Boğaziçi Üniversitesi’nde gökkuşağı bayrağı taşıdığı için haklarında dava açılan öğrencilerin duruşması öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı “Varlığımıza alışacaksınız, barışacaksınız, çünkü buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” diye belirtildi. Açıklama sonrasında görülen Boğaziçi gökkuşağı davası 28 Haziran’a ertelendi. 12 öğrenci hakkında imza zorunluluğu kaldırıldı ancak yurtdışı çıkış yasağı devam ediyor.
Boğaziçi direnişinde 12 öğrencinin “gökkuşağı bayrağı taşıması” gerekçesiyle yargılanacağı davanın ilk duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülüyor.
Kağıthane Kaymakamlığı, dün akşam duruşmanın duyurulması için Twitter’da başlatılan #ÇağlayanRengarenk hashtag kampanyası üzerine Adliye ve çevresine 1 günlük eylem yasağı getirdi.
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün (BÜLGBTİ+) “LGBTİ+ nefretinin karşısında birleşik bir mücadele kurmak için herkesi arkadaşlarımızın yanında olmaya davet ediyoruz” diyerek Adliye önüne çağrı yaptı. Çağrı üzerine duruşma öncesinde Adliye önünde bir araya gelen öğrenciler basın açıklaması yaptı. “Gökkuşağı kazanacak”, “Direniş kazanacak” dövizleri, gökkuşağı ve trans bayraklarının taşındığı açıklamada “BÜLGBTİ+ onurumuzdur” sloganı attı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde gökkuşağı bayrağı taşıdığı için haklarında dava açılan öğrencilerin duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülecek. Duruşma öncesi Adliye önünde açıklama yapıldı pic.twitter.com/AV4f4Umz2a
— ETHA (@etkinhaberetha) June 3, 2021
POLİS ABLUKASINDA AÇIKLAMA YAPILDI
Öğrenciler, polis ablukasına rağmen basın açıklamalarını okudu. Açıklamada, “Bugün 3 Haziran ve biz yine Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, LGBTİ+lar ve mevcut hükümetin keyfi insan hakları ihlallerine karşı çıkanlar olarak Çağlayan Adliyesi önünde haksızca yargılanan arkadaşlarımızla dayanışmak için toplandık. Burada toplanışlarımızın ne ilki ne de sonu. Bunu biliyoruz ancak varoluş haklarımızı savunmaktan da bir gün bile geri duymayacağımızı avazımız çıktığınca haykırıyoruz. Boğaziçi direnişinin ilk gününden beri bu mücadeleye omuz veren ve direnişin en çok saldırıya uğrayan kesimlerinden olan LGBTİ+lar olarak üzerimizdeki baskıların başarısız olduğunu, bizleri ayrıştırmak yerine daha sıkı kenetlenmemizi sağladığını herkese defaatle gösteriyoruz” diye belirtildi.
HER KULÜP BÜLGBTİ+’DIR
Açıklamada, “Kulübümüzü kapattığınızı zannettiniz, biz her kulüp BÜLGBTİ+dır diye cevap verdik. Alanlarda taşıdığımız bayraklarımıza ülkeyi boğmak için kullandığınız medyanızla saldırdınız, bizse meydanları ve sokakları renklerimizle donattık. Onur yürüyüşlerimizi hedef aldınız, bizler onur haftamızda sizlerin hiçbir saldırısından korkmadığımızı haykırmak için karşınıza dikildik. Protesto hakkımızı bir gün önceden kaymakamlık eliyle çıkardığınız yasaklar ile engellemeye çalıştınız ama gördüğünüz gibi biz yine de buradayız. Varlığımıza alışacaksınız, barışacaksınız, çünkü buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz” diye kaydedildi.
