Hayatın gündelik akışı yorgunluklara, yoğun meşguliyetlerin yıpranmışlıklarına karşı bir nefes dinlenceyi ihtiyaç haline getiriyor. Yaz aylarında tatile çıkma, dinlenme fikri işçi, emekçi göçmenlerin her yıl planladıkları bir durumdur. Özellikle bir yıllık koşturmacanın sonunda çocukları ile bir arada olma fikri cazip bir hal alır. Hele ki kolektif ortamlarda bulunarak yaz aylarını güzellemek yeni bir yıla hazırlanırken neredeyse bir başlangıç oluyor.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu’nun (AVEG-KON) bu yıl yedincisini gerçekleştireceği geleneksel yaz kampı tam da kolektif dinlenme imkanları bakımından ihtiyaca yanıt olanlardan birini oluşturuyor. Öyle ki, tatil kampı kayıtları başlamadan süreklileşen ‘kamp kitlesi’nin kayıt başvuruları hazırda bekledi bu dönemde. Yaz kamplarına katılım isteğinin bu denli güçlü oluşunun elbette nedenleri vardır.
Farklı ülkelerden gelerek daha önceden tanımıyorsa kamp ortamında birbirini tanıma fırsatına kavuşan dostluklar, yoldaşlıklar kamplarımızın rutinlerinden biri oldu. Bu andan itibaren ortaklaşa eğlenmenin, sosyal kültürel faaliyetlere katılımın, politik gündemlere dair söz söyleyerek paylaşımı düşünsel ve ideolojik olarak kazanmanın yolu döşenmiş oluyor. Zira kimi zaman kamp programı ekseninde eğlenceler, kimi zaman politik gündemlere dair paneller, söyleşiler, devrimci tutsaklarla dayanışma günleri, kadın özgürlük mücadelesinin kimi başlıkları etrafında yapılan atölyeler, karma eğitimler, spor müsabakaları, kır veya tarihi kent gezileri vs. denizin enginliğinde bir duygudaşlığa paylaşıma olanak yaratıyor.
Yaz kamplarımız her yaştan ve renkten katılımcının ihtiyaçları ve örgütlü olma kültürünü pekiştireceği bir işlev üzerinden şekillendiriliyor. Kadınlar bakımından kadın yoldaşlığını cins bilincinin ayırt edici ölçekleri üzerinden kurmayı amaçlayan bir hattan ilerleyerek eğitsel ve kültürel çalışmalar komisyonlar üzerinden örgütleniyor. Yine çocuklar için oluşturulan programlarda aynı şekilde öğrenecekleri ve kolektif bir eğitime dönüşecek bir atmosferde oyunla paylaşımın öğretilmesini amaçlıyor ve yine komisyonlarımız üzerinden şekilleniyor.
Gezilerden sportif ve kültürel çalışmalara, panellere kadar mutlak bir örgütlü çalışmayla ve esasen tüm kamp katılımcılarını kapsamaya çalışan bir zemin üzerinden şekilleniyor.
İlgiyi ve katılım isteğini artıran bu öğeler kuşkusuz alternatif bir ortam olması vasfı nedeniyle tercih konusudur. Kapitalist sistemin sonuçta insani olan her şeyi tüketen bir öğütücü olduğunu gören, bilen kesimlerin tercihi elbette ki ortakça paylaşımların olduğu kolektif ortamlardır. Tüketiciliği öven, özendiren “tatilcilik” sınırlı olanakları ile bir işçi ve emekçinin maddi olanaksızlıklar içerisinde boynunu bükecektir. Fakat her şeyin paylaşıldığı tüketime değil olanakları paylaşmaya dayanan kolektif ve kitlesel dinlence ortamları bizi daha güçlü örgütleyecek bir zemine dayandığı gibi sosyalist kültürün birebir yaşanmasının pratik karşılığı olacaktır.
29 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında Fransa’nın güneyinde gerçekleşecek olan AVEG-KON yaz kampı, paylaşımın sınırsız sevinçleri ile kamp katılımcılarını bekliyor. Yeni dostlukların, politik gündemlere dair görüş alışverişlerinin, kültürel-sosyal etkinliklerin dopdolu bir zamana gebe olacağı yaz kampını daha nitelikli kılmak, etki düzeyini katılımcılar şahsında geliştirmek gerekiyor. Bunun da tüm katılımcıların kolektif duygudaşlığı kurarak gerçekleşeceği çok açıktır.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 16 Haziran 2023 tarihli Perspektif köşesi