Arjantin’de 1976-1983 yılları arasında katledilen, kaybedilenlerin cesetlerini tanımlamak için yapılan genetik testler küreselleşiyor.
Arjantin’de 1976-1983 yılları arasındaki diktatörlük döneminde katledilen, kaybedilenlerin kimliklerini tespit edebilmek amacıyla yürütülen çalışmalar sürüyor. Diktatörlük döneminde insanların ülkelerini terk etmesinden kaynaklı yapılan genetik testler küreselleşiyor.
Askeri diktatörlüğün sona ermesinden neredeyse kırk yıl sonra Arjantin, vatandaşlarının yas tutması için çalışmaya devam ediyor.
1976 ve 1983 yılları arasında 30.000 kişi kaybedilirken, 15.000 kişi de katledildi.
Diktatörlüğün kurbanlarının bir bölümü Atlantik Okyanusu’na atıldı, ya da toplu mezarlara gömüldüğü için gerçek mezarları olmadı, yakınlarının yas tutma imkanı ortadan kaldırıldı.
Diktatörlüğe karşı yürütülen direnişte yer alanlardan 500’ünün bebeği çalındı, yasadışı bir şekilde asker aileleri, polis veya iktidara yakın olanlara evlatlık verildi. Şimdiye kadar bu çocuklardan yalnızca dörtte birinin kimliği tespit edilebildi ve ailelerini bulabildi.
Arjantin’deki adli antropoloji grubu EAAF, geçtiğimiz yıllarda ülkede bulunan 600 cesedin kimliğini tespit edebilmek için bir çalışma başlattı. Grup, bugüne kadar kalıntılarda bulunan genetik materyali karşılaştırmakta, diktatörlük döneminde ülkenin yüzde 5’lik bir bölümüne tekabül eden 1,5 milyon kişinin ülkeyi terk etmesini de bir gerekçe olarak gösteriyor.
Kurum cesetlerin kimliklerini tespit edebilmek için genetik testleri uluslararası seviyeye getirmek için çalışmalarını başlattı.
İtalya, Arnavutluk, Malta ve San Marino’da özellikle bu çalışmalar yoğunlaştırılacak. Gönüllülük temelinde yürütülecek bu çalışma ile diktatörlük döneminde kaybedilenlerle bağları olanlar tespit edilebilecek.
Böylece bir cesedin kimliği tespit edilirse, ailesine iade edilecek.
EAAF tarafından geliştirilen cihazlar, Bosna-Hersek’ten Meksika’ya kadar diğer soykırımların veya infazların kurbanlarını belirlemek için de kullanıldı.
Ayrıca, Bolivya’da onlarca yıl önce bulunan cesetlerden birinin gerçekten de şu anda Küba’da mozolesinde yatan Che Guevara’ya ait olduğunu doğruladılar.
(ANF)