Kanser hastalığı nedeniyle 24 Ağustos’ta yaşama gözlerini yuman Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) kurucu kadrolarından, aynı zamanda gazetemizin, Marksist Teori dergisinin, Etkin Haber Ajansı’nın (ETHA) yazarlarından komünist aydın İbrahim Okçuoğlu (Nejat Barış) yoldaşımızı 1 Eylül’de Berlin’de son yolculuğuna uğurlandı.
Okçuoğlu yoldaşımızın tabutu MLKP, Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) ve Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) bayrakları ve çiçeklerle donatılarak Rosa Lüksemburg ve Karl Liebknecht’in mezarlarının olduğu anıt mezar alanında görkemli bir tören yapıldı. Ardından yine Berlin’de en ince ayrıntılarına kadar özen gösterilerek anma etkinliği düzenlendi.
Uzun soluklu bir Türk komünisti olan yoldaşımızın, komünist aydının, bir MLKP’linin coşkulu ve kitlesel bir şekilde uğurlanması, örgütlü bir komünist olarak aramızdan ayrılması, yaşama veda etmesi, ölümsüzleşmesi anlamlıydı, değerliydi.
Malesef yola örgütlü bir komünist kimliğiyle, sosyalist, devrimci bir kimlikle başlayıp, son ana kadar örgütlü bir komünist, sosyalist, devrimci olarak yaşamak, uzun soluklu bir devrimci olarak yaşama veda etmek herkese nasip olmuyor. Başta şehitlerimiz olmak üzere komünist aydınımız İbrahim Okçuoğlu gibi, komünist aydın ve ideolojik önderimiz Kutsiye Bozoklar gibi böyle ölümsüzleşmek herkese nasip olmuyor.
Okçuoğlu bize, bir kez daha uzun soluklu, örgütlü bir komünist olarak yaşama veda etmenin, ömrünün 51 yılını özgürlük, devrim ve sosyalizm mücadelesine adamanın değerini gösterdi.
Okçuoğlu yoldaşımız, 12 Eylül faşist darbesinden iki yıl sonra Türkiye ve Bakurê Kurdistan’a paralel olarak 1982 sonlarında parti önceli örgütün Avrupa’da da “geri çekilme taktiği” soslu tasfiyecilik karşısında devrimci bir tutum sergilediği için örgütsüz kaldı. Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da aynı duruş içindeki yoldaşlarıyla ve yapıyla bağ kuramadı. Bu, Okçuoğlu yoldaşımızın örgütsel yaşamın, örgütlü savaşımın dışında kaldığı 5-6 yıla mal oldu. Okçuoğlu yoldaş o dönemde de bireysel yaşama, örgütsüzlüğü hayat tarzına dönüştürmeye yönelmedi; okudu, yazdı, inceleme ve çeviriler yaptı.
“Parti önceli örgütü 1980’lerin sonlarında Okçuoğlu yoldaşla yeniden ilişki kurdu. Yoldaşımız örgütsüzlüğe susamıştı. Görüşme ve tartışmalar için çağrıldığında duraksamadan İstanbul’daki randevusuna koştu.
Okçuoğlu yoldaşımız, birlik mücadelesinin ve Birlik Devriminin kararlı bir militanı oldu. MLKP kurucu üyesi olarak parti sonrası dönemde, Avrupa’da, Türkiye ve Bakurê Kurdistan’da devrimci çalışmaları omuzladı. Parti nerede konumlanmasını isterse oraya koşan bir partizandı o. Uzun soluklu, örgütlü bir komünist olmak neyi gerektiriyorsa onu yaptı.
Bu irade, örgütlü bir komünist olma iradesi, ömrünün dörtte üçlük bölümünü devrimin, dünya işçi sınıfı ve ezilenlerinin safında; özgürlük, sosyalizm, cins eşitlikçi ve sınıfsız bir toplum kavgası içinde üretimini büyütmesini sağladı.
Bu irade, örgütlü bir komünist olma iradesi, uzun soluklu bir komünist olma iradesi, 72 yaşında kalbi son kez vurduğunda, kurucu üyesi olduğu MLKP’nin profesyonel devrimci kadrosu, Marksist teorinin ve Marksizm-Leninizmin adanmış bir savaşçısı olma onurunu, gururunu ve de ölümsüzleşmesini sağladı.
Güle güle Okçuoğlu yoldaş. Daima bizimlesin, daima seninleyiz!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 8 Eylül 2023 tarihli Perspektif köşesi