Chicago’lu işçilerin 1886 1 Mayıs’ında 8 saatlik iş günü için yaktığı kavga meşalesi bugün yine işçi ve emekçilerin mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor. 8 saatlik iş günü için yürütülen mücadele halen güncelliğini korumaya devam ediyor. Özellikle göçmen işçilerin çalıştığı iş kollarında
8 saatlik çalışma günü için mücadele devam ediyor. Göçmen işçive emekçiler yaşamlarını idame ettirmek için günde 10-12 saat çalışmak zorunda kalıyorlar. Sendikal ve sosyal hakların tırpanlandığı bu dönemde yerli ve göçmen işçi ve emekçiler sermayedarların dayattığı kölelik koşullarına karşı güçlerini birleştirmelidir.
Avrupa emperyalistleri ırkçı uygulamaları her yeni günde sertleştiriyor. Çıkartılan göç yasaları ile göçmen emekçiler ırkçı uygulamaların zulmüne tabi tutulyor. Faşist ırkçı saldırıların hedefi haline getiriliyor. Kapitalist sömürünün emeği değersizleştirdiği tüm eşitsizlikler göçmen işçi ve emekçilerin boynunda yeni prangalara dönüşüyor.
Emperyalist savaşlar bizim sırtımızda yürütülüyor!
Avrupa burjuvazisinin salgın bahanesiyle arttırdığı fiyatlar salgın sonrası aynı seviyede kaldı, hatta yeni emperyalist savaşlar bahanesiyle daha da arttırıldı. Enerji krizine eşlik eden gıda krizi ve yoksullaşma tüm ezilenlere açlığı dayatıyor. Eşitsizlik ve yoksullaşma ezilen milyonların geleceğe dair umutsuzluğunuperçinlerken, yeni mücadele dinamiklerini de artıryor. Yaşam mücadelesini daha iyi bir dünya için savaşma kararlılğı ile sağlayabiliriz. Eşitlik ve özgürlük için tüm ezilenlerin birleşik mücadelesini örmekten başka bir yol yoktur.
Emperyalistlerin sömürü çarklarının devamı için yeni sömürgeci savaşlara kurban edecek ne tek bir canımz, ne de emeğimizin, umutlarımızın gasp edilmesine iznimiz yoktur!
Gazze katliamına ve Güney Kürdistan’da yeni işgal saldırganlığına dur de!
Avrupalı emperyalistler İsrail Siyonizmine silah ve maddi yardımı yaparak Gazze de yaşanan soykırıma ortak oluyor, tarihi suç işliyorlar. Katliama karşı çıkan ve kendi yalanlarını teşhir edengüçlere yasaklarla, ev baskınlarıyla azgınca saldırıyorlar. Ancak emperyalistlerin katliamı örtbas etmeye dönük tüm çabaları halkların dayanışma duvarına çarparak tuz buz oluyor.
Aynı emperyalistler faşist şef Erdoğan’ı destekleyerek Metina’da başlatılan yeni işgal girişimine de destek veriyorlar. Sözde barıştan ve insan haklarından söz ederken Fransa’da kürtlerin evlerini basarak gözaltına alıyor, politik kürt mültecileri Türkiye’ye gönderiyor, Belçika’da stüdyoları bulunan Medya ve Sterk Tv’ye polis baskını gerçekleştiriyorlar. Direnen Filistin ve Kürt halkının haklı mücadelelerini sömürgeci emelleri için ezmek için ellerinden geleni yapıyorlar,
Yerli işçi ve emekçilerin tepkisini kontrol edebilmek için Avrupa’da görülmemiş düzeyde ırkçılığı ve şovenizmi geliştiriyorlar. Oysa sömürgeci saldırganlık ezilen ve sömürülen yığınlara her daim daha fazla sömürü, baskı, savaş ve ölüm getirmiştir.
Bizler işçi ve emekçilerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs’ta sömürü ve zulme karşı halkların ve tüm ezilenlerin birleişik mücadelesini örmek için alanlarda olacağız. 1 Mayıs meydanlarını savaşa, kapitalist sömürüye ve ırkçılığa karşı isyanımızın gücüyle kuşatacağız!
Yaşasın 1 Mayıs!
Biji Yek Gulan!
AVEG-KON