481. F Oturması açıklamasında ağır hasta tutsak Samet Aydemir’in serbest bırakılması istendi. İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, 48 yaşındaki hasta tutsak İdris Çalışkan’ın durumuna dikkat çekerken, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’de, Sincan 1 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan kanser hastası 31 yaşındaki Yusuf Yakşi’nin serbest bırakılmasını istedi.
Şizofren hastası Samet Aydemir tahliye edilsin
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 481. F Oturması eyleminde ağır hasta tutsak Samet Aydemir’in durumuna dikkat çekti.
Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamayı Nuray Şimşek okudu. Şimşek, 4 yıldır Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan, 20 yıl hapis cezasına hükümlü ağır hasta tutsak Samet Aydemir’e ağır bipolar bozukluk ve şizofreni teşhisi konulduğunu söyledi.
Samet Aydemir’in defalarca intihara kalkıştığını ifade eden Şimşek, “Eskişehir H Tipi Hapishanesinden tedavi amaçlı Metris R Tipi Hapishanesine, oradan da defalarca Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine götürülüp getirilmiş, verilen ilaçlarla kendisine ve çevresine zarar vermesi engellenmeye çalışılmıştır” dedi.
Şimşek, “Son olarak, 27 Mayıs 2021 tarihinde yine Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine kaldırıldığını bildiren ağabeyi, yakın tarihte 2 defa daha aynı hastaneye sevk edildiğini, sinir ilaçları verilerek geri hapishaneye gönderildiğini, sık sık hastaneye götürülüp getirilmesinin de sağlığını olumsuz etkilediğini belirtmiş, 6 ay önce babasını kaybetmesinin ardından durumu daha da ağırlaşan Samet Aydemir’in, sürekli tedavi göreceği tam teşekküllü bir hastanede yatırılması gerektiğinin altını çizmiştir” diye aktardı.
Şimşek, pandeminin yarattığı ağır riskin de gözetilerek Samet Aydemir’in tahliye edilmesini istedi.
İHD İzmir Şubesi: Hasta tutsak İdris Çalışkan tahliye edilsin
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, 28 yıldır tutsak olan 48 yaşındaki İdris Çalışkan’ın durumuna dikkat çekti.
Dernek binasında yapılan basın açıklamasını dernek yöneticisi Ahmet Çiçek okudu. İdris Çalışkan’in Mardin’in Nusaybin ilçesinde doğduğunu belirten Çiçek, Çalışkan’ın 36 yıl hapis cezası aldığını ve yaklaşık 28 yıldır hapishhanede olduğunu kaydetti.
Politik tutsak olan İdris Çalışkan’ın Ankara, Bolu, İzmir hapishanelerinde kaldığını ve şu an Şakran 3 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde bulunduğunu belirten Çiçek, hasta tutsak İdris Çalışkan’a ilşikin şu bilgileri payylaştı:
“01.07.2011 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Burundan nefes alamama, boğazda daralma, epilepsi, teşhisi konulmuş.
“07.09.2016 Bolu Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tanımlanmamış eklem ağrıları teşhisi konulmuş. Kalçada kistler oluşmuş.
“22.11.2016 İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Gastro özofajıal reflü teşhisi konulmuş, mide ameliyatı olmuş. Yanma sırasında bağırsaklar da etkilendiği için yemek yiyemiyor, yemek yiyince vücudunda kırmızı noktalar oluşuyor ve yanık yerleri şişiyor.
“22.11.2016 Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Raynaud (fenomeni)hastalığı, genellikle el ve ayak parmaklarını etkileyen, damarlardaki büzülmeye bağlı kan akımının azalması sonucu ortaya çıkan ve ilerleyen dönemde ağrılara neden olabilen bir damar hastalığıdır.
“28.12.2018 Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bel fıtığı (tanımlanmamış intervertebral disk bozukluğu) teşhisi konulmuştur.
“Ayrıca anjiyo olmuş, tansiyon ve prostat rahatsızlığı var. Böbrekler neredeyse iflas noktasına gelmiş.
“Ailesinden aldığımız bilgiye göre; son zamanlarda beyinde tümör çıkmış. Kriz oluşunca bayılıyor ve ne kendisini ne de etrafını tanıyor, sorulan sorulara yanıt veremiyor. Dolayısıyla yalnız başına yaşamını idame ettirmesi sorunludur.
