Bu yıl İstanbul’da üç ayrı 1 Mayıs iradesi ve pratiğinin gerçekleştiği söylenebilir. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama hedefiyle devlet karşısında saflaşan geniş burjuva sol, emekçi sol, işçi ve kamu emekçisi sendika konfederasyonları kendi içinde ayrışarak 1 Mayıs örgütledi. Devrimci 1 Mayıs, Taksim’e hücum eden emekçi sol güçlerin direnişinde somutlanıp billurlaştı.
İşçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs, Türkiye ve Bakurê Kürdistan’da militan, yaygın ve kitlesel gösterilerle kutlandı. Bu yıl Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları Bursa ve Kocaeli’de bölgesel ve kitlesel mitingler düzenledi. Bakurê Kürdistan’daki Van ve Batman bölge mitinglerinde Kürt işçi ve emekçilerinin ekonomik ve politik talepleri dalgalandı. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler 1 Mayıs alanlarına aktı. 1 Mayıs mitinglerine akan on binler, derinleşen yoksulluğa, dizginsiz sömürüye, faşist zorbalığa, erkek egemen şiddet ve cins kırımına, sömürgeci savaş ve tecride, siyonist soykırıma karşı öfkesini haykırdı. Politik özgürlük, insanca bir hayat talebini yükseltti.
Politik islamcı faşist şeflik rejiminin ağır istibdat koşullarında 1 Mayıs kutlamaları öngörüldüğü gibi politik bir gerilim ve çarpışma biçimine büründü. Taksim çarpışması politik bir olay olarak tüm 1 Mayıs’ı belirledi. Faşist saray rejiminin şefi İstanbul’da fiili OHAL ilan etti. İşçi sınıfı ve ezilenlerin saflarında büyüyen ve gelişen öfkeyi gören faşist şef, Taksim 1 Mayıs iradesi karşısında tüm imkanlarını devreye soktu. Gezi ayaklanmasının nevrotik iktidar korkusuyla hareket eden faşist şef Erdoğan, polis şiddetiyle birlikte faşizmin koltuk değneği ve siyasi itfaiyecisi burjuva sol CHP’yi de sahaya sürdü.
Taksim 1 Mayıs muharebesi faşist şeflik rejimiyle işçi sınıfı, ezilenler ve emekçi sol arasında politik cepheleşme ve mücadele uğrağı olarak karakter kazandı. İstanbul bir kez daha politik sınıf savaşımının kalbi ve politik islamcı faşist saray rejimine karşı direnişin mekanı oldu. Bu yıl İstanbul’da üç ayrı 1 Mayıs iradesi ve pratiğinin gerçekleştiği söylenebilir. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama hedefiyle devlet karşısında saflaşan geniş burjuva sol, emekçi sol, işçi ve kamu emekçisi sendika konfederasyonları kendi içinde ayrışarak 1 Mayıs örgütledi. Devrimci 1 Mayıs, Taksim’e hücum eden emekçi sol güçlerin direnişinde somutlanıp billurlaştı. Pangaltı, Okmeydanı, Mecidiyeköy, İstiklal Caddesinden militan yürüyüş kolları halinde fiili meşru eylemlerini ortaya koyan ESP, SKM, SGDF, BİH, Alınteri, Mücadele Birliği, Devrimci Parti, Partizan, Gençlik Komiteleri, Kataş-Sen, Umut-Sen, BDSP, SODAP, İnşaat-İş Taksim hedefini pratikleştirdi. Küçük birlikler halinde değişik kollardan Taksim’e yürüdü. Sözüyle eylemini bütünledi. Halklarımızın bağrındaki tutuşmaya mücadele umudu ve enerjisi taşıdı.
Devrimci sosyalistler güçlü, militan ve sarih bir Taksim iradesi sergiledi. 1 Mayıs’a bir gün kala Beşiktaş mevzisinden çözülüp tıpış tıpış Saraçhane’ye giden KESK, DEM ve diğer güçler nedeniyle bozulan birleşik ve güçlü Taksim kolu planına rağmen, ESP iki ayrı koldan üç grup halinde Taksim’e çıkmayı zorladı. Özellikle Okmeydanı’nda aynı mücadele mevzilerinde buluşup aynı devrimci kararlılıkla Taksim’e yürümek isteyen devrimci örgütler, Taksim iradesini eylemleriyle daha güçlü biçimde bayraklaştırdı.
Saraçhane’ye giden bir kısım emekçi sol hareket ise CHP ve DİSK’ten tam ve kesin bir kopuşma özgüven ve gücünü gösteremedi. Hem Saraçhane’ye gidip hem de Taksim iradesini grup eylemleriyle ortaya koyan kimi örgütler oldu.
