Marksist Leninist Komünistler 10 Eylül kuruluş yıldönümlerini Avrupa’nın birçok ülkede coşkuyla kutladı. Viyana’dan Londra’ya, Paris’ten Stutgart’ta çok sayıdaki kentte gerçekleştirilen etkinliklerde, 29. mücadele yılına dair kararlılık, istek ve temenniler paylaşıldı. Katılımcılar arasında parti aidiyeti ve duygudaşlığının gelişimine katkıda bulunan etkinlikler, yerellerin kendi olanak ve potansiyellerine bağlı olarak farklı biçimlerde örgütlendi. Kimi alanlarda salon kutlaması tarzında etkinlikler ele alınırken, bazı alanlarda da açık havada gerçekleştirilen piknikler biçiminde örgütlendi. Etkinlikler, gerek ön çalışmalar ve gerekse anın örgütlenmesi bakımından geleceğe dönük somut bazı dersler bıraktı.
Her şeyden önce Avrupa’da 10 Eylül kutlamalarının gününde gerçekleştirilmesi politikası bu yıl da ısrarla sürdürülerek, iyi ön hazırlıkla geçirilmiş her etkinliğin belli bir başarı sağladığı yine pratikte görüldü. Farklı görev ve sorumlulukların olması, ani gelişen yeni gündemler her ne kadar bir nebze etkide bulunsa da, esasen ana doğrultuyu sekteye uğratacak sonuçlara yol açmadığı bir kez daha test edilmiş oldu.
- yıl içerisinde sömürgeci faşist rejimin saldırıları sonucu kaybettiğimiz Ümit Tekin, Şenol Sağaltıcı, Zeki Gürbüz, Özgür Namoğlu yoldaşlarla birlikte kanser illeti sonucu ölümsüzlüğe uğurladığımız komünist çınar İbrahim Okçuoğlu yoldaşların denetleyen bakışları altında gerçekleştirilen etkinlikler, Komünist iradenin kararlılığı ve şehitlere bağlılığı resmetti.
Başta kitle seferberliği olmak üzere, ön hazırlıkların etkili örgütlendiği alanlarda kutlamalar, katılımcılara da haz veren, etkileyen biçimde örgütlendi. Bu açıdan Paris, Zürich, Brüksel gibi kentlerde değişik biçimleri de kapsayan etkinlikler, gelecek bakımından farklı araçları da devreye sokma bakımından örnek teşkil etmiştir. Paris’te yapılan sokak yürüyüşü, Zurich’te yapılan piknik ve Brüksel’de etkili örgütlenen salon kutlaması, 10 Eylül’ün klasik tarzda kutlanmasına neşter vurmuştur.
Farklı etkinlik biçimleri olarak bu 3 alanı özgün bir biçimde öne çıkarttık. Fakat daha birçok alanda da benzer örnekler, yaklaşımlar sergilendi.
Bu olumluluklara, olumsuz sayılabilecek kimi alanlar da olmadı değil. Bu alanlarda esas sorunun daha baştan, kutlamayı bir kitle seferberliğine dönüştürme istem ve azminin olmayışından kaynaklandığının mutlaka görülmesi gerekir. Büyük bir seferberlik ve coşkuyla kendi partisinin yıldönümünü yoldaşlarına, dostlara ve kitlelere taşıma perspektifinden yoksun olan birey ve alanlar, ne yazık ki daha zayıf etkinliklerin ön ayaklarını oluşturmuşlardır. Bu coşku ve azimden yoksun olanlar, an’da da tabi ki canlı ve motive edici bir kutlama geçirmemişlerdir.
Oysa gazetemizin konuya ilişkin önceki yazılarında çok net bir biçimde 10 Eylül kutlamalarının nasıl ele alınması, kitlemizle bütünleşmenin, dostlarımızda parti ağırlığını yaratmanın bir vesilesi olması, görsellikten, yapılacak konuşmalara titizlikle yaklaşılması gerektiği vurgulanmıştı. Bunu yapan alanlar, aslında gelecekte yürünmesi gereken yola da ışık tutmuş oluyorlar. Kasım şehitler ayı etkinlikleri yaklaşırken, şimdi bu alanlardan, kendi yoldaşlarımızın devrimci pratiğinden öğrenme ve daha disiplinli, etkin, başarılı ve kitlesel kutlamalar, anmalar ve etkinlikler gerçekleştirme zamanı.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 15 Eylül 2023 tarihli Perspektif köşesi