Atılım Berlin
Almanya’nın başkenti Berlin’in Kreuzberg semtinde Celalettin Kesim parkında Cumartesi Anneleri ile dayanışma eylemi gerçekleştirildi. Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD)‘ın organize ettiği eyleme Dest-Dan Kadın Meclisi, Nav-Berlin, SKB, KKP, Kurdische Gemeinde Berlin-Brandenburg üyeleri, kayıp yakınları ve çok sayıda insan katıldı.
ICAD Uluslararası Büro Sözcüsü Baki Selçuk, katılımcıları selamladıktan sonra Türkiye, Kürdistan ve dünyada gözaltında kayıplar için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ardından yaptığı açıklama ile gözaltında kayıpların dünyanın birçok ülkesinde yaşandığını belirtti. Türk devletinin kayıtlara geçen gözaltında kaybetme saldırısının 1915 Ermeni soykırımının başlangıcında 139 Ermeni aydınının kaybedilmesiyle başladığını, 1921’de TKP önderleri Mustafa Suphi ve 14 yoldaşın katledildikten sonra cesetlerinin kaybedilmesiyle devam ettikten sonra 80’li yıllarda sıklaştığını ve 90’lı yıllarda kitlesel bir boyut kazandığını anlattı.
Selçuk, 21 Mart 1995’de gözaltına alınan Hasan Ocak’ın bulunması için yürütülen kampanya ile Hasan Ocak’ın, Rıdvan Karakoç’un ve Ayşenur Şimşek’in cansız bedenlerine ulaşıldığını ve ardından 27 Mayıs’ta Cumartesi eylemlerinin başladığını ve 1000 haftadır her türlü saldırıya rağmen kayıplarını aramaya, sorumlulardan hesap sormaya devam ettiklerini anlattı. ICAD’ın Cumartesi Anneleri eylemlerinin 1. Yılında İstanbul’da toplanan Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nda kurulduğunu ve bu güne kadar Cumartesi Anneleri’nin sesini, mücadelesini uluslararası alana taşımaya devam ettiğini belirtti.
Eylemde gözaltında kayıp Cüneyt Aydınlar’ın abisi Recep Aydınlar söz alarak, kardeşinin gözaltında kaybettirilme hikayesini anlattıktan sonra bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini belirtti.
Kayıp yakını Ali Beyaztaş ise, 1993 yılında Amed zindanında işkencehanede yanında olan Yücel Dolan ve Ferhat Tepe isimli iki arkadaşının işkenceyle katledildiğine şahit olduğunu ve daha sonra devlet eliyle kaybedildiklerini söyledi.
Dest-Dan Kadın Meclisi ve Êzidî Kadın Meclisi Berlin adına Nurê Alkış söz alarak, “Türk devletinin zulmü yıllardır devam ediyor. Katliam, soykırım ve imha politikaları ile beraber kayıp politikaları da 90’lardan günümüze devam ediyor” diye konuştu.
Siyasetçi Sibel Yiğitalp, “Türkiye karanlık bir dönem olarak adlandırılan 90’larda devlet eliyle ve çetelerinin elleriyle infazlar, kayıplar yaptı. O zihniyet, bugün Kobanê Kumpas Davası ile arkadaşlarımıza cezalar yağdırdı. Bu nedenle nerede olursak olalım karanlık zihniyetle mücadele edeceğiz“ dedi.
Kurdische Gemeinde Berlin-Brandenburg adına Hüseyin Taşan ise, “Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi kutsal bir mücadeledir. Annelerimiz 1000. Haftasında tekrar kayıpların hesabını sormak için Galatasaray meydanında bir araya geldi. Bizler de burada kutsal direnişlerini selamlayarak mücadelemizi büyütmemiz ve birlikte hareket etmemiz gerekiyor “ dedi.
Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) adına da Seher Yeter bir konuşma yaptı. Gözaltında kaybettirilen Hasan Ocak’ın yoldaşı olarak uzun süre onu ve diğer kayıpları bulmak için mücadele ettiklerini söyleyen Seher Yeter, nerede olursa olsun bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Almanca „Cumartesi Anneleri ile dayanışma, katilleri tanıyoruz, kayıplar nerede” yazılı pankartın ve kayıp resimlerinin taşındığı eylem, kayıplar için söylenen şarkılar ve dayanışma sloganları sonrası sona erdi.