“İdris Çalışkan’ın bu sağlık durumu ve pandemi koşullarında hapishanede kalması işkencedir. Derhal serbest bırakılmalı ve tedavisini ailesi gözetiminde yapmalıdır.”
Kanser hastası Yusuf Yakşi serbest bırakılsın
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 355. hafta açıklamasında Sincan 1 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan kanser hastası 31 yaşındaki Yusuf Yakşi’nin durumuna dikkat çekti.
Açıklamada, “Yusuf Yakşi Erzurum H Tipi Kapalı Hapishanesinde tutuklu olarak kaldığı zaman rahatsızlıkları başlamıştır. Rahatsızlanmasının sonucunda Erzurum Bölge ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş, yapılan tahlil ve tetkikler sonucunda 14 Ağustos 2021 tarihinde boğazında bir kitle olduğu tespit edilmiştir. Kitlenin tespit edilmesi sonrasında hastane kendisini Atatürk Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Bölümüne sevk etmiştir. Burada yapılan tetkiklerde kitlenin kanserli olduğu tespit edilmiştir. Erzurum’da hastalığının tespit edilmesinden sonra yapılan bir operasyonla boğazına delik açılmış ve boğazına metal bir hortum takılmıştır. Bu operasyon esnasında da yanında jandarmalar bulunmuş ve elleri kelepçeli olarak tutulmuştur” denildi.
Erzurum’da kanserli kitlenin tespitinin ardından Ankara Hacettepe Üniversitesine acil olarak sevki yapılan ve Sincan 1 Nolu L Tipi Hapishanesine konulan Yakşi’nin boğazına açılan deliğin pansumanı revirde yapılmadığını kaydedilen açıklamada, “Ankara’ya geldiği süreç içerisinde de sevk süreçlerinde sıkıntılar yaşanmış, tedavi süreçlerinde gecikmeler meydana gelmiş ve kitle daha da büyümüştür. 2020 Ağustos ayı başlarında tomogrofisi çekilmiş ve 31 Ağustos 2020 tarihinde Hacettepe Hastanesinde ameliyat olmuş ve boğazındaki kitle alınmıştır. Ameliyatın olduğu günün akşamı cezaevine geri götürülmüş ve tek kişilik yere konulmuş ve bu durum sağlığını olumsuz yönde etkilemiştir” ifadeleri kullanıldı.
Yakşi’ye yapılan ameliyat ve ardından aldığı radyoterapinin başarısız olması nedeniyle İHD’nin çeşitli zamanlarda resmi kurumlara yazılar yazdığı ve iyileşinceye kadar infazının ertelenmesi talep ettiği vurgulanan açıklamada, “Avukatının da yapmış olduğu talepler doğrultusunda Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş ancak oradan verilen raporda hapishanede kalabileceği ifade edilmiş ve böylece tahliye edilmesi engellenmiştir” diye kaydedildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildmi:
“Ailesinin 21 Haziran 2021’de yapmış olduğu ziyaretlerde vücut direncinin ve morali tamamen yok olduğu gözlenmiştir. Aşırı derecede kilo kaybı meydana gelmiştir. Konuşabilmek için boğazındaki aparatı çıkartması gerekmektedir. Katı yiyecek tüketememekte, yiyeceklerin suyunu sıkarak beslenebilmektedir. Ancak bunları tek başına yapmakta zorlanmaktadır. Başkasının desteğine ihtiyaç duymasına rağmen koronadan dolayı tek başına tutulduğu yerden zorlanmakta ve durumu daha da ağırlaşmaktadır.
“Yusuf Yakşi riskli ve tehlikeli olan kanser hastalığı nedeniyle yaşamı risk altındadır. Hapishanede durumunun gittikçe kötüleşmekte, kendine bakamamakta ve iyileşme sağlanamamaktadır. Pandemi süresi de göz önüne alındığında durum daha da vahim duruma gelmektedir. Yusuf Yakşi’nin ailesinin yanında daha iyi şartlarda tedavi edilebilmesi için acil olarak tahliye edilmesini talep ediyoruz.”