Dünyada hiçbir olay birbirinden yalıtık olarak ilerlemiyor artık. Yaşanan olayların kapsamı, derinliği, tarihselliği ve jeopolitiği farklı çıkar ilişkilerine bağlı emperyalistler ve bölgesel gerici devletler arası tehdit, şantaj, güç gösterisi biçiminde kılıçların çekilmesine yol açıyor. Her durumda da gerçeğin ters yüz edilmesiyle, tutarlı ve etkili bir devrimci alternatif yokluğunda halklar kan ve göz yaşına boğuluyor. Ve günümüzde Siyonist İsrail’in Filistin halkı üzerine kustuğu ölüm, derinleşen emperyalist rekabet ve hegemonya mücadelesini arkalayarak yeni ve daha büyük kapışmaların kapısını aralıyor.
Başını ABD emperyalizminin çektiği batı emperyalist bloğu Filistin direnişinin yeni bir boyuta sıçradığı 7 Ekim saldırısıyla birlikte Gazze’ye dönük topyekün saldırıya geçen Siyonist İsrail’le tam dayanışma içerisinde olduğunu alenen ilan etti. Sadece sözlü destekle yetinmeyen bu emperyalist blok, başta Rusya olmak üzere değişik emperyalistlere, İran gibi bölgesel güçlere ve onlara bağlı kimi örgütlere gözdağı vermek, gerçeği teryüz ederek katil İsrail’i mağdur pozisyonuna sokarak bölgedeki askeri varlığını daha da güçlendirme adımları attı. Çelişkileri derinleştirme, tehdit ve şantajlarla yalpalayan güçleri kendi yanında saf tutmaya zorlayan bir hat izleyen ABD emperyalizmi ve destekçisi İngiltere ve AB emperyalistleri, Rus emperyalizminin Gazze’de insani yardım için ateşkes ilan edilmesi önerisini BM güvenlik konseyinde reddetti.
Sadece bu da değil, geçtiğimiz hafta sonu Savunma Bakanı Lloyd Austin’in ABD’nin Ortadoğu’daki askeri konuşlanmasını iki katına çıkaracağını açıklamasının ardından Doğu Akdeniz’e USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi saldırı grubunu gönderdi. Bu grupta “güdümlü füze kruvazörü USS Philippine Sea, güdümlü füze destroyerleri USS Gravely ve USS Mason ile dokuz uçak filosuna sahip Carrier Air Wing 3 yer alıyor.” Yedi gün içinde Ortadoğu’ya gönderilen askeri personel sayısı 15,000’i geçti.
İngiltere ise geçtiğimiz Cuma gününden bu yana İsrail’i desteklemek için Doğu Akdeniz’de bulunan gözetleme uçaklarını, iki Kraliyet Donanması destek gemisini harekete geçirdi ve 100 Kraliyet Deniz Piyadesi gönderdi. Kıbrıs’taki RAF Akrotiri’de bulunan İngiliz askeri birlikleri ve savaş uçakları da İsrail’in kara saldırısına hazırlık için alarma geçirilmiş durumda. Ayrıca lojistik destek gemisi Royal Fleet Auxiliary (RFA) Lyme Bay ve acil sağlık gemisi RFA Rugs’ın da Akdeniz’de görevlendirileceği açıklandı. Tüm bunların yanı sıra NATO’da Akdeniz’de nükleer tatbikat yapacağını duyurdu.
Karşı blokta ise Çin şu aşamada daha çok diplomasi atağı yapmaya çalışırken, ABD’nin Arap devletleri nezdinde etkisini yitirmesini istiyor. Rusya bir yandan gündemde ikincil sıraya düşen Ukrayna’ya dönük yeni saldırı planları yapıyor, Ortadoğu’daki tüm askeri güçlerini harekete geçiriyor, Suriye ordusunu yeni askeri teçhizatla güçlendirmeye çalışıyor.
Bölge devletlerinden İran, Gazze’ye dönük bir kara harekatının savaşı büyüteceğini ilan ederken, etkisi altındaki Lübnan Hizbullah’ı ve Haşdi Şabdi gibi silahlı güçler de savaş dışı kalmayacaklarını pratikte gösteriyorlar.
Tüm bunlar Filistin’de yaşanan son durumla birlikte, İsrail saldırganlığının devam etmesi durumunda savaşın emperyalistleri de içine alacak şekilde, tüm bölgeye yayılma ihtimalini güçlendirilen veriler.
Emperyalistler ve bölgedeki gerici devletlerin halkların kanını istediği bir süreçte, tüm gerici, ikiyüzlü politikalara karşı tutarlı antiemperyalist, demokratik ve sosyalist çizgide gelişecek bir halk hareketi ise tüm blokların temel korkusunu oluşturuyor.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 20 Ekim 2023 tarihli Avrupa Gündemi köşesi