Kadına yönelik şiddetin, sömürünün, baskının ve kadın katliamlarının katmerleşerek arttığı günlerden geçiyoruz.
2024’ün 8 Mart’ında kadın grevindeyiz çünkü; Ortadoğu’dan, Afrika’dan, Türkiye’den, Kürdistan’dan Ukrayna’ya, Latin Amerika’dan Avrupa’ya yükselen savaş naralarına, kadınların yaşadıkları acı ve kayıpların ağıtları karışıyor. Emperyalistler, Almanya Savunma Bakanı, Rusya ile savaş çıkabilir, orduyu güçlendirelim diyorlar. Avrupa, ABD, NATO savaş hazırlıkları yapıyor, silah satışlarını arttırıyor, ülke bütçelerini militarizme uygun düzenliyorlar. Bizim, Almanya’da işçi ve emekçilerin, kadınların, göçmenlerin haklarını kısarak savaş bütçelerini düzenleyecekler.
Emperyalistler kendi zenginliklerini arttırmak için savaş istiyor. Bu amaçla halkları, kadınları, çocukları katliamdan geçirmekte sakınca görmüyorlar. Şu an Filistin’de 30 binden fazla insan öldürüldü ve bunların yarıdan fazlası kadın ve çocuk.
Savaşa hayır demek için örgütlenelim, sokaklarda olalım,
8 Mart’a kadın grevindeyiz çünkü;
Kadın cinayetleri Avrupa’da da artıyor. Daha geçen hafta Avusturya’da bir günde 4 kadın ve 1 çocuk öldürüldü. Almanya’da şu an itibariyle 18 kadın cinayeti yaşandı. Sokakta, iş yerinde, evde taciz ve sömürü devam ediyor.
8 Mart’a ırkçılığa karşı kadın grevindeyiz. Çünkü;
Avrupa ülkeleri göçmen karşıtı politikalarını bir bir yaşama geçiriyorlar. İngiltere, İtalya, Fransa, Almanya. Hepsi bir yandan insan haklarından bahsederken, diğer yandan savaştan ya da açlıktan ülkelerini terk etmek zorunda kalmış mültecileri geri göndermenin planlarını yapıyorlar. Bu amaçla yasalar çıkarıyorlar.
Almanya’da AfD gibi faşist ırkçı partilerin ve hareketlerin örgütlenmesine göz yumuluyor. Devrimci ve sosyalistlere her alanda baskı ve saldırılar polis gücüyle yapılırken, faşist grupların örgütlenmeleri, toplanmaları engellenmiyor.
Savaş ekonomisi yürüten Almanya, ekonomik krizinin faturasını halka yaşatıyor. İşten çıkarmalar, hayat pahalılığı en çok kadınları etkiliyor. Eğitime, çocuk bakımına, sağlığa ayrılması gereken para, savaşa aktarılıyor.
Tüm bu baskı ve şiddete karşı kadınlar on yıllardır olduğu gibi bugün de, sokakta, iş yerinde, evde, yaşamın her alanında mücadele vermeye devam ediyorlar.
Sosyalist Kadınlar Birliği olarak, bu 8 Mart’ta da kadınları, emperyalist savaşlara, baskılara, kadın katliamlarına, tecavüz ve tacize karşı mücadeleye çağırıyoruz.
8 Mart’ta kadın grevine katılın. Evden, iş yerinden çıkın. Erkek egemen zihniyete boyun eğmemek için sokaklarda olun.
Filistin ile dayanışma eylemlerini, ilerici devrimci örgütleri hedef alan, fikir ve ifade özgürlüğünü ihlal ederek sosyalistleri gözaltına alan politikalara dur demek için kadın grevine çıkın!
Kadın katliamlarını lanetlemek ve devletin güçlü önlemler alarak bu kırımı durdurmasını istemek için kadın grevine çıkın!
Cinsiyet ayrımı yapılmadan, eşit işe eşit ücret almak için kadın grevine çıkın!
Emeklilik yaşımızın aşağı çekilmesi için, kadın grevine çıkın!
Evde kadın emeğinin, cinselliğinin sömürülmesine karşı greve çıkın!
Sen yoksan bir eksiğiz!
Örgütlü ve birlikte güçlüyüz!
8 Mart’ta kadın grevine, sokağa…
Almanya Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB)