Kasım ölümsüzler ayı etkinlikleri Viyana’da yapılan geceyle birlikte son buldu. Ay kapsamında değişik alanlarda mezar başı anmalardan, ölümsüzlerin aile ziyaretlerine değin değişik etkinlikler de düzenlendi. Kuşkusuz geceler, etkinliklerin en kitlesel ve kapsamlısı olması itibariyle değerlendirilmesi kaçınılmaz olanların başında geliyor.
Avrupa’nın çok değişik kentlerinde gecelere toplamda binlerce kişi katıldı. İdeolojik değerimiz ölümsüzlerin anılması, yaşatılması ve onların mücadelelerine sahip çıkılması çağrısı ve duruşu gecelerde ön planda oldu. Anda yapılan konuşmalar ise şehitleri anmanın anlam ve değerinin yanı sıra içerisinde geçmekte olduğumuz sürecin kısa analizi ve yapılması gerekenlerle birlikte, örgütlenme çağrılarını kapsaması politik yanını oluşturdu. Ölümsüzlere atfen söylenen ve kavgaya çağıran ezgiler ise ideolojinin kültürle harmanlanmasını temsil etti.
Gece katılımcılarının şehit ailelerinin sahneyi aldığı her anda yaşadığı yoğun duygudaşlık ise kitlelerde ölümsüzlerimiz ve onların ailelerine gösterilen değeri görmek ve anlamak bakımından önemli oldu. Komünist gençlerin gecelerle kurduğu ilişki parti kitlesi için güven tazeledi, moral aşıladı. Her koşulda, ölümsüzleri anmak ve kavgalarını kitlelere taşımak için düzenlenmiş olan geceler, kendi devrimci amacına ulaşmış, bir Kasım ayı daha ölümsüzlerimize verilen sözlerin tazelendiği ana dönüşmüştür.
Ancak, her şeyden önce kitle katılımı bakımından birçok alanın geçen yıla kıyasla ya varolanı koruduğu ya da belli oranda aşmayı başardığının altını çizmek gerekir. Hedeflenen kitleyi katamamış alanlarda temel sorunun çalışmaya kilitlenme, kolektif hareket planları yerine bireyselliğin öne çıkması; çağrı, afiş gibi gece ajitasyon ve propaganda materyallerinden gerçek anlamda yararlanmama, kitlelerin bulunduğu ev, işyeri, düğün vb. gibi anların bu kapsamda verimli değerlendirilememiş olmasını sayabiliriz. Yine merkezi düzeyde hazırlanmış olan sosyal medya görsellerinin alanlarda hak ettiği ölçüde değerlendirilmemiş olması, paylaşan kişi sayısının bir kaçı geçmemiş oluşu da, güçlerimizde doğru sosyal medya kullanımı bilincinin zayıflığına işaret etmiştir.
Dağıtılan bilet sayısı ve geceye katılan kitle arasındaki açı farkı bu yıl da gözlendi. Konjonktürel politik gelişmeler, faşist sömürgeciliğin tasfiyeci saldırganlığının Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmenler üzerindeki olumsuz etkileriyle birlikt kendini işin parçası görme halinin zayıfladığını, daha çok da “dayanışmacı” ruh halinin gelişim seyri içerisinde olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Komünist öncünün bu ruh halini parçalamak için kendi kitlesinden başlayarak, tüm güçlerini partinin direnişçi çizgisine çekme ideolojik çaba ve gayretini arttırması gerekir. Bu görevi yerine getirmek için alanlarda ilk elden geceye katılmamış parti çevre-çeperiyle yüz yüze görüşmeler yaparak, ideolojik bir mücadeleye girmek acil görevler kapsamında görülmelidir.
Devrimci, demokrat ve yurtsever kesimlerden siper yoldaşlarımızın bu yıl ki gecelere hem kitlesiyle hem de temsilciler düzeyinde katılımda da düşüşün olduğunu gördük. Birleşik mücadelenin geliştirilmesi, birleşik devrimci önderliğin ısrarla inşa edilmesi gerçekliğinin kendisini en fazla dayattığı bir dönemde böyle bir tablonun ortaya çıkmış olması, eleştiriyi hak eden bir durumdur. Yerellerde bu tablo eğer davetlerin zamanında verilmesi, muhataplarımızdan beklentilerimizin kendilerine iletilmemiş olması, yani bizden kaynaklı sebeplerden ortaya çıkmışsa özeleştirel yaklaşmak, yok eğer siper yoldaşlarımızın duyarsızlığından kaynaklanmışsa onları özeleştiriye davet etmek devrimci yoldaşlığın gereğidir.
2023 Kasım ayı gecelerinde ortaya çıkan olumlu sonuçları daha iyi etkinlikler için manivela yapmak kadar, burada ancak bir kaçını sıraladığımız yaşanan eksikliklere dönük şimdiden ideolojik, politik ve örgütsel adımlar atmak gelecekte daha etkili ve kitlesel gecelerin yolunu döşeyecektir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 22 Aralık 2023 tarihli Perspektif köşesi