Devrimci Ecevit Piroğlu, faşist Türk devletinin kendisi için çıkarttığı interpol araması nedeniyle 35 aydır Sırbistan’da bir mülteci kampında tutuluyor. Her ne kadar mahkeme kararıyla sözde serbest bırakıldığı Ocak 2023’e kadar hapishanede tutulsa da, bugün tutulduğu mülteci kampı ve kampta maruz kaldığı uygulamalar daha önce kaldığı hapishaneyi aratmamaktadır.
Piroğlu uzun yıllarını devrimci mücadeleye vermiş, faşizme karşı mücadelede tereddüt etmemiş, bir enternasyonalist olarak ihtiyaç olduğunda Rojava’ya geçerek IŞİD çetelerine karşı savaşmış, tüm bu siyasi faaliyetleri nedeniyle sömürgeciliğin hedefi haline gelmiş, uluslararası yasalara dahi aykırı bir biçimde Sırbistan’da tutuklanmış, faşist Türk devletiyle ortaklık içerisinde Sırbistan devletinin düşman hukukuna maruz bırakılmış bir devrimci.
Tüm hukuka, insan haklarına aykırı bir biçimde tutulmasını protesto eden Piroğlu, bugün ikinci kez açlık grevi eylemini gerçekleştiriyor. Son grevini neredeyse ölüm orucuna dönüştüren Piroğlu, 100’lü günlerde hızlı ve aşırı kilo kaybı, organların fonksiyonalarını tam olarak yerine getirememesi nedeniyle hayati tehlike sınırına varmış durumda.
Sömürgecilikle tam bir ortaklık içerisinde davranan Sırbistan kendi yasalarına dahi uymuyor. Örneğin, kendi yasaları açısından iadeye gerektirmeyen bir suçlamayla gözaltına alınan Piroğlu, tutuklanıyor ve bir yıl tutuklu kalıyor. Bu, Sırbistan yasalarındaki maksimum tutukluluk süresi olduğu için ve bırakılması gerekirken BM İşkenceyi Önleme Komisyonu ve AİHM’in iadesini yasaklamasına rağmen tutukluluğu bittikten sonra kendisi bir kampa götürülüyor ve bu kamptan da maksimum süreyi doldurduktan sonra Ocak 2023’te bırakılıyor. Fakat bırakılır bırakılmaz içinde bulunduğu araç durdurularak sahte evrak bulundurmakla suçlanarak gözaltına alınıyor.
Kendi kimliğini beyan eden pasaportu olmasına rağmen sahte evrakla ilgili bir suçlamayla bir yıl daha hapsediliyor ve en yüksek cezayı alıyor. Sırbistan’da birçok insanın hapis cezası almadığı, tutuklu yargılanmadığı bir suçlamadan bir yıl boyunca hapiste tutuluyor. Akabinde de bırakılır bırakılmaz tekrar bir kampa gönderiliyor.
Şu an tutulduğu kampta ise kendisinin kimseyle görüşmesine izin verilmiyor. İhtiyaçları karşılanmıyor. Piroğlu’nun Türkiye’ye iadesini engelleyen uluslararası kararlar nedeniyle açığa çıkan üçüncü bir ülkeye gidişi de engelleniyor. Tüm bu hukuksuzluklara karşı Piroğlu, yaşam hakkını eline almak için özgür yaşamak için ikinci kez açlık grevinde.
Ecevit Piroğlu davası aslında sözde demokrasicilik oyunu oynayan Avrupa devletlerinin bu iddialarında ne kadar sahte olduklarını açığa çıkartan bir dava. Sırbistan devleti, siyasi ve ekonomik çıkarlar için kendi yasalarını bile hiçe sayarak, faşist rejimle iş birliği içerisinde IŞID’e karşı savaşmış bir devrimciden intikam alıyor.
Şimdi Piroğlu’nun mücadelesini daha güçlü sahiplenme ve özgürlüğünü koparıp alma görevi birleşik mücadeleyi ören politik kuvvetlerin omuzlarında. Uzun zamandır Ecevit Piroğlu ile yapılan dayanışma eylemlerini süreklileştirme, daha da görünür kılma ve kitleselleştirme görevleri bizleri beklemekte. Sırbistan’ı kendi yasalarını uygulamaya zorlayacak güç, Piroğlu eylemine paralel zenginleştirilerek ilerletilecek sokağın gücüdür.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 7 Haziran 2024 tarihli Perspektif köşesi