8 Şubat 2023 Çarşamba - 02:22
DÖKÜMANLAR
Video Haberler
Haber Gönder
AVEG-KON
  • Languages
    • Deutsch
    • English
    • Français
suruç banner - copy
suruç banner
  •  
  • GÜNCEL
  • EMEK
  • KADIN
  • GENÇLİK
  • EKOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • DÜNYA
  • AÇIKLAMALAR
  • SEÇTİKLERİMİZ
  • TÜM HABERLER
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  •  
  • GÜNCEL
  • EMEK
  • KADIN
  • GENÇLİK
  • EKOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • DÜNYA
  • AÇIKLAMALAR
  • SEÇTİKLERİMİZ
  • TÜM HABERLER
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
AVEG-KON
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Haber Gönder

ICAD Temsilcisi Yılmaz: Kayıplar mücadelesi tarihsel bir mücadeledir

19 Mayıs 2020 Salı- 14:22
ICAD Temsilcisi Yılmaz: Kayıplar mücadelesi tarihsel bir mücadeledir
PaylaşTwitWhatsapp

Gözaltında kayıplara karşı mücadele, kayıpların bulunması, mezar yerlerinin açıklanması ve sorumluların yargılanması talepleriyle 25 yıldır sürüyor. Kayıplara karşı mücadelenin tarihsel önemde olduğunu söyleyen Cumartesi Meydanı’nın ilk emekçilerinden ICAD Türkiye Temsilcisi Ayşe Yılmaz, “Kolektif akıl, mücadeleyi kolektifleştirdi ve kazanım elde etti” dedi.

Devletin gözaltında kaybetme politikası on yıllarca sürdü. 12 Eylül askeri faşist darbesiyle ve devam eden 90’lı yıllar bu devlet politikasının zirve dönemleriydi. Ancak gözaltında kayıplara karşı başlayan itirazlar Hasan Ocak’ın kaybedilmesi döneminde çığlığa dönüştü. Büyük bir kararlılıkla başlayan mücadele sonucunda Hasan Ocak’ın cansız bedenine ulaşıldı ancak kampanyanın en büyük başarısı da devlete, gözaltında kayıplar politikasında geri adım attırması oldu.

25 yıl önce başlayan mücadelenin emekçilerinden olan, bu mücadele sırasında kurulan Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komisyon (ICAD) Türkiye Temsilcisi Ayşe Yılmaz, kayıplara karşı mücadelenin nasıl başladığını ve elde edilen kazanımları aktardı.

Mücadele tarihi bakımından kayıplar mücadelesi ve elde edilen kazanımların çok önemli olduğuna işaret eden Yılmaz, özellikle kadınların mücadelede önemli bir yer aldığını belirtti.

21 Mart’ta Hasan Ocak kaçırıldıktan hemen sonra demokratik kitle örgütleri olarak harekete geçtiklerini söyleyen Ocak, o dönem Emekçi Kadınlar Birliği’nde (EKB) çalıştığını belirterek, EKB’nin kampanyanın merkezinde olduğunu, diğer kadın örgütlerini de seferber etmeye çalıştıklarını söyledi.

‘HİÇBİR EYLEM VE ETKİNLİK REDDEDİLMEDEN, HAYATA GEÇİRİLDİ’
Yılmaz, şunları ifade etti: “Kampanyanın en belirgin özelliği hiçbir eylem ve etkinlik reddedilmeden ama her türlüsü hayata geçirildi. Herkes bulunduğu noktadan nasıl algılıyor, ne söylemek istiyorsa o noktada harekete geçti. Bu kesinlikle Hasan Ocak’ın yoldaşlarının ve ailesinin iradesi ile olan bir hareketti. Örneğin direniş alanına yürürken Hasan’ın binlerce resmi ellerde taşınırken, analar kendilerini valiliğin önüne zincirledi.”

Kayıplar mücadelesi ile Ocak için yürütülen kampanya ile değil, ilk olarak 1993’te Hüseyin Toraman’ın kaçırılarak kaybedilmesinin ardından yer aldığını hatırlatan Yılmaz, “Hüseyin Toraman için de açılık grevleri ve yürüyüşler yaptık. Ama yaptığımız o çalışma Hüseyin Toraman’ı bulmaya yetmedi” dedi.

Hasan Ocak’ın kaybedildiği dönemde devletin kaybetme saldırısını çok daha yoğun gerçekleştirdiğini vurgulayan Yılmaz, “Kayıplar o kadar çoğaldı ki, metropollere yayıldı. Günde iki üç kişi şehrin merkezinde kaçırılıyordu ve bir daha o insanlardan haber alınamıyordu” dedi. Aileler ve İHD’nin yaptığı başvuruların da hep “bizde yok” şeklinde yanıtlandığını kaydeden Yılmaz, “Hasan Ocak için yürüttüğümüz kampanya kitlenin de duyarlı olduğu bir zamanda yürütüldü. Doğru bir şekilde yürütüldüğü için de başarıya ulaştı. Hasan 58 gün sonra bulundu, 10 binlerce kişi tarafından insanlarla Gazi Mezarlığı’nda defnedildi. Her yaştan, yaşlı, genç, çocuk insan vardı” şeklinde konuştu.

