Beyazıt ve Halepçe katliamlarıyla ilgili açıklama yapan ESP, katliamları unutmayacaklarını, hesap so7ana kadar mücadele edeceklerini belirtti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Beyazıt ve Halepçe katliamları ile ilgili olarak açıklama yayınladı.
“Ortadoğu coğrafyası yüzyıllardır ezenler ve ezilenler arasındaki direnişlere ve katliamlara tanıklık ediyor. Mekanlar farklı olsa da ezilen halklarımız acılarını ortaklaştırarak yüzünü yeni direnişlere dönüyor” diyen ESP, 16 Mart 1978’de devlet-MHP-kontrgerilla işbirliğiyle İstanbul Üniversitesi’nde bombalı saldırı gerçekleştirildiği ve 7 öğrencinin yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.
ESP, “Katliamın arkasında duran devlet katliamın faillerini korudu ve aklamaya çalıştı. Beyazıt katliamı 12 Eylül askeri faşist darbenin zeminini hazırlayan bir gerekçe olarak kullanıldı. Her ne kadar devlet katliamın üzerini örtmeye çalışsa da Beyazıt’ta katledilen öğrencilerin anısı bugün ezilenlerin adalet mücadelesinde yaşatılıyor” dedi.
Halepçe’de de 1988 yılında Saddam rejimi tarafından kimyasal bomba kullanılarak 5 bin Kürt’ün katledildiğini hatırlatan ESP, “Binlercesi göç etmek zorunda kaldı. Kürt çocuklarının Kürt çocuklarının ‘Dayê bêhna sêvan tê / Anne elma kokusu alıyorum’ sesleri yükseldi” vurgusunda bulundu.
“Ne devrimci hareketi ezmeye çalışan Türk faşist diktatörlüğü, ne de Kürt Ulusal Hareketi’ni ezmeye çalışan Saddam diktatörlüğü ezilenlerin mücadelesinin önüne geçemedi. Ezilenler katliamları sineye çekmek yerine yüzlerini yeni direnişlere, ayaklanmalara ve devrimlere döndü” denilen ESP açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Ezilenlerin özgürlük mücadelesini engellemeye çalışan egemenler bu amellerinde başarılı olamadılar. Olamadıkları gibi Qamışlo’da, Suruç’ta, Ankara’da, Amed’de yeni katliamlar gerçekleştirdi.
“İşçi sınıfı ve ezilenler sömürgeci savaşlara, katliamlara ve yoksulluğa karşı dünyanın dört bir yanında ayaklanıyor. Ezilen halklar adalet istiyor.
216 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarında katledilenleri bir kez daha saygıyla anıyor, mücadelelerini yükselteceğimizin sözünü veriyoruz. Ezilenlerin birleşik mücadelesiyle adalet yerini bulacak, katliamların hesabı sorulacak.”