İşgal ve sömürgeciliğe karşı her yerde mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan MLKP Kürdistan, 3 Ağustos’ta Ezîdîlerin yurdu Şengal’e yönelik başlayan katliam saldırısına ilişkin açıklama yaptı. MLKP Kürdistan, “Şengal’i savunalım” dedi.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Kürdistan, Ezîdîlerin yurdu Şengal’e yönelik başlayan katliam saldırısına ilişkin açıklama yaptı. 5 Ağustos 2014’te 5 bin Ezîdî’nin katledildiğini, binlercesinin topraklarından sürüldüğünü bugün hala kamplarda yaşayan ve yurduna dönemeyen binlerce Ezîdî olduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“3 bin Ezîdî kadın, hala DAİŞ’in elinde. Kadınlar ve çocuklar köle pazarlarında satışta. Bütün bunların nedeni politik islamın radikal kolu DAİŞ’in bölgede yeni bir devlet kurma hedefine bağlı olarak gerçekleştirdiği saldırılardır. DAİŞ, emperyalist kapitalist sistemin ürünüdür. Sömürgeci Türk devletinin ve ABD’nin ‘eğit-donat’ süreçlerinden geçmiştir.
Sömürgeci faşist Türk devletinin bölgedeki kılıcı rolünü oynamıştır. Bölge gerici devletleri İran ve Irak’ın doğrudan ve dolaylı desteğini almıştır. Ancak halkın özgürlük gücü YBŞ,YJŞ, HPG,YPG,YPJ ve MLKP’nin öncü iradeleri, halkta yeni bir umut yaratmış ve DAİŞ’ten korkunun yerini DAİŞ’e karşı direniş ve savaş almıştır.
Halk yeniden iradeleşmiş, kendi özgücüne güvenmiş ve bunun sonuçlarını da almıştır.
2015 yılında Ezîdî yurdu Şengal, DAİŞ’ten kurtarılmıştır. KDP güçleri, bu direnişin izleyicisi pozisyonunda kalmış ve bir kez daha halkına ihanet emiştir. Başûrê halkı, bu ihanet çizgisine karşı ayağa kalkmalı, Ezîdî halkıyla birlikte mücadele etmelidir.
Şengal’de 74. fermana izin vermeyelim. Ezîdî halkı bu özgüvenle demokratik özerk yapısını inşa etmiş özyönetim ve özsavunmasını oluşturmuştur. Ezîdî halkının kendi kendisini yönetme iradesi ve demokratik özerk yapısı bugün yine saldırılarla karşı karşıyadır. Politik islamcı faşist Türk devleti, tek dil, tek din, tek bayrak amacına bağlı olarak Şengal’e saldırıyor. Musul’dan Kerkük’e kadar sınırlarını genişletmek istiyor.
AKP-MHP sömürgeci faşist Türk devleti bu tarihsel bilinçle hareket ediyor. Kürtlerin, Ezîdîlerin, Alevilerin ve diğer halkların varlığını ve iradesini tek ulus, tek devlet yapısallığına tehdit görüyor. Gerçek bir beka sorunu yaşıyor. Yurdumuz Kürdistan’a yönelik işgalci saldırılarının arkasında bu korku vardır.
Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Kürdistan var olacak ve Kürdistan toprakları üzerinde kadim halklar, uluslar ve inançlar bir gül bahçesi güzelliğinde yaşayacaklardır. Kürdistan, Mezapotamyadan süzülüp gelen tarihsel birikime dayanarak eşitlikçi,özgürlükçü ve cins ayrımsız bir dünyaya açılan kapı olacaktır. Tüm bölge halkları ve dünya ezilenlerine, feministlere, ekolojistlere, insan hakları savunucularına çağrımızdır; Şengalin demokratik-özerk yapısıyla birlikte yaşaması için, Ezîdî inancının, kültürünün ayakta kalabilmesi için Şengal’i savunalım.
Şengalli kadınların köle pazarlarının bir nesnesi olmasına karşı savaşalım. Ezîdî kadınlarıyla dayanışmayı yükseltelim. Türkiye’nin, Kürdistan’ın ve bölge halklarına başına bela olmuş AKP-MHP faşist Türk devletine karşı her yer de mücadeleyi büyütelim. Hücuma geçelim. Başta KDP olmak üzere, Türk devletinin soykırımcı politikalarına ortaklık içindeki bölge devletlerine karşı ayağa kalkalım, direnişe geçelim. Bir kez daha bu mücadelede şehit düşen yoldaşlarımızı anıyor, gazi ve yaralılarımıza şifa diliyoruz. Kahrolsun sömürgecilik! Yaşasın Şengal! Yaşasın halkların birliği ve eşitliği!”
