Depremin faşist şeflik rejimi altında bir felakete dönüştüğü, devrimciler ve sosyalistler başta gelmek üzere ilerici insanlığın açılan derin yaranın kapanması için seferberlik halinde olduğu; burjuva seçimlerin her geçen gün politik sürecin başat konusu haline geldiği bir süreçte, sömürgeciliğe karşı bir başkaldırı ve direniş günü olan Newroz kapımızı çalmak üzere. Şüphesiz ki depremin yarattığı burukluğa faşist rejimin bunu kitlesel katliama dönüştürmesine duyduğumuz derin kin ve öfke de eşlik ediyor. Bu durum kaçınılmaz olarak günceldeki Newroz etkinlikleri ön çalışmalarının ve anının konusu olacak.
Marksist Leninistler olarak devrimci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı direniş ateşini yaktığı, doğanın kışın yorgunluğuna karşı baharın enerjisini kuşanmaya başladığı günü simgeleyen Newroz’da alanlarda olmak, başta sömürge altında tutulan Kürt halkı olmak üzere, halklarımızın günümüzün Dehaklarına karşı, yani sömürgeci faşist rejime, kapitalizme karşı direniş ateşini daha da gürleştirmesini kitle çalışmasının temel konusu haline getirmekle yükümlüyüz.
Hiç kuşkusuz Newroz çalışması yukarıda sıralanan gündemlerle birlikte ele alınacak. Depremin hemen ertesinde söylediğimiz gibi, halklarımızın yarasını sarma faaliyeti uzun dönemi kapsayacak bir çalışma planını koşullayacak. Depremin hemen ardından Avrupa’dan doğru ilk elden yapılabilecekler -maddi desteklerin örgütlenmesi, delegasyonların gönderilmesi, faşizmin yasaklar cenderesinden geçirilebildiği kadarıyla ihtiyaç malzemelerinin gönderilmesi- yapıldı. Şimdi daha uzun vadeli bir çalışma olarak AVEG-KON’un başlatmış olduğu “kardeş aile kampanyası” gündemde.
AVEG-KON tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada belirtildiği gibi “AKP faşist şeflik rejimi felaketi fırsata dönüştürme politikalarıyla gözü doymaz hırsızlıklarını büyütmenin peşinde. “Devlet nerede?” sorusunun yanıtı enkazın resminde, uyguladığı ayrımcı, ırkçı devlet teröründedir. Süreç bir kez daha gösterdi ki işçi ve emekçiler, halklar ve onların öncü güçlerinin birliği oldu sesimize ses katan. Bir kez daha sesimizi duyan biz olduk. Biz birleştikçe enkazlar kalktı, canlar kurtarıldı, bedenler ısındı yürekler bir oldu. Umut bizde, yarın bizde, kurtuluş ellerimizde. Şimdi uzun soluklu kardeşleşme zamanıdır.”
Kardeş aile kampanyasının Newroz kitle çalışmasının parçası haline getirilmesi, ezilenler arası dayanışmanın büyütülmesi ve deprem katliamından sorumlu faşist şeflik rejiminden hesap sorma bilincinin kuşanılmasında önemli bir yerde duracak.
Yine faşist rejimin kitleler nezdinde kendini aklamak adına 14 Mayıs’ta gerçekleştireceği seçimler de Newroz’un bir başka gündemi olacak. Deyim yerindeyse Newroz başta Kürt halkı olmak üzere, ilerici, devrimci ve sosyalistlerin faşizme ve faşist şeflik rejimine karşı bir irade beyanı olacak. Dolayısıyla bu süreci en geniş kitlelerde antifaşist bilinci ve direniş ruhunu geliştirici tarzda ele almak, yapılacak her toplantıda, eylem ve etkinliklerde kitlelerin rejimden kopuşunu arkalayacak, faşizmle hesaplaşma kararlığını görünür kılacak şekilde ele almak gerekmekte.
Devrimci Kawa’nın zalimlere karşı yaktığı direniş ateşiyle günümüz Dehak’larına karşı mücadeleyi kesintisiz kılmak, seçimler ve seçimler sonrasına sarkan köprüler kurmak temel şiarımız olsun.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 17 Mart 2023 tarihli Perspektif köşesi