Salı sabahı Fransa’nın Wimereux kıyısı açıklarında Manş Denizi’ni geçmeye çalışan, aralarında bir çocuğun da bulunduğu en az beş kişi hayatını kaybetti. Sahil güvenlik ekipleri Abeille Flandre adlı gemiden 48 kişiyi kurtardı. Daha önce de Ocak ayında Wimereux’de beş mülteci İngiltere’ye geçmek üzere bir tekneye binmeye çalışırken yaşamını kaybetmişti.
Son ölümlerden sadece saatler sonra “Ruanda kanun tasarısı” İngiltere parlamentosundaki tüm aşamalardan geçti. Muhafazakârların ırkçı, göçmen karşıtı nefretinin ölümcül gerçekliği ölümler ve sınır dışı etmeler olarak yansıdı.
İlk Ruanda sınır dışı uçuşlarının on ila on iki hafta içinde başlayacağını söyleyen Rishi Sunak, Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Biz hazırız, planlar yerinde… hiçbir yabancı mahkeme uçuşları başlatmamızı engelleyemeyecek” dedi. Ekiplerin planları hayata geçirmek için “canla başla” çalıştığını belirten Sunak, Manş Denizi’nden geçen tekneler durana kadar yaz boyunca uçuşlar olacak dedi. Muhafazakar hükümetin, Orta Afrika’daki Ruanda’ya gitmek üzere hazırda bekleyen bir havaalanının yanı sıra ticari uçuşları da devreye sokacağı görülüyor.
Ruanda’ya sınır dışı etme planı dikkatleri Muhafazakârların diğer suçlarından uzaklaştırmak için yapılan ırkçı bir saldırı olmasına rağmen Sunak bu tasarıyı umduğu gibi sorunsuz bir şekilde geçiremedi. Plan geçen hafta Çarşamba gününe kadar Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası arasında gidip geldi. Lordlar, bu hafta Pazartesi günü dördüncü turun ardından bir kenara itilen iki değişikliği destekleyerek onayladı.
Muhafazakârlar mültecilerin Britanya’ya gelişini her ne şekilde olursa olsun durdurmak istiyor. Bunun için Manş denizindeki ölümleri bahane ediyor. Ancak sadece ve sadece sığınma talebinde bulunmak isteyenlere güvenli ve yasal yollar sağlanması, illegal geçişleri ve ölümleri durdurabilir.
Uçağa bindirilecek olan mültecilerin yasal olarak sınır dışı edilmelerine itiraz etmeleri bekleniyor. Dolayısıyla tüm antifaşistler, ırkçılık karşıtları kabul edilen tasarıya karşı şimdiden örgütlenmeye ve sokağı zorlamaya başlamalıdırlar. Zira son dakika yasal itirazlara bel bağlamak ya da olası bir İşçi Partisi hükümetinin tasarıyı geri çekmesini ve yerine ilk tasarıya göre pek de iyileştirici olmayan bir şey getirmesini beklemek yeterli olmayacaktır.
Hareketin kendisi uçuşları engellemenin fiziki olanaklarına da bakabilir. Geçmişte benzer eylemler uçuşları durdurmak için etkili olmuştu. Egemenlerin acımasız ırkçılığına karşı en üst düzeyde yükseltilecek kararlı bir mücadele ancak planın uygulanmasının önüne geçecektir. Sürekli kriz halinde olan Muhafazakârlara karşı her türlü direniş onları daha da zayıflatacakken, tüm kentlerde ilk uçuşa karşı yüzbinlerin, milyonların sokağa çıkması krizlerini derinleştirecektir.
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 26 Nisan 2024 tarihli Avrupa Gündemi köşesi