‘KAYIPLAR POLİTİKASININ KARŞISINA BİR TUĞLA KOYDUK’
Kadınların kampanya boyunca olduğu gibi Ocak’ın uğurlanmasının ardından da mücadelesini sürdürdüğünü söyleyen Yılmaz, bu kez 28 Mayıs’ta Analar Kurultayı’nı örgütlediklerini hatırlattı.

Devletin defalarca kayıplar için yapılan Cumartesi oturması ve diğer eylemlere saldırdığı gibi, kurultayı da engellemeye çalıştığını kaydeden Yılmaz, şunları söyledi. “Biz alternatif salonundan tutun, alternatif etkinlik planına dek tüm süreci örgütledik. Kurultayda 600’e yakın ana ve kayıp yakını kadın bir araya geldi. O süreçte bütün anneler, söylemek istedikleri ne varsa o kürsüden söyledi. EKB olarak, kayıplar politikasının karşısına bir tuğla daha koyduğumuza inanıyorum.

“Bitmedi, Hasan’ın ondan bir hafta sonra da Rıdvan Karakoç’u bulup, binlerce Gazi Mezarlığı’nda uğurladık. Mücadele sürmeliydi. Çünkü biliyorduk ki, Arjantin’de, Şili’de, Kolombiya’da o dönemde diktatörlerin uyguladığı politikaydı gözaltında kaybetme. Plaza de Mayo Anneleri bize esin kaynağı oldu. Kadınlar olarak bunu tartıştık ve İHD ile birlikte çağrısını yaparak Plaza de Mayo Anneleri gibi Cumartesi oturumlarının yapılması gerektiğini, ancak kayıpların böyle durdurulabileceğine karar verdik. Hasan’ın katledilmesinde suçüstü yakalanan devlet, Kürt coğrafyasında da birçok kişiyi katletmiş, gözaltında kaybetmişti. Bu mücadele ile bu politikayı durdurmalıydık.”

‘1. GÖZALTINDA KAYIPLAR KURULTAYI TÜM ENGELLERE RAĞMEN YAPILDI’
Analar Kurultayı’nın ardından da EKB, DMP ve Avrupa’dan da AGİF’in desteği ile 1. Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nı İstanbul’dan örgütlediklerini anımsatan Yılmaz, şu bilgileri hatırlattı: “32 ülkeden 50’nin üzerine delegenin katılımı ile görkemli bir kurultay gerçekleştirdik. İHD, EKB, DMP ve AGİF’in üstlendiği 200’e yakın sendika, demokratik kitle örgütü ve partinin de desteklediği bir kurultay oldu. Bu kurultaylar kayıplara karşı mücadelenin bir aracı olarak devam etmeli ama bir de her bir kurultayın kararlaştırması gereken önemli noktalar vardı. En önemlisi uluslararası bir mahkeme kurulması bir arşivin oluşturulmasıydı. Bir diğeri de bir örgütlülüğün büyütülmesi ve süreklileştirilmesiydi. Bugün hala çalışmalarını sürdüren Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Komite’nin (ICAD) kurulması o kurultayda altına alındı. 96’da yaptığımız bu kurultaya da devlet çok yoğun bir şekilde saldırdı, salon ablukaya alındı, delegelerimiz engellenmek istendi. Ama kurultayımızı gerçekleştirdi. Çünkü, yine alternatifimiz vardı.”

Yılmaz, bugüne kadar 6 kurultay gerçekleştirildiğini söyleyerek, Filipinler’den Arjantin’e, Avrupa ülkelerine kadar 12 ülkede ICAD’ın temsilciliklerinin açıldığını belirtti.

Özellikle ’99’dan itibaren Cumartesi eylemlerine saldırıların arttığını, annelerin yoğun işkence ile gözaltına alındığını ifade eden Yılmaz, 200. haftasında ara verilen Cumartesi eylemlerinin Ergenekon davaları sürecinde yeniden 201. hafta olarak başladığını kaydetti. Yılmaz, 700. haftasında da polisin saldırdığı Cumartesi eylemlerinin tüm saldırılara rağmen sürdüğünü vurguladı.

İlk Cumartesi oturumunu 27 Mayıs’ta yapıldığını anımsatan ICAD Türkiye Temsilcisi Ayşe Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Galatasaray Meydanı, tüm politik insanlar açısından, adalet mücadelesi bakımından çok önemli bir yer. Biz yarın olmayabiliriz ama bizden bu mücadeleyi devralacak genç kuşağımız devletin kayıplar politikasının önüne set olan kayıplara karşı mücadeleyi ilerletecek.”

