Yaz aylarının son günlerindeyiz. Mevsim döndükçe kadınların dönemsel mücadele takvimleri ve görevleri için hazırlıklarımız başlamış oldu. Fakat kadınlara reva görülen zulüm hiç bitmiyor. Her yeni günde kopan bir çığlığın sesi kadın dayanışmasını büyütmemizi salık veriyor.
Kadın düşmanı Taliban Afganistan’ın birçok kentini, başkent Kabil’i ve iktidarı ele geçirdi. Kadınlar ölüm ve şiddet korkusu içindeler. Taliban’ın ele geçirdiği kentlerde kadınların okula ve çalışmaya gitmesi yasaklandı. Kadınları burka giymeye çağıran çağrı ilanları dağıtılıyorken, yanlarında erkekler olmadan sokağa çıkmaları da yasak kapsamında.
Yakın zamanda DAİŞ’ in Rojava’ da ele geçirdiği yerleşim alanlarında, politik İslamcı faşizmin uygulamalarının ilk elden kadınların hedeflenerek gerçekleştirilmesine hiç de yabancı değiliz. O günlerde Rojavalı kadınlar özsavunmaya geçerek örgütlü ve silahlı bir mücadele yürüttüler ve devrimi hâlâ savunmaya devam ediyorlar.
Birçok kentte mücadele ederek Kabil’e gelen kadınlar valiliklere başvurarak silah istediler. “Kendimizi savunamadan öldürülüyoruz, öyleyse savaşarak ölelim” dediler.
Şimdi dünyanın dört bir yanından kadınların sesleri Afganistan’daki kadınlar için birleşmeli, haykırmalıdır. Afganistanlı kadınlar dayanışma bekliyor, biz kadınlar bulunduğumuz her yerde Afganlı kadınların yanında olduğumuzu duyurmak istiyoruz. O halde yerli ve göçmen kadınlarla bir araya gelerek kadın dayanışmasını sokağa taşırmalı, dün nasıl, Şilili, Polonyalı, Türkiyeli, Kürdistanlı kadınlar için isyanımızı birleştirdiysek bugün de Afganistanlı kadınlar için eyleme durmalıyız.
Avrupa’da kadın hareketinin önemli gündemlerinden biri kürtaj yasaklarına karşı mücadele oluşturuyor. 2021 yılı “özgür rahim” adıyla yasalaşan kürtaj hakkının 150. yıldönümüdür. 1871 yılında Brezilya’da köleliğin ortadan kaldırılmasıyla, “özgür rahim” adıyla anılan yasa düzenlendi. Bu yasada köle çocukları artık köle sahibine ait değil, anne ve babalara ait hale gelerek özgürleştiler. Latin Amerikalı kadınlar “özgür rahim” yasasına atfen 28 Eylül’ü uluslararası gün olarak belirlediler.
Geçtiğimiz yüzyılın kürtaj mücadelesini nasıl ki mücadeleyle kazandıysak, 21. yüzyılda da kürtaj karşıtlığı ve kısıtlamaları da alt edilmeyi bekliyor.
28 Eylül’de sokağa çıkmaya hazırlanan kadınların örgütlü bir parçası olarak SKB; geçtiğimiz Ekim ayında gerçekleştirdiği 6. Kongresi’nde de bu yönlü bir karar aldı. Alınan kararın isabeti ve tutarlılığı bakımından SKB ülke yönetimleri, yerellerdeki eylem ve gösterilerin hazırlık toplantılarına katılmayı sürdürmeli, örgütleyici bir kuvvet olmalıdır. Kazanılmış haklarımız için direnmek, mücadele etmek, bu uğurda yaşamlarını ortaya koyan kadınlara borcumuzdur.
İşte 10 Eylül, eşit ve özgür bir dünyanın mücadelecisi kadınların savaş burçlarında, fabrika ve atölyelerde, eylem alanlarında, hapishanelerde ve nice muharebe odağında direnişle büyüttükleri ve kazandıkları bir tarihtir. Komünist kadın iradesinin kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı savaş alanlarındaki çağrısının sesidir. Bilinç ve irade bu yıl gerçekleşecek olan, 27. yıldönümü kutlamalarına damgasını vuracaktır elbet. Komünist kadınların coşkusu Avrupa kentlerinde karma ve özgün kutlamalara tanıklık etmeyi bekliyor.
10 Eylül, yüreği ve bilinci nice 10 Eylül’lerde çoğalmış, harlanmış tüm kadınlara kutlu olsun!
* Atılım Gazetesinin Avrupa Eki’nin (atilimavrupa1994@gmail.com) 20 Ağustos 2021 tarihli Sosyalist Kadınköşesi