Taksim iradesi iki farklı düzeyde asimetrik olarak rafineleşti. Toplamda Taksim geniş ve ortak iradesi politik olarak galebe çaldı. Emekçi sol hareketin devrimci bölüklerinin Taksim iradesi ve direnişi kazandı. Reformistlerin Taksim isteği ve iradesi ise DİSK ve CHP’nin çitlerine takıldı. Saraçhane’de de iki ayrı 1 Mayıs iradesinin oluştuğunu tespit edebiliriz. Bu anlamda Taksim iradesini bölen Saraçhane mutabakatının alanda ve ‘an’da kendi içinde de ayrıştığını özellikle vurgulamalıyız. DİSK ve CHP Saraçhane’de kendi güdümünde bir miting düzenlemeyi murat etti. Devletle anlaşma yapılarak Saraçhane Parkı ve İBB önü 1 Mayıs gösterisine tahsis edildi. CHP ve DİSK ikilisi yanlarına TMMOB, TTB, TDB ve KESK’i de alarak icazetli 1 Mayıs kutlamasını planladı ve uyguladı. CHP belediye önünü mesken tuttu, emekçi solu da oraya çekmeye çalıştı. Hiçbir şekilde Saraçhane’deki polis barikatını zorlama gibi bir yönelime tevessül etmedi. İstanbul’un tüm ilçelerinden taşıdığı güçleriyle CHP, İBB önünde kendi 1 Mayıs mitingini yaptı. Aynı zamanda emekçi sol güçlerin büyük bölümünü peşine takıp sürükledi. Emekçi sol ve emekçi kitleleri faşist saray rejimiyle uzlaştırmaya çalıştı. Saraçhane mutabakatı emekçi solun belli yapıları tarafından Taksim kararlılığı yönünde uygulanınca ortaya sadece CHP’nin uzlaştırıcılığı değil, DİSK’in sahteliği ve KESK’in kuyrukçu iradesizliği de serildi. Taksim’de 1 Mayıs kutlama misyonuyla işçi sınıfı ve ezilenlerin öncülüğüne soyunan DİSK, Saraçhane’de deyim uygunsa çöp oldu. Bozdoğan kemerine kurulan polis barikatının önünde kimi emekçi sol gruplar ve militan işçiler polisle çatışırken DİSK ve tertip komitesi alelacele eylemi sonlandırdı. CHP’yle birlikte arkasına bakmadan alanı terk etti. DİSK’in bol şovlu Taksim macerası ve yalancı pehlivan tefrikası rezil bir sonla tarihe kazındı.
Saraçhane mutabakatı eylem alanında ikiye yarıldı. Dolayısıyla Saraçhane’de iki farklı 1 Mayıs iradesi ortaya çıktı ve saflaştı. Bozdoğan kemeri önünde aşılması mümkün olmayan barikatı defalarca zorlayan ve polisle çatışma cüreti gösteren emekçi sol hareket “Saraçhane’de barikatı zorlayacağız” sözünü tutmuş oldu. Fakat daha önemlisi kendi öz iradesiyle DİSK’i, CHP’yi aşarak polisle çatıştı. Sol Parti, SMF, Halkevleri, EHP, TİP, TKP, SMİ, Kaldıraç ve SODAP buradaki çatışmalarda kararlı durdu. EMEP ise her zamanki gibi ikircikli, barikata yüklenme pratiği ve çatışmadan uzak durma çizgisini sürdürdü. Saraçhane’de emekçi solun önemli bir kesiminin barikatları defalarca zorlayan Taksim iradesi, bir sahiciliği ve faşizme karşı kararlı bir eğilimin yükseldiğini göstermektedir. Taksim iradesini sahiplenen Beşiktaş kolunun Saraçhane’ye gelmesinin ve buraya belirli devrimci kuvvetlerin yoğunlaşmasının da belirleyici payı olduğu açıktır.
CHP’nin saray faşizmine koltuk değnekliği rolü ve misyonu Saraçhane’de bir kez daha somutlanmıştır. Emekçi sol hareketin büyük bölümünü çeşitli manipülasyon ve ‘1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyeceğiz’, ‘1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacağız’ demagojisiyle peşine takan CHP-DİSK şürekası tarafından gelişen kitle eğilimi ve taleplerini kurulu düzenin çıkarları için yatıştırma ve denetimde tutma stratejisi bu 1 Mayıs’ta da hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Ancak Saraçhane mutabakatı dağılmış ve yeni bir mücadele denklemi ve dinamiği yaratmıştır. Faşizmle işçi sınıfı ve ezilenleri uzlaştırma stratejisi anlamlı bir darbe yemiştir. Yerel seçimlerde zaferle çıkan burjuva sol CHP’nin politik hegemonyası sarsılmıştır. Maltepe’de kurulan icazetli ve içi boş 1 Mayıs kutlamaları ıskartaya çıkarılmıştır. Taksim iradesi tartışmasız biçimde kazanmıştır. İşçi sınıfı ve halklarımız politik islamcı faşist şeflik karşısında kazanmıştır. Bir bütün olarak emekçi sol hareketimizin faşizme karşı mücadeleye tutuşma politik özgüveni, morali, kararlılığı ve cüreti yükselmiştir. 2024 1 Mayıs’ı kazanılmış ve tüm ezilenler için yeni bir mücadele basamağı haline gelmiştir.
Van serhildanıyla açılan yeni mücadele dönemi 2024 1 Mayıs’ıyla batıda anlamlı yankısını ve karşılığını buluyor. 1 Mayıs’ın aynasına yansıyan kitle hareketlerinin gelişim dinamik ve verileri devrimci sosyalistlere yeni mücadele imkanlarını işaret ediyor. Devrimci imkanları kavrama ve hakkıyla değerlendirmeye çağırıyor. Öyleyse şimdi işçi sınıfı ve ezilen milyonların saflarında yıllardır birikip mayalanan mücadele isteğinin, her geçen gün açığa çıkan devrimci imkanlarına odaklanmanın ve sımsıkı bağlanmanın; kazanılmış 1 Mayıs direniş ruhu ve dersleriyle mücadeleyi büyütmenin tam zamanıdır.
*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 03 Mayıs tarihli 165. sayı başyazısı.