‘MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ’
“Devletin ve polisinin insanlık dışı pratiklerine asırlardır maruz kalan lubunyaların sokakta olmasının ve elinde bir gökkuşağı bayrağı taşımanın dahi suç sayılmaya çalışıldığı bir ülkede bize yaşama hakkı tanındığını kim iddia edebilir?” diye sorulan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bizler toplum baskısını da, devlet eziyetini de, mevcut rejimin kurmayı amaçladığı tahakkümü de çok iyi tanıyoruz, ve her fırsatta bizi ezmeye çalışan bu güçlere karşı varoluşumuzu sürdürüyor ve savunuyoruz. Sokaklarda kendi renklerimizle yürümemizin yasaklanmaya çalışıldığı, her türlü eylemden LGBTİ+ların silinmeye çalışıldığı, iç içe olduğumuz feminist mücadeleyle 8 Mart’ta ve öncesinde gökkuşağı bayrakları üzerinden ayrıştırılmaya çalışıldığımız bir rejimde yaşamayı kabul etmiyoruz, mücadelemizden vazgeçmiyoruz.
“Ve bugün, 25 mart günü ellerinde gökkuşağı bayrağıyla kampüsümüzün önünde usulsüzce ve haksızca gözaltına alınmış arkadaşlarımızın asla yalnız yürümeyeceğini haykırmak için toplandık. Onların bizlerle gösterdiği dayanışmanın bizim cesaretimizi ve birliğimizi nasıl kuvvetlendirdiğini öğreneceksiniz ve bizi korkutmaya çalıştıkça karşınızda bir çığ gibi büyüyen bu direnişin çok yakında altında kalacağınızı göreceksiniz.
GÖKKUŞAĞI YARGILANAMAZ
“Bizi kendimiz olmaktan bir gün bile alıkoyamayacaksınız. Gökkuşağını gökyüzünden silmek ne bir bulutun, ne bir rüzgarın, ne de faşist diktanın elinden gelir. Tüm renklerimizle parlamaya devam edeceğiz ve sizlerin üzerimize bir set gibi çekmeye çalıştığı karanlığı boğacağız. Varoluşumuz yasaklanamaz, LGBTİ+lar susturulamaz ve gökkuşağı yargılanamaz!”
Boğaziçi gökkuşağı davası ertelendi, adli kontrol ‘kısmen’ kaldırıldı
Boğaziçi gökkuşağı davası 28 Haziran’a ertelendi. 12 öğrenci hakkında imza zorunluluğu kaldırıldı ancak yurtdışı çıkış yasağı devam ediyor.
25 Mart’ta Boğaziçi Üniversitesi’nin de yer aldığı Hisarüstüstü Mahallesi’nde dört öğrenci “LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları” gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi rektör atanmasını protesto eylemleri sırasında LGBTİ+ bayrağı taşıyan bir öğrenciye açılan disiplin soruşturması vardı ve öğrenciler arkadaşlarına destek olmak istiyordu. 1 Şubat’ta polisin saldırdığı protesto gösterileri sırasında gökkuşağı bayrağı açan N.D., hakkında disiplin soruşturması “yukarı çıkıp elindeki LGBTİ+ flamasını salladığınız” ifadeleriyle açıldı. N.D., 25 Mart’ta soruşturma kapsamında ifade verecekti.
Ardından polis saldırıları Kuzey Kampüs’te, üniversitenin Bebek kapısında ve 26 Mart’ta ise Çağlayan’daki İsltanbul Adliyesi’nde devam etti.
Kuzey Kampüs önünde gözaltına alınan 12 kişi hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Basın ve gözlemciler duruşma salonuna alınmadı. Salona yalnızca yargılanan öğrenciler ve avukatların girmesine izin verildi. Basın emekçileri ve gözlemciler duruşmayı açık bırakılan kapıdan takip etmeye çalıştı.
Öğrencilerin avukatlarından Levent Pişkin, sanıkların beraatini talep etti. Yargılanan öğrenciler ise beraat taleplerini yineleyerek, eğer bu talep kabul edilmezse bir sonraki duruşmada beyanda bulunacaklarını söyledi.
Av. Pişkin, müvekkillerinin yaklaşık 4 aydır adli tedbir altında olduğunu hatırlatarak, “Adli kontrol artık bir cezalandırmaya dönüşmüştür” dedi. Kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, adli kontrol kararının kaldırılmasını kısmen kabul etti. Öğrencilerin imza zorunlulukları kaldırıldı, yurt dışına çıkış yasaklarının devamına karar verildi.
Davanın bir sonraki duruşması 28 Haziran 2021 tarihinde 24. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülecek.
(ETHA)