Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), bugün yaptığı açıklamayla,25 Kasım’da dünya kadınları ile birlikte sokakta olacaklarını duyurarak, “Pandemi kısıtlamaları olsa bile, bulunduğumuz her yeri 25 Kasım bilinci ile eylem yeri yapalım!” çağrısını yaptı.
Avrupa SKB, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için yaptığı açıklamada, “25 Kasım’da Dünya Kadınları ile Birlikte Sokakta Olacağız” dedi.
Açıklamada, 25 Kasım 1960’ta Dominik’te türlü baskılara, yoksulluğa, adaletsizliğe, sömürüye ve Trujillo faşizmine karşı mücadele veren Mirabel kız kardeşlerin katledilmesinin üzerinden 60 yıl geçtiği anımsatılarak, “Mirabel kız kardeşlerin o gün verdiği mücadele, bugün dünyanın dört bir yanında kadınların birleşik mücadelesine ve birleşik dayanışmasına dönüştü.” denildi.
Açıklamanın devamında şunlar belirtiliyor:
Kapitalizm virüsten daha tehlikelidir!
Bu yıl dünyada ve Avrupa’da 25 Kasım’ı pandemiyle sağlık krizi koşullarında karşılıyoruz. Avrupa’nın her yerinde kadınlara karşı uygulanan erkek şiddeti, pandemi sürecinde de artarak devam ederken; kapitalist ekonomik kriz nedeniyle işçi ve emekçilerin gerek çalışma alanında işçi kıyımları gibi, gerekse toplumsal yaşamın her hücresinde sorunları daha da derinleşti. Özellikle sağlık alanında, büyük zorluklarla kötü çalışma koşullarına maruz bırakılan kadınlara hayati riskler dayatılıyor. Kadınlar evlerde ev işleri, yaşlıların bakımı ile birlikte, çalışmalar da evlere taşınarak çifte mesai yapmak zorunda bırakılıyor.
İmzacı Avrupa devletleri, İstanbul Sözleşmesini Uygula!
Avrupa’da her gün kadınlar birer birer katledilirken, iktidardaki gerici, popülist-muhazafakâr hükümetlerin siyasi hesaplarından kaynaklı sözleşmenin belli maddelerini uygulamıyor veya Polonya’da olduğu gibi kilisenin baskısından dolayı geri çekilmeyi tartışıyor. Bulgaristan, Hırvatistan ve Slovakya ise parlementoda onaylamayı askıya aldılar. Kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılması bizim için kabul edilemez.
Dünyada son 12 ayda 243 milyon kadın eşi ya da sevgilisi tarafından cinsel veya fiziksel tacize maruz kaldı. Pandemi koşullarında Fransa’da ev içi şiddet şikâyetleri yüzde 30 arttı. Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Hollanda, İngiltere, Kanada ve ABD’de acil sığınma, dayanışma evi talepleri ve kadın cinayetleri arttı. Avrupa’da erkek egemen kapitalist sistemler kadınların mücadele ederek kazandığı hakları uygulamamakta, erkeğe ceza indirimlerine giderek ödüllendirmeye devam ediyor. Ancak Polonya’da kürtaja dair kadınların kazanımları bize bir kez daha gösterdi ki haklarımızı sokaklarda kadın iradesiyle kazanacağız!
Türk devletine çağrımızdır: Kadınlarla uğraşma, İstanbul Sözleşmesi’ni uygula!
Türkiye ve Kürdistan’da ise, daha fazla fiziksel şiddet, daha fazla ekonomik ve psikolojik şiddet, Kürdistan’da kadın kurumlarının kapatılması, eşbaşkanlık gibi kadın örgütlenmelerinin dağıtıldığı kadın katliamlarıyla saldırılar devam ediyor. Aile içi kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmek tartışıldı, kadın katillerinin, tecavüzcülerin iyi hal indirimleri devam etti, tecavüzcüler ve katiller AKP-MHP yasası ile serbest bırakıldı. Ancak kadınların sokaktaki mücadele inadı İstanbul Sözleşmesine dair salıdırıyı geri püskürttü.
Tek çözüm özsavunma, kadın isyanlarıdır!
Ataerkil kapitalizme, diktatörlüğe, faşizme, erkek şiddetine karşı dünyanın her neresinde olursak olalım, özsavunma gücümüzü kuşanarak mücadele edelim!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın dayanışmasını ve birleşik mücadeleyi kurarak karşı duralım! Kadına yönelik şiddetin ortadan kalktığı, cins ayrımsız, sömürüsüz, sosyalizm için daha fazla mücadele diyelim!
Pandemi kısıtlamaları olsa bile, bulunduğumuz her yeri 25 Kasım bilinci ile eylem yeri yapalım!