Tecrit İşkencesine ve Politik Tutsaklara yönelik baskılara karşı 17 Şubat’ta Köln’de buluşalım!
Faşist AKP iktidarı, 15 Şubat emperyalist komplo ile tutsak edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 1999 yılından beri ağırlaştırılmış tecrit uyguluyor.
Çözüm Sürecinin faşist şeflik rejimi tarafından sonlandırılmasının ardından Kürt Halkına dönük baskılar arttırıldı. Kobanê ve Özerklik eylemleri sürecinde Kürt halkına yönelik katliamlar yapıldı.
7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin AKP iktidarını Kürdistan’da hezimete uğratması ve tek başına Hükümet kuramayacak hale getirmesi karşısında faşist şeflik rejimi 20 Temmuz Suruç Katliamıyla Saray Darbesini gerçekleştirdi. Toplumsal Muhalefeti sindirmek amacıyla devletin her darbe döneminde yaptığı gibi hapishanelerde tecrit ve baskılar yoğunlaştı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üç yılı aşkın bir süre boyunca ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmedi.
HDP – DEM Parti ile Tutuklu yakınlarının ve demokratik kurumların tüm tepkilerine rağmen faşist diktatörlük, Öcalan’ın tüm dünya ile bağlantısını koparacak şekilde uygulamaya soktuğu görüş yasağından geri adım atmadı. Emperyalizmin sözde İnsan Hakları kuruluşları, Cezaevleri gözetleme denetleme kurumları İmralı’da uygulanan dünyanın en ağır Tecrit İşkencesine karşı gerekli tutumu almadı. İmralı’da uygulanan tecrit politikası coğrafya genelinde tüm hapishanelerde uygulanıyor. Politik tutsaklar üzerinde baskılar yoğunlaşıyor. Disiplin Cezalarıyla tutsakların infazları yakılıyor. Otuz yıl müebbet hapis yatmış olan politik tutsaklar, disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliye edilmiyor. Ayrıca onlarca hasta tutsak serbest bırakılmayarak hapishanelerde ya da tutuldukları hastanelerde katledildi, katledilmeye devam ediyor.
Hücre ve koğuşlara yapılan baskınlarda Tutsakların eşyalarına el koyma, işkence yapma, disiplin cezalarıyla mektup gönderme, telefon aile görüş haklarını gasp etme gibi saldırılar devam etti. Tutsakların tedavileri engellendi. Sohbet hakları spor ve ortak alana çıkma hakları sınırlandırıldı. Saldırılara karşı insani ve demokratik tepkisini gösteren Politik Tutsaklara işkence yapıldı. Coğrafyanın bir yanından bir yanına sürgünler yaşandı. Devrimci ve yurtsever tutsaklara yönelik uygulanan bu baskı ve tecrit politikasını faşist şeflik rejimi halen sürdürüyor. BM, AİHM gibi emperyalist kurumlar yaşanan bu saldırılara ve tecrite göz yumuyor.
TECRİT İÇERİDE DIŞARIDA TÜM TOPLUMA UYGULANIYOR!
Hapishanelerdeki saldırılarla birlikte tüm topluma yönelik de tecrit politikası uygulanıyor. Demokratik kurumların, parti ve örgütlerin söz, eylem, örgütlenme, toplantı, gösteri, yürüyüş hakkı ellerinden tamamen alındı. Mecliste aktif siyaset yapma yolu kapatıldı. Basın özgürlüğü ayaklar altına alındı. Basın emekçileri sürekli yapılan operasyonlarla tutuklandı. Cumhurbaşkanına hakaret davalarıyla on binlerce insan tutsak edildi, düşünce beyanında bulunanlara gözdağı veren davalar açıldı. Birçok TV, radyo, gazete kapatıldı. Faşist rejimin tüm hapishanelerde uyguladığı tecrit politikası ve topluma yönelik sindirme politikaları, topyekûn savaş politikalarının bir yansımasıdır. Güney Kürdistan’a yönelik operasyonlar, Rojava’ya dönük saldırılar, bu savaş konseptinin bir devamıdır.
TECRİTE KARŞI MÜCADELEYE! SOKAĞA EYLEME HESAP SORMAYA!
Tecrit ve kirli savaş politikalarına karşı mücadeleyi büyütmediğimiz sürece, sessiz kaldığımız ve hesap sormadığımız müddetçe bu saldırılar artmaya devam edecektir. Topyekûn savaşa karşı topyekûn direnişi büyütmemiz tarihsel bir görev olarak karşımızda duruyor.
Kürt halkının demokratik kurumları 17 Şubat’ta Avrupa genelinde tüm halkları tecrite karşı Mitinge çağırıyor. Biz de AVEG-KON’a bağlı Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) olarak, Almanya’da yaşayan tüm Türkiyeli, Kürdistanlı göçmen Halklarımızı tecrite karşı 17 Şubat’ta Köln’de düzenlenecek mitinge AGİF’in kortejinde katılmaya çağırıyoruz.
Tecrit işkencedir, Tecrit insanlık suçudur. Tecrite karşı mücadele etmek en başında bir insanlık görevidir. Bu görevi yerine getirmek için Almanya halklarını ve göçmen halklarımızı, antifaşist gençlik örgütlerini sokağa, eyleme, faşist AKP iktidarından hesap sormaya çağırıyoruz.
Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF)