktif Dayanışma Gelirine (RSA) başvuru son bir yıl içinde belirgin bir şekilde arttı. Ekim sonunda 2 milyon aile RSA’dan faydalanıyordu, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8.5 artış demek. Bu artış mart ayında, yani sokağa çıkma yasağının yürürlüğe girdiği dönemde kendini açıkça gösteriyor. Mayıs ayından itibaren sınırlandırmaların son bulmasına rağmen, ekonominin kötüleşmesi ve ardından da durgunluğa girmesinden dolayı ağustos sonuna kadar RSA yükselmeye devam etti. Sciences Po’da (Siyasi Bilimler Fakültesi) profesör ve sosyal koruma sistemi uzmanlarından birisi olan Julien Damon’a göre “RSA verilerinin takip edilmesi Fransa’da yoksulluğun gelişimini izleme açısından en önemli yöntemlerden birisidir. Bu alanda devasa bir şok var. Krizin şiddeti göz önünde bulundurulduğunda bu bir sürpriz değil elbette, fakat kötüleşmenin bu kadar hızlı yaşanması daha önce hiçbir zaman gözlemlenmemişti”.
Bu yardımı aktaran Aile Yardımı Ulusal Kasasına (CNAF) göre, birinci sokağa çıkma yasağı döneminde alınan acil önlemler sayesinde ödentilerin otomatik olarak haziran ayına kadar uzatılması, RSA’dan faydalanan ailelerdeki düşüşü (110 bin) azalttı ama yeni başvurular aynı zaman diliminde devam etti. Bu hızlı yükseliş, ona göre, bununla açıklanıyor.
Yoksulluğu gözlemleme (Observatoire des inégalités) kurumundan Louis Maurin’e göre “Bu durum kamu yardımlarının, durumu iyi olanlarla (süresiz sözleşmelerle çalışan işçiler ve şirketler) en kötü durumda olanlara -sosyal garantisi olmayan, çalışmayan, RSA’ya başvurmak zorunda olan- yönelik yardımlar arasındaki uçurumu gösteriyor. (…)
Kırmızıya dönüşen diğer gösterge ise işsizlik ödenti hakkı bittiğinde hâlâ iş bulamayan kişilere yapılan Özgün Dayanışma Yardımının (ASS) mayıs ve eylül ayları arasında yüzde 10.7 artmış olması.
Son iki yıldır istihdam piyasasındaki iyileşme ASS yardımı alanlarının sayısını düşürmüştü, Ocak 2017’de 454 bin 300’den şubat 2020’de 350 bin 800’e kadar düşmüştü, ama eylül sonunda tekrar 380 bin 400’e yükseldi.
DREES ne iş ne de formasyondan faydalanan 16-25 yaş arasındakilerin durumuna da ilgi gösteriyor. İş bulmaya yardım amaçlı bir eğitim ya da çıraklık süreci boyunca verilen ve gerektiğinde bir yıl uzatılabilen aylık 497 avro yardımdan faydalananlar kriz öncesi 90 bin kişi iken (…) kasım sonunda Başbakan Jean Castex bu yardımdan faydalananların sayısını ikiye katlayarak 200 bine ulaşacağını açıkladı.
Kasım ayında krize karşı en yoksullara yardım amacıyla hükümet 4 milyon aileye özel bir dayanışma primi vermeye karar vermişti. 1.1 milyar avro düzeyinde olan bu yardım RSA alanlara, konut yardımı alanlara (Bunlar içinde 25 yaş altı gençler de bulunuyor) yönelikti ve aile başına 150 ile 450 avro arasında değişiyor. Fakat Julien Damon’a göre, DREES’in yayımladığı veriler ekim sonunda bitiyor, yani ikinci kısıtlama döneminden önce, dolayısıyla gelecek dönem daha da kötü olacak: “Bunlar bile 2020 yılının nasıl geçtiğine dair bir fikir veriyor, RSA ve sosyal yardımdan faydalananların sayısındaki artış yoksulluğu bir nevi sınırlandırdı. Fakat gelecek yıl geçici işsizlik yardımlarının son bulmasıyla ne olacak? Esas olarak 2021 yılı için kaygı duymak gerekiyor.”
Isabelle REY
Lefebvre ve Raphaelle Besse DESMOULIERES
Le Monde
(Çeviren: Deniz Uztopal – Evrensel )