Dünya işçi, emekçileri ve ezilenleri olarak Covid-19 pandemisi koşullarında 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. El ele verip
dayanışmayı ve örgütlülüğü büyütmenin çok daha önem kazandığı özgün bir süreçten geçiyoruz. Bundan 2 ay
önce, kapitalist emperyalist sistemin derinleşen krizine karşı emekçilerin insanca yaşam talebi kırkı aşkın
coğrafyada isyan ve eylemlerde somutlanmışken; pandemiyle birlikte dünya ezilenlerinin kalbinde kan emici
burjuvaziye karşı öfke daha de kabarıyor. İflas etmiş sağlık sistemleri sonucu çareyi bizleri eve kapatmakta bulan
kapitalizm, dünya proletaryası ve ezilenlerine hiç olmadığı kadar açık bir şekilde şunu gösterdi; Bu düzen
ezilenlerin hiçbir yarasına merhem olamaz! Erkek egemen kapitalizmin bizzat kendisi virüstür!İnsanlığın kurtuluşu
sosyalizmdedir!
Göçmen işçi, emekçiler,
Kapitalist sistemin çarpık kentleşmeden, sağlık sisteminin insanlığın yararına değil de, sermayenin ihtiyacına göre
örgütlenmesine kadar bir çok sorunda olduğu gibi, coronavirüs salgınında da yine işçi ve emekçiler, kadınlar,
göçmenler, yoksullar gibi tüm ezilenler ağır sonuçlar yaşamaktadır.
Silahlanmaya ayırdığı bütçe ile dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Fransa, salgını gerekçe göstererek
olağanüstü güvenlik önlemleriyle süreci yönetmeye çalışmaktadır. Fakat salgın ile mücadele adı altında alınan bir
çok kararın insan hak ve özgürlüklerini sınırlandıran kararlar olduğunu ve asıl amacın sermayenin güvenliğini
önceleyerek, karına kar katmaktır.
Bir yandan sokağa çıkma yasakları ilan ederken, güvenliksiz çalıştırılan işçi ve emekçilerin sağlığı hiçe sayılmakta,
gerekli koruyucu ekipman ve hijyenik maddelerin olmayışı ile milyonlarca insanın yaşamı tehlikeye atılmaktadır.
Sermayenin zararlarını karşılamayı öncelikli görevi sayan Fransa hükümeti, milyonlarca işçi ve emekçinin ihtiyaç
ve taleplerini görmezden gelerek, onları çalıştırmaktadır.
Bir kez daha görüldü ki kapitalizmin insanlığa krizden, bunalımdan, işsizlik ve yoksulluktan, cins kırımından, doğa
talanından, geleceksizlik ve ölümden başka verecek bir şeyi kalmamıştır. İnsanlığın kurtuluşu ezenin ve ezilenin
olmadığı sermayeyi değil insanı temel alan sosyalizmdedir.
1 Mayıs’ın kızıllığı ve tarihi mücadelesi pusulamızdır. Sermayenin dizginsiz sömürüsüne karşı, işçi ve emekçilerin
Covid-19la birlikte ölüm çarklarına itilmesine karşı, OHAL yasaları ile ezilenlerin evlere hapsedilmesi ve sokakların
yasaklanmasına karşı, kadınların artan ev içi emek sömürüsü ve tırmanan cins kırımına karşı mücadelemizi
yükseltelim. Pandemi koşullarında sınıf kinimizle isyanımızı daha güçlü örgütleyelim.
1 Mayıs’ta pankartımızı, dövizimizi, bayrak ve flamalarımızı evlerimizin, işyerlerimizin pencere ve balkonlarına asalım.
Yaşam alanlarımızda Enternasyonal ve ÇavBella gibi marşlarımızı ölümsüzleşen proleter önderler ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için söyleyelim, dinleyelim ve dinletelim.
Sosyal medya üzerinden tüm talep ve kutlamalarımızı paylşarak yaygınlaştıralım.
İş yerlerimizin önünde, sokağımızda, mahallemizde fiziksel mesafeye dikkat edilerek 1 Mayıs’ımızı kutlayalım.
Herkese Ücretsiz Sağlık Hakkı!
Silahlanmaya değil, Sağlığa Bütçe!
Prolétaires et opprimé.e.s de tous les pays, unissez-vous
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!
Yaşasın 1 Mayıs!
Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği