Avrupa çapında Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenler arasında faaliyetlerde bulunan AVEG-KON’un da içerisinde yer aldığı Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) ve AVEG-KON Konseyi geçtiğimiz hafta sonu toplantılarını gerçekleştirdi.
AVEG-KON toplantısında, toplam yaz döneminin faaliyetleri değerlendirilirken, yeni döneme dair planlamalar da gerçekleştirildi. AVEG-KON Konseyi siyasal ve örgütsel konular üzerine verimli tartışmalar yürüttü, yakın döneme ilişkin perspektifler belirledi. Depremin gerçekleştiği ilk günden bu yana yürütülen faşist rejimin ve kapitalist sistemin siyasal teşhiri ve dayanışma çalışması dönemin başarılı çalışmalarından biri olarak değerlendirildi.
Cumartesi Anneleri ve insanlarının haftalardır sürdürdüğü mücadeleyi 3 haftayı aşkın bir zamandır konu edinen AVEG-KON, Avrupa kamuoyuna yönelik başlattığı çalışmayı değerlendirerek eylemli ve diplomatik faaliyeti sürdürme kararını güçlendirecek planlamalar yaptı. Rojava ve Güney Kürdistan’daki saldırılar gündemleştirilirken, eylemli bir hattan yürümenin önemine dikkat çekti. Dernek ve federasyonların YK’ların kadın özgürlük mücadelesi gündemli planlamalar yapması ve 28 Eylül Uluslararası Kürtaj Yasaklarına Karşı Mücadele Gününde etkinleşme çağrısı yaptı. Ekim’de Temsilciler Kurulu’nu toplayacak olan AVEG-KON, temel gündemi örgütlenme ve kitleselleşme sorunları olarak belirledi.
Bu konuda gerçek sorunları irdeleyerek bir perspektif ve pratik bir hattan ilerleme esas alınacak, planlamalar somut olarak kolektivize edilecek. Örgütlenme sorunlarının pratik olarak aşılması konusunda deneyim ve önerilerle bir hat izleyecek. Siyasal gündem değerlendirmesi ile birlikte ele alınan yakın dönem pratik çalışmalarının başarısı, hiç kuşku yok ki her dönem olduğu gibi AVEG-KON’a bağlı federasyon ve kurumların alınan kararların ve çizilen eylem takvimlerinin takipçisi ve uygulayıcısı olmalarından geçmekte. Emperyalistler arasındaki gerilim ve çatışma ezilen ve emekçi halkalara daha fazla savaş, sömürü, çatışma, denetim ve hak gaspı olarak yansıyor.
Tüm bu saldırılara paralel olarak toplumsal direnişlerin engellenmesine dönük hak gaspları ve yeni yasal düzenlemeler gündemde. Artsahk halkının şu an karşı karşıya kaldığı işgal, ilhak ve imha tehlikesi çok büyüktür ve buna karşı uluslararası demokrasi güçleri harekete geçmek zorundadır. Güney Kürdistan ve Rojava’daki gelişmeler, saldırılar Kürt halkının kazanımlarını geriletmeye dönük ciddi tehlikeler yaratıyor. Buna karşı topyekûn bir savunma ve direniş geliştirmek durumundayız. Türk sömürgeciliğinin Misakı Milli sınırlarını genişletme ve Kürt halkının devrimci önderliğini tasfiye ederek, etkisizleştirerek işbirlikçi Kürt yapılarını öne çıkarma çabası söz konusu.
Saldırıların amacı, Rojava’da kazanılan başarının Kürt halkının ve dünya halkalarının ortak hafızasından silme çabasıdır. Direniş cephesinin her alanında fiili – meşru mücadeleye karşı tasfiyeci bir dalga söz konusu. Bu tasfiye çabasına karşı sokağı ve militan mücadeleyi yükseltme, bunu geniş kitlelere mal etme çizgisinde ısrarcı olmamız gerekiyor. Kürt özgürlük hareketinin yürüteceği «Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm» kampanyası ile ADGB olarak dayanışma içerisinde olunacak.
İnsanların tarihsel yaşama alanlarını bırakıp göç etmek zorunda bırakan emperyalist politikaların sahipleri göçmenlere karşı da sınır duvarlarını, ırkçı, göçmen düşmanı politikaları yükseltmekte.
Bu konuda hazırlıklarımızı derinleştirerek 18 Aralık’tan itibaren başlamak üzere Göçmen haklarıyla ilgili ADGB olarak eylem ve etkinlikler düzenlenecek. Kürt özgürlük hareketinin sembollerine ve partilerine dönük yasakların kaldırılması, Öcalan’ın tecridinin sonlandırılması ve Güney’e yönelik saldırıların durdurulması için gündem yaratmak başlıklarında çalışma planlamaları olabildiğince ADGB olarak ortaklaştırılacak.
Cumartesi Annelerinin sahiplenilmesi için 7 Ekim 2023 Cumartesi günü Avrupa’da oturma eylemleri gerçekleştirilecek.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 29 Eylül 2023 tarihli Perspektif köşesi