Tüm kayıp yakınları ile birlikte Cumartesi Meydanı olan Galatasaray’da bir çok saldırıyı göğüslediklerini, yan yana yürüyüp acıları paylaştıklarını ama çok da anı biriktirdiklerini vurgulayan Yılmaz, bugün hayatta olmayan kayıp yakınlarını andı.

‘DEVLET HALA KATİLLERİ KORUYOR, KOLLUYOR’
1915’ten günümüze devletin teslim alamadığı insanları kaybettiğini ifade eden Yılmaz, bir dönem sosyalistlere, devrimcilere karşı uygulana bu politikanın özellikle ’90’lı yıllarda Kürt coğrafyasında çok yoğun uygulandığını, insanları toplu bir şekilde yakıldığını ve faillerin de yargılanmadığını hatırlattı. “Her Cumartesi kayıpların hikayesini anlatıyoruz ve arkasından faillerin isimlerini okuyoruz. Biz, failleri tek tek biliyoruz” diyen Yılmaz, devletin hala cezasızlık ile katilleri koruduğunu söyledi. Dersim’de üniversite öğrencisi Gülistan Doku’dan aylardır haber alınamadığını söyleyen Yılmaz, “Çünkü kaybolmasında bir polisin sorumluğunun olma ihtimali var. O nedenle örtbas edilmeye çalışılıyor” dedi.

‘BİRLİK RÜZGARININ SİNERJİSİ…’
Yılmaz, kayıplar mücadelesinin bu kadar uzun soluklu ve kararlılıkla yürütülmesine ilişkin ise şunları söyledi: “1995 yılında bir birlik rüzgarı esti. Onun her alanda yarattığı bir sinerji vardı. Bunun değerini ve kıymetini bilen irade kampanyayı başlattı. Gözaltında kayıplar vahşetinin önüne de ancak öyle bir irade dikilebilirdi. Mücadelenin daralmaması, başarıya ulaşması için de ortaklaştırıldı. Kolektif bir akıl, bu mücadeleyi kolektifleştirdi, kazanım elde edildi.”

Etiketler: ICADkayıplar mücadelesi

ilgiliiçerikler

Kayıplar mücadelesi: 26 yıllık adalet, yüzleşme ve hesaplaşma direnişi
GÜNCEL

Kayıplar mücadelesi: 26 yıllık adalet, yüzleşme ve hesaplaşma direnişi

17 Mayıs 2021 - 11:35

Çeyrek asrı geçen gözaltında kayıplara karşı mücadele, devletin kaybetme saldırısının önüne set çekti. Hasan Ocak'ın gözaltına alınmasına karşı "Sağ aldınız,...

Daha fazla oku
ICAD: Gözaltında kayıpları unutmayacağız, hesap soracağız!

ICAD: Gözaltında kayıpları unutmayacağız, hesap soracağız!

16 Mayıs 2021 - 07:24
ICAD: Die Samstagsmütter sind unser Stolz, sie dürfen nicht verurteilt werden! Der türkische Staat muss für das Verschwindenlassen unter Haft Rechenschaft abgeben!

ICAD: Die Samstagsmütter sind unser Stolz, sie dürfen nicht verurteilt werden! Der türkische Staat muss für das Verschwindenlassen unter Haft Rechenschaft abgeben!

23 Mart 2021 - 14:17
ICAD: Cumartesi Anneleri yargılanamaz

ICAD: Cumartesi Anneleri yargılanamaz

14 Şubat 2021 - 10:02
Bir hakikat, yüzleşme ve hesaplaşma mücadelesi: Kayıplar mücadelesi

Bir hakikat, yüzleşme ve hesaplaşma mücadelesi: Kayıplar mücadelesi

23 Ocak 2021 - 11:48
Sonraki yazı
Çınar Köknar yazdı: İdeali kuşanmak

Çınar Köknar yazdı: İdeali kuşanmak

ÖZGÜR HABER

ÇOK OKUNANLAR

  • ESP ve Devrimci Parti deprem bölgelerine gidiyor

    ESP ve Devrimci Parti deprem bölgelerine gidiyor

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • ADGB: Kapitalist Rant Öldürür, Dayanışma Yaşatır

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • AVEG-KON VE YOUNG STRUGGLE’DAN DAYANIŞMA ÇAĞRISI

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • AVEG-KON: Maraş- Pazarcık çevre ı̇l ve ı̇lçelerde yaşayan halklarımız ı̇le dayanışmayı büyütelı̇m!

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0
  • MLKP: Kürdistan’ın bugününde ve geleceğinde devrimci komünistler yaşayacaktır

    0 paylaşım
    Paylaş 0 Tweet 0

Okumak için tıklayınız

  • ANASAYFA
  • İLETİŞİM
  • DÖKÜMANLAR
avegkon.com

by©2020D

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  •  
  • GÜNCEL
  • EMEK
  • KADIN
  • GENÇLİK
  • EKOLOJİ
  • KÜLTÜR-SANAT
  • DÜNYA
  • AÇIKLAMALAR
  • SEÇTİKLERİMİZ
  • TÜM HABERLER

